Necati İnceoğlu’nun “Bozcaada Bağ Rehberi” kitabının tanıtım etkinliği ve imza buluşması Bozcaada Zübeyde Hanım Çay Bahçesi’nde gerçekleşti. 100’ü aşkın kişinin katıldığı etkinliğe adalı bağcıların yanısıra Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz   da katıldı.

1,5 yılda hazırlanan, A’dan Z’ye adadaki üzümün yolculuğunu anlatan Bozcaada Bağ Rehberi kitabı için adalılar bir araya geldi. İnceoğlu’nun titiz çalışması, 60’a yakın adalı bağcının da bilgi paylaşımı ile çeşitlenen kitabın kapak fotoğrafını Mehmet Talay çekerken, kapağın tasarımını Öykü Akın Levillain üstlendi. Kitabı yayına ise Mustafa Dermanlı hazırladı.

Zübeyde Hanım Çay Bahçesi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşen etkinlikte birçok isim de söz alarak fikirlerini paylaştı. Mustafa Kırlı, “Güzel bir çalışma olmuş. Adalı bağcıların da fikirleri alınmış. İnşallah herkese faydalı olur” açıklamasını yaparken, Bozcaada Tarımsal Kooperatif Başkanı İbrahim Günel de, “Necati hocamız binlerce yıldır adada yapılan bağcılığı ileriki kuşaklara aktarmak için çok güzel bir toparlama, düzenleme yapmış. Bozcaada bağcılığı tarihe not olarak düşüldü” dedi.

‘ON YILLAR SONRA BOZCAADA ARŞİVİNDE YER ALACAK’

Etkinliğin başında kısa bir konuşma yapan kitabın fikir babası ve yayıma hazırlayan Mustafa Dermanlı, “Yaklaşık 1,5 yıl önce Necati hocaya bu fikri söylediğimde önce ‘Bunun için doğru kişi ben miyim’ demişti. Ben de ‘Hocam hep birlikte, kolektif bir çalışma yaparız, siz derlerseniz güzel bir çalışma ortaya çıkar’ demiştim. Birçok insanın emeği ve katkısıyla, hocamın titiz çalışması ile kitap ortaya çıktı. Çok değerli bir yayın. On yıllar sonra Bozcaada arşivinde yer alacak bir yayın oldu. Emek veren herkese çok teşekkür ederim. Bu kitap kendi adıma en değerli şeylerden biri oldu” dedi.

‘TIRNAKLARIYLA SÖKE SÖKE, YILLARDIR BU İŞİ YAPAN İNSANLAR...

Kitabın yazarı Necati İnceoğlu da yaptığı konuşmada, “Önce gözlerim yaşardı. Ben adada dostlarım olduğunu biliyordum ama bu kadar geniş bir dost çemberiyle kucaklanacağımı beklemiyordum. Sağ olun. Sizleri çok seviyorum. Mesleğim gereği onlarca kitap yazdım, ilk kez mimarlık dışında bir alanda bir kitap teşebbüsünde bulundum. Suçlusu O’dur, beni o zorladı (Dermanlı’yı göstererek). Bozcaada bağcılığının ne durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Yavaş yavaş kaybolmakta olan bir zanaat gibi. Ama çok büyük bir birikimin de olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bozcaada kapalı bir bölge. Karşıdaki bağcılıktan farklılıkları var. Bozcaada Bağcılığı diye bir kavramı doğru buluyorum. Ben bu bilgileri tırnaklarıyla söke söke, yıllardır bu işi yapan insanlardan topladım. Ama bilgi bu insanlarla birlikte gidiyordu. Bilgi kayda geçmezse kaybolur. O yüzden kalıcı olması açısından böyle bir teşebbüste bulunduk. Aslında benim deneyimlerimden çok bu isimlerin bana aktardığı şeyler bu kitapta olanlar. Kendilerine içten bir teşekkür ediyorum” dedi.

‘30 SENE SONRA BAĞCILIK KALMAZ’

Etkinlik çerçevesinde kitaba deneyim paylaşımlarında bulunan isimlerden bazıları da görüşlerini paylaşarak etkinliğe katkı sundular. İnceoğlu’nun, “Bağcılık babadan oğula geçen bir meslekti. Artık değil. Bir kişi var artık, O da Emir Ali Dinçel. Bu adam bir kahraman” diyerek Dinçel’i sahneye davet etti.

