Ozanın Günü ve Homeros Okuması 20. kez Bozcaada’da gerçekleştirildi. Etkinlikler, 7 Ağustos Cumartesi günü 17.00’da müzisyen ve bestekar Mutlu Torun’un ud konseriyle Halk Eğitim Merkezi’nde başladı. Konserde ud dinletisi gerçekleştiren Mutlu Torun aynı zamanda batı ve doğu kültürlerinden şarkılar söyledi. Haluk Şahin yaptığı açılış konuşmasında Torun’un sanatını ‘kültürel sentez arayışı’ olarak değerlendirdi. Şahin ayrıca bu organizasyonun 20. kez yapılıyor olmasına parmak basarak etkinliklerin süreklilik, bağlantı ve buluşma noktası olduğunu söyledi.

Konserin ardından Armagrandi Otel’de, ressam Ersin Burak’ın Homeros’un İlyada Destanı isimli sergisinin açılışı gerçekleştirildi. 18.30’da başlayan sergide, dev boyutlarda tuvaller üzerine resmedilmiş Troya kahramanları dikkat çekti. Yoğun ilgi gören sergi 17 Ağustos’a kadar devam edecek.

Cumartesi gününün son etkinliği, Cevat Çapan’ın K. Kavafis’in şiir okuması oldu. Haluk Şahin, ‘etkinliğin ilk yılında, 2001’de Cevat Çapan’la başlayan bu organizasyonun 20. yılında tekrar Çapan’la olduğumuz için çok mutluyuz’ diye belirtti. Kavafis’in 100’ün üstünde şiirini çeviren Cevat Çapan, etkinlikte kızı ve mimar Leyla Çapan ve Prof. Dr. Naci Güçhan ile birlikte sahnede Kavafis’in şiirlerini okudular. Etkinliğe Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz ile birlikte adalılar ve misafirler tarafından yoğun katılım gözlendi. Kavafis’in "İthaka" şiiri büyük ilgi gördü.

Her sene olduğu gibi bu sene de Homeros okuması gün doğumunda gerçekleşti. 06.00’da arka denizde buluşularak başlayan etkinlik 06.20 gibi gün doğumuyla birlikte İlyada okumasıyla devam etti. Katılımcılar, ‘doğa ve insan’ temasının işlendiği İlyada Destanı’nın 21. bölümünden kesitler okudu. Almanca, Hollandaca gibi farklı dillerden de okuma yapıldı.

Organizasyonun son etkinliği ise 11.00’da Zübeyde Hanım Parkı’nda yapıldı. Troya Kazıları Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Troya kazılarının 150. yılında Troya’nın dününü, bugününü ve yarınını anlattı. Dünyanın en çok kazı yapılan yeri olan Troya ve Homeros’la ilgili “Troya arkeolojisinin başında Homeros gelir. Fakat Homerosla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Homeros ve İlyada Destanı birdenbire ortaya çıkıyor. Ve yaklaşık 2800 yıldır kopyalanarak bize gelmiş bir öykü bu. Bu 2800 yıl içinde bizim son 20 yılda yaptığımız, okyanusta bir damla bile değildir Homeros dünyasını düşündüğümüzde. Ortaçağ’da Bizans’taki el yazmalarından sonra 1498’de İlyada destanı ilk kez kitap olarak basılıyor. Troya’nın macerası da aslında böyle başlıyor.” diye iletti. Troya müzesinin ana fikrinin ise ‘eserlerin ait olduğu yerde sergilenmesi’ olduğunu belirtti.

Arkeolog Nezih Başgelen’le devam eden söyleşide Başgelen, arkeoloji ve Türkiye’yi anlattı. Troya’dan Göbeklitepe’ye uzanan Türk arkeolojisinin çalışmalarından ve yayınlarından bahsetti. Troya’yı ise “Troya edebiyat ve bilim dünyalarında çok önemli bir yerdedir; bütün dünya arkeoloji konusunun çok önemli bir kırılma noktasıdır” diye özetledi. Başgelen’in arkeoloji alanında 800 civarında bilimsel yayını bulunuyor.