Dün saat 16.15 sıralarında Bozcaada kıyılarında meydana gelen 2,7 büyüklüğündeki depremle ilgili Prof. Dr. Doğan Perinçek facebook hesabından önemli açıklamalar yaptı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Profesör Doktor Doğan Perinçek, depremin küçük ama önemsenmesi gerektiğini belirtti.

İşte Perinçek'in dün meydana gelen depremin ardından yaptığı açıklama:

Bugün 16.15 sularında Bozcaada kıyılarında 2.7 büyüklükte bir deprem yaşadık. İlk harita depremin yakın plan yerini gösteriyor (son 7 gün), ikinci harita son 24 saat içinde bölgede olan depremleri, üçüncü harita ise son 7 günde harita alanında olan depremleri gösteriyor. 

Aslında bugün olan Bozcaada depremi büyük bir deprem değil fakat önemsenmesi gereken bir deprem. Neden önemsenmeli?

"1- 2013 yılında Bozcaada batısında Lemnos Adası açıklarında 5.8 büyüklükte bir deprem olmuş ve biz Çanakkale'de bu depremi hissetmiştik. Lemnos Adasındaki deprem ile bugün Bozcaada kıyılarında olan deprem aynı fay zonu üzerinde. 

2- Bu fay zonunun 2013 yılı depreminden sonra Çanakkale Boğazı yönünde uzandığını sayfamda paylaşmış ve Çanakkale Boğazında uyuyan fayların tekrara aktif olabileceğini söylemiştim. 

3- 1875 yılında Güzelyalı yakınlarında olan 6.7 büyüklükteki deprem bana göre Boğazdaki uyuyan fayların harekete geçmesiyle ilgili (Bu konuda hazırladığım makalem yayınlanmak üzere). 

4- 1.5-2 yıldır Biga Çan - Bayramiç dolayı için uyarıda bulunuyorum. Nedeni Çan civarında 1737 yılında olan 7 büyüklükteki deprem (dördüncü harita). Bu depremden sonra 281 yıl geçmiş, 7 büyüklükteki depremler yaklaşık 250 yılda bir tekrarlanıyor. 250 yılı 31 yıl geçmişiz. Bunu yazdığım için çok üzgünüm fakat Biga-Çan-Bayramiç-Ezine arasında yeni bir depremin zamanı geldi. Hal böyle olunca Bandırma-Bozcaada-Edremit üçgeni içinde olan her deprem Çan dolayındaki fayları tetikleyebilir."

Doğan Perinçek, devamında şunları ekledi:

Yarın 6 Şubat Gülpınar-Ayvacık depreminin yıl-dönümü. Bu alanda son bir yıl içinde binlerce artçı deprem yaşadık ve tehlike arz etmese de Gülpınar civarında artçı depremler devam ediyor. Son 7 günde bu alanda 12 deprem yaşamışız. Gülpınar dolayında zaman zaman deprem sayısının azaldığını sonra tekrar arttığını görüyoruz. Van depremini dikkate alırsak Gülpınar depremi alanında da artçıların devam edeceğini söylemek çok zor olmayacaktır.

Peki depremler önlenemez seyrini sürdürürken biz neler yapıyoruz. Deprem öncesi eğitim için ne yaptık. Biga-Çan-Bayramiç- Ezine ve köylerinde kaç kişiye deprem eğitimi verdik? Çanakkale kentimiz tarım alanlarını işgal edecek şekilde gelişirken biz tarım alanlarında yapılaşmaya kaç ruhsat ile izin verdik. Kentimizin tarım alanlarını yutmasına göz yumuyoruz ve bu alanların alüvyon alanları olduğu için sağlam olamayan zeminde bina koyarak deprem riskini artırıyoruz. Alüvyon ile örtülü arazilerde zemin sıvılaşması sonucu binaların nasıl toprağa gömüldüğü, yan yattığına 1999 İzmit depreminde şahit olmadık mı? Buna şahit olduğumuz halde neden Çanakkale'nin alüvyon arazilerini yutacak şekilde gelişmesine göz yumuyoruz?