Dış cephesi sadece taş kaplama olan otelin içerisinde adeta tarihin izlerine rastlanıyor. Otelin duvarlarına asılan Osmanlı fermanları, İnönü ailesinden kalma koltuklar, tarihi lambalar ve Milano'daki Duomo Kilisesinde de bulunan tarihi orijinal lamba konukların ilk gözüne çarpan detaylardan sadece bazıları.
Otelin odaları ise süit ve tek kişilik. Fakat tarihi şaraphanenin taşları ve dokuları ile dekore edilmiş odalarda kalanlar kendilerini bir anda Bozcaada’nın tarihi ve mistik havasının içinde buluyor.
Ayrıca Gül ve Kosta Sonef çifti konuklarını en iyi şekilde ağırlamak için fitness salonu, masaj, butik, asansör gibi hizmetleri de sunuyor. Bunların yanı sıra otelin dışarıya bakan bir kafesi de bulunmakta.
Gül ve Kosta Şonef çifti çok uzun yıllar önce adayı tanıyan ve adada evi bulunan ada aşıkları. Kosta Şonef’i adalılar en çok Beşiktaşlılığı ile tanır. 90’lı yılların sonlarında Beşiktaş Yönetiminde bulunduğu yıllar Bozcaadaspor ile Beşiktaş’ı adada sık sık buluşturup turnuvalar düzenlenmesini sağlamıştır. Hatta bir defasında Beşiktaş’ın alt yapısı ile Bozcaadaspor’un İnönü stadında maç yapmışlığı bile vardır. Bu yüzden Kosta Sonef’i ada halkı en çok Beşiktaşlılığı ve Bozcaadaspor’a katkıları ile tanıyor. Gül hanımı ise adalılar sanata olan düşkünlüğü ve çevreye olan duyarlılığı ile biliyor. Hatta kendi mahallesinde oturanlar Gül hanımın her gün yere atılan sigara izmaritlerini bile toplamasından bahsederler. Gül hanımın bu titizliği Şonef House Otel’e de yansıyor elbette.
Otelin konumu ise, adaya tatile gelen insanlar arasında belki de çok az insanın sahip olabileceği bir şans sunuyor. Eşsiz bir deniz ve kale manzarası.
Sonef Otel'in güler yüzlü personeli...