Emir Ali Dinçel de, “Keşke adanın bütün gençleri bağcılık yapsa ama kazanç yetmiyor. Biz de yapıyoruz, babadan gelen meslek olduğu için bakalım ne kadar devam edecek. Turizm arttıktan sonra bağcılık ikinci plana düştü. Yeni pazarlar aramamız gerek. Pekmez, kuru üzüm araştırmamız gerek. Bunların da ne kadarı kurtarır bakmamız lazım. Dede mesleği, biz yapıyoruz ama ne kadar devam eder, göreceğiz. Şöyle bir şey söyleyeyim en fazla 30 sene sonra adada bağcılık kalmaz. Çünkü alttan gelen genç nesil olmayınca bu sistem çöker. Acı ama gerçek” dedi.

‘YENİ TEKNİKLER VE PAZARLAMA ÇOK ÖNEMLİ’

Rum bacılardan Diyojen İzvinko (Beybi) “Babama dedemden geldi, babamdan da bize geldi. Ben okulu bıraktımi buraya bağcılık yapmaya gelmişiz. Ama boşuna gelmişiz. Maalesef hep geriye gidiyor, ilerleme hiç yok. Ne yapalım, gene de yapmaya çalışıyoruz. Eleman sıkıntısı var” dedi.

Adanın tarihi ve şarapları hakkında kitapları bulunan Bülent Akgezer de Kapadokya ve Manisa gibi yerleri örnek göstererek, “Turizm ve bağcılığı birikte yürütüyorlar. Pazarlama tekniklerini geliştiriyorlar. Yeni kurulan bağlar da var. Yaş üzüm üretiyorlar, ihracat yapıyorlar. Yeni teknikleri öğrenmek, bu işi geliştirmek lazım. Bu tamamen pazarlamadır” dedi.

AŞICILARDAN ‘KAHRAMANLAR ORDUSU’ DİYE BAHSETTİ

Geçmişte yapılan aşıların önemini anlatan Necati İnceoğlu, o aşıcılar için “Kahramanlar Ordusu” ifadesini kullanarak sahneye Gültekin Başol ve İsmail Erdem’i davet etti. Adada milyonlarca fidanı aşıladığı tahmin edilen Başol, “Bozcaada’da balıkçılık ile geçinen bir adamdım. 10 tane çubuk geldi İzmir’den. Rahmetli Kanavuç, ‘her göze aşı yapacaksınız’ dedi. ‘Balıkçıdan aşıcı olur’ mu dedim. ‘Olur olur’ dedi. Bağları yaptık aşı. Bilmem ama 5-6 yüzbin çubuk aşılamışımdır. Balıkçıdan aşıcı oluyormuş” dedi. İsmail Erdem de, “Aşıcılığı Hayati Talay’dan öğrendim, Allah ondan razı olsun. Yıllarca aşı yaptık, birkaç yüzbin kütük aşı yapmışımdır. Yaptığım işten memnunum, doğma büyüme Bozcaadalıyım” dedi.

KOOPERATİFİN YENİ YÖNETİMİ, KÖKLÜ BİR PROJE PLANLIYOR

Söz alan Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz da bağcılığın Bozcaada’da yaşatılması için yaptıkları görüşmelerden bahsetti. Kardeş belediyelerde bunun nasıl devam ettirildiğine dair de araştırmalarımız devam ediyor. Bunu yapacağız, boynumuzun borcu olsun. Kooperatif yönetiminde yer alan Yahya Göztepe de, “4 bin yıllık kültür şu anda bizim omuzlarımızda. Çok fazla şeye gerek yok, yapılmış şeyler var. Onları buraya getirmemiz gerekiyor. Turizm ve bağcılığı yan yana yürüten kardeş belediyeler de var. Masraflar çok. Bunu tek elden, kooperatifçiliği getirerek yapacağız. Bu 3-4 senelik bir proje ama alacağımız makinelerle bu 30 yıllık bir proje haline de gelecek. Çocuklarımızı kurtaracak bir şey yapmaya çalışacağız. Bir de bakımsız bağlar var. Bize haber verin, hep birlikte kampanya başlatalım” diyerek önümüzdeki dönemde kooperatifte gerçekleşecek projelerden de bahsetti.

Buluşmanın sonunda adada Necati hoca sayesinde bağcı olduğunu ifade eden İsmet Parpudar fikirlerini paylaştı ve “Bağbozumu” isimli şiirini okudu.

Etkinlik pasta kesilmesi ve “Bozcaada Bağ Rehberi” kitabının imzalanması ile son buldu.

Bozcaada Bağ Rehberi kitabını Bozcaada'da Eroğlu Kırtasiye ve Kitap Fuarı'ndan edinebilirsiniz. Ayrıca internet üzerinden buraya TIKLAYARAK satın alabilirsiniz.  

ETKİNLİĞE DAİR HAZIRLADIĞIMIZ GENİŞ VİDEOMUZU İZLEYEBİLİRSİNİZ