İşte Başkan Yılmaz ile yaptığımız röportaj:

SU KESİNTİLERİ VE YENİLEME ÇALIŞMASI

Sularla ilgili çok kesinti yaşadık, özellikle ada merkezi dışında yaşayan vatandaşlardan çok şikâyet aldık. Nedir son durum?

Anakarada devam eden bir çalışma var. Sezonun başında haziran ayı içerisinde bir iki bir iki tane çalışmalar esnasında, olabilecek 1-2 problem yaşadık anakarada. Bizim ada içinde ciddi bir sorunumuz yok. Ama bu sene çok yoğun bir kullanımdan kaynaklandığını düşünüyoruz sıkıntının. Özellikle ada merkezindeki yüksek yerlerde düşmeler oluyor ama onun dışında çok yoğun bir kullanım olduğunu da görüyoruz. Büyük bir patlağımız yok, anakarada da şu anda bir patlağımız ve sorunumuz yok. Anakaradaki yenileme çalışmalarının yüzde 90’ı bitti. İnşallah bu su projesi yenileme projesi tamamlandığında bunlar artık tarihe karışacak. Geçici sıkıntılardan ötürü problem oluyor ama bu ara sıra yaşanan sıkıntıların da inşallah son yaşandığı sene olacağını tahmin ediyorum. Depolar yenilendiğinde bundan sonra su kesintisi Bozcaada’da tarihe karışacak.

Ada merkezi dışındaki kişilerin şikâyetleri arasında suyun işletmelere verildiği için bir mağduriyet ortaya çıktığı yönünde. Bu konuda neler söylersiniz?

Ada dışındaki kullanımın daha az olduğu öğle saatlerinde, çok yoğun günlerde kademeli olarak bu uygulamayı yapıyoruz. Birkaç sefer bu sene bu uygulamayı yaptık. Belli dönemlerde örneğin 14.00-16.00 arası gibi, ada dışının su miktarını azaltıp merkezdeki ev ve işyerlerine arttırıyoruz. Ama günün bazı saatlerinde bunun tam tersini de yaptığımız oluyor, ihtiyaç halinde ada dışına da arttırdığımız oluyor. Ama iş yerine öncelik veriliyor gibi değil, çünkü ada merkezinde de işyeri var, ada dışında da. Ada dışında da konutlar var, ada merkezinde de.

TURİZM YOĞUNLUĞU

Ada tarihinin en yoğun geçtiği sezonu geçirdiğimizi iddia edenler var. Sizce de böyle mi?

Özellikle bayramla başlayan bir yoğunluk var. Ben 18 senelik Bozcaada yaşantımın en yoğun sezonu yaşadığımızı görüyorum. Bir dönem yine normal gibi gitti ama yine kişisel öngörüm özellikle Ege ve Akdeniz’de hepimizin içini acıtan bu orman yangınlarından dolayı oradaki rezervasyonların Kuzey Ege ve Bozcaada’yı normalde olan cazibesini bir kat daha arttırdığını düşünüyorum. Gerçekten yolda insan selinden, sadece araç da değil, çok ciddi bir popülasyon olduğunu görüyorum.

Belediye ve emniyetin personeli kış nüfusuna göre belirleniyor. Bu kalabalık kontrol edilebilir bir kalabalık mı?

Kolay bir şey olmadığını söyleyebilirim. Hem belediye, hem emniyet, hem jandarma, hem de sağlık çalışanları gerçekten ciddi bir yükün altındayız. Mazeret olarak söylemiyorum. Yetişemiyoruz deme lüksümüz yok. Terimizin son damlasına kadar çalışıyoruz, bu yoğunluğun Bozcaada ölçeğinin üzerinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Ben emeği geçen tüm saydığım kurumlara teşekkür ederim. Emniyet amirimle görüştüm, bir aydır en fazla 2-3 saat uyuyabiliyoruz diyor.

ARAÇSIZ BOZCAADA ZARURİYET

Araç yoğunluğu da çok fazla. Otoparklar da yetmiyor…

Ben bu açıklamayı iki yıl önce yapmıştım. Ki o zamanki Ramazan Bayramı tatilinden daha kalabalık bir durumu yaşıyoruz şu anda… Bazı kişilere çok ütopik gelebilir ama önümüzdeki birkaç yıl içinde adada birinci veya ikinci ikameti olan kişiler haricinde turizm amaçlı olarak adaya gelen kişilerin araçsız olarak adaya geçmesini sağlayacak formülleri bir zaruriyet olarak konuşacağız. Bu benim dönemimde olur, başka bir arkadaşımın döneminde olur ama bunu yaşayacağız. Bu zorunluluk haline gelecek. Bununla ilgili özellikle bir altyapı çalışması lazım. Özellikle ada içindeki toplu ulaşımın, taksinin, minibüslerin hem istihdam hem düzen sağlanması açısından da ilerde zaruri olduğunu düşünüyorum.

İlk etapta bir kısıtlama getirilecek herhalde…

Bu kademeli bir geçiş olmak zorunda. Bugünden yarına ben yaptım oldu, şeklinde bir anlayışla olmaz. Anakarada büyük otoparklar yaratılması gerekiyor. Gestaş’ın feribotlarını ona göre dizayn etmesi gerekiyor. Ada içindeki toplu ulaşım ve taksilerin çok ciddi bir şekilde tekrar düzenlenmesi gerekiyor. O yüzden bir anda yapılabilecek bir şey değil. Bizim otoparklarımızda ağırlayabileceğimiz araç sayısı belli. Diyelim 500-600 her neyse, bunun haricindeki araçların girişi kısıtlanabilir, bu rakamın üzerine çıkılmayabilir. Ama ilerleyen dönemde de mutlaka adada yaşayanlar hariç araçsız bir şekilde gelmeleri sağlanmalıdır.

Geçen sen kaçak konaklamayla ilgili geçen sene mühürleme işlemleri yapmıştınız. Şu an bakıldığında resmi olarak 4-5 bin yatak kapasitesi olduğu görülüyor ama iki katından daha fazla insan ağırlanıyor adada. Bunun da yoğunluğa sebep olduğu söyleniyor…

Biliyorsunuz biz bu geçen sene mühürleme işlemini yaptıktan sonra, mühürleme işlemlerine maruz kalan vatandaşlardan bir kısmı idari mahkemeye başvurdu ve mahkameden,  “Yalnızca internet reklamı olması bu işin yapıldığına dair bir delil değildir” diye mühürleme işleminin hukuka aykırı yönünde olduğuna karar verdi.

Bunu da ben sayın kaymakamımıza paylaşınca o da daha çok kimlik bildirimi ve işin maliye kısmı üzerinden gitme yönünde tasarrufu oldu. Bu sezon birkaç kez Mal Müdürlüğü’nün de içinde olduğu ekiple tekrar denetim yapıldı. Onun sonuçlarını da ben isteyip daha sonra sizinle paylaşabilirim.