Bu yıl 17.'si düzenlenecek olan Ozanın Günü ve Homeros Okuması, 5 Ağustos'ta saat 17.30'da gerçekleşecek. Bu senenin Troia yılı olması sebebiyle etkinlikte farklı kaynaklardan okumalar da olacak. Organizasyonun detaylarını etkinliğin mimarı Prof. Dr. Haluk Şahin ile görüştük. 

 

 

 

Etkinliğimiz 2001'de başladı, bu sene 17.'sini yapıyoruz. Akşamüzeri 17.30'da Salhane'de yapacağız, çünkü bu etkinlik oraya çok yakışıyor. Bizim için önemli olan Troia'ya bakıyor olması, dolayısıyla arka denizi seviyoruz. 

Bu yıl etkinlikte özel bir durum var mı? 2018'in Troia yılı olması organizasyon açısından bir önem taşıyor mu?

Tabii ki; bu senenin Troia yılı olması sebebiyle Tenedosla Troia arasındaki ilişki üzerine yoğunlaşalım dedik. Fakat bunu dediğimiz anda, Homeros'la yetinemeyeceğimiz ortaya çıktı. Çünkü Homeros'un İlyada'sı 10 yıