NE OLDU?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, Bozcaada’nın Sulubahçe ve Habbele koylarının kiralanması için ihale açacağını duyurdu. Bu ihale ile bakir koyların bu bakirliği ortadan kalkacak, ada sıradanlaşacak, şezlonglara boğulacaktı. Bu ihalelerin sadece bu iki koyla sınırlı kalmayacağı, peşisıra başka koyların da ihale edileceği bilgisi de ulaşınca herkes panik içinde kaldı. Adadaki tüm kesimler bu ihalelere karşı olduğunu belirten açıklamalar yaparken, neredeyse herkes ihalenin iptal edilmesi konusunda hemfikirdi.

PEKİ, NE YAPILDI?

Bu gelişmeler üzerine Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’ın çağrısıyla Pazartesi günü bir toplantı düzenlendi. Bu geniş katılımlı toplantı öncesinde Bozcaada Forum, sonrasındaysa Çanakkale’de bir grup ada sever de yine toplantılar yaptılar. Adadaki toplantıda birçok fikir ortaya atıldı. Yol haritası belirlenmeye çalışılıyordu. Belediye kesinlike iptal edilmesi yönünde fikir beyan ediliyor, eğer iptal edilemezse B planını düşüneceğiz, diyordu. Medya planlaması ve sosyal medya kampanyasının yürütülmesi için bir ekip kurulması kararına varıldı. Ekip o dakika çalışmaya başladı.

ANKARA’YA HAREKET

Pazartesi yapılan toplantıda Belediye Başkanı’nın başka konular için zaten Ankara’ya gideceği belirtilirken, elbette bu konu üzerine de birçok görüşme yapılacağı dile getirildi. Başkanı CHP’den olan Bozcaada’nın AKP’li meclis üyesi Sabri Güler de ekibe dahil oldu. Bu çok önemli bir gelişmeydi. Hep söylenen ‘ada menfaatleri’ için herkes üzerindeki parti gömleğini çıkartmış, adalı gömleğiyle katkı sunmak için çabalıyordu. Partiler bir kenara bırakılmış, ihalenin topyekün iptali için elden gelen her şey deneniyordu. Başkan, AKP ve CHP’li meclis üyeleriyle birlikte Ankara’da AKP ve CHP’li vekillere adalının bu projeyi istemediğini sebepleriyle anlatıyordu.

KAMPANYALAR NEYDİ?

Pazartesi günü yapılan toplantının ardından oluşan ekip çalışmalara hızla başlamıştı. Hemen bir metin oluşturuldu. Metin anında İngilizce ve Fransızca’ya çevrildi. Ardından da Salı günü imza kampanyası change.org sitesinde açıldı. Daha sonra metin Yunanca’ya da çevrilerek sosyal medyadan paylaşıldı. İmza kampanyasının henüz ikinci gününde inanılmaz sayılara ulaşınca change.org sitesi kampanyamıza destek sunup ona özel bir link verdi.

Sosyal medya için ortak etiket seçilen #bozcaadabizim ile Çarşamba günü kamuoyu yaratmak adına bir kampanya hazırlandı. Bunun için medya bültenleri, atılacak adımlar, girişime geçilecek kişiler seçildi, haberler o kişilere iletildi.

İhalenin iptalini içeren metin ıslak imzalı da toplanmaya başladı. Pazar yerindeki adalılar ıslak imzalı metinlere bir bir imza attılar.

Bir yandan görseller hazırlanıyor, metinler yazılıyor, atılacak adımlar dakika dakika planlanıyordu.

Ünlülerden videolar gelmeye başladı ve bunlar da arşivlendi. Bu videolar ikinci aşamada devreye girecekti.

Yerel ve ulusal basınla bağlantılar kuruldu ve hiç bırakılmadı. Onlar da adalının sesini duymamazlıktan gelmediler.

Anlatmak istenenler özenle seçildi. Kimsenin hırpalanmadığı bir kampanya için, herkes özveri ile çalışıyordu. Çarşamba akşamı tabir yerindeyse yer yerinden oynadı. Yüzbini aşan tekil sosyal medya paylaşımı, 40 bini aşan imza ve inanılmaz bir etkileşim yaratıldı. Herkes Bozcaada’dan bahsediyor, adaya daha önce bir kez gelmiş isimler bile bu sese katkı sunmak istiyordu. Gazeteciler, belediyeler, hayvan dernekleri, futbolcular, şarkıcılar, komedyenler, yönetmenler, akademisyenler... Akış ve çeşitlilik o kadar fazlaydı ki takip etmekte zorlanılan anlar bile oldu.

SONUÇTA İHALE İPTAL EDİLDİ

Ankara’da siyasi bağlantılar kuran Başkan ve meclis üyeleri, ihalenin iptal edildiği bilgisini Perşembe sabahı adaya ulaştırdı. Bu haber sonrası hem adadakiler, hem de adaya gönülden bağlı olanlar büyük mutluluk yaşadı. Bakir koyların bu halde kalması, ‘birlikte’ hareket edilerek kazanılan bir mücadelenin yarattığı keyfi yaşadılar.

VE TEŞEKKÜRLER!

Sosyal medya kampanyasını yürüten ekip tüm kesimlere teşekkürlerini ileten bir metin yayınladı.

Yaklaşık 4-5 gün süren bu mücadele için birbirinden ayrılmaz kocaman bir dişli benzetmesi yapabiliriz. Bu dişliden hangi parçayı çıkartsanız eksik kalırdı. Herkes, her şey birbirini tamamladı. Görsellerdeki canlılıktan, sloganlarda kullanılan dile, Sinop’tan Houston’a uzanan sosyal medya desteğine, gece boyunca “ne yapabiliriz” diye kafa yoran bünyelere kadar...  

Hasılı; üç gündür Ankara’da görüşmeler yapan Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyelerine, adalının sesine kulak veren AKP ve CHP milletvekillerine, adadaki tüm siyasi parti başkanlıklarına, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Başkanı’na, Çevre ve Şehircilik Bakanı’na, adadaki tüm sivil toplum kuruluşlarına, medya planlamasının ‘tıkır tıkır’ işlemesini sağlayan can dostlara, sosyal medya ayağında baş parmakları tutulana dek sesimize ses olmaya çalışanlara, bilgisayar başına oturup ilk kez sosyal medya kullanan teyzelere, ada kahvelerinde o koyların bakirliğini anlatan amcalara, metin yazanlara, slogan üretenlere, grafiklere can verenlere, pazarda broşür dağıtanlara... Bu iptal kararının alınması noktasında dişlinin birer parçası oldunuz. Samimiyetle ve kalbimizin en orta yerinden teşekkürlerimizi sunarız.

Kimse unutmasın ve herkes lütfen bilsin: #bozcaadabizim. Yani Bozcaada kendini ait hisseden, adada olmasa bile, orada doğmasa bile, orada yaşamasa bile bu topraklarda olup aklının bir ucunda bu sevgiyi taşıyan herkesin, hepimizin.

Sağlıcakla, poyrazla, lodosla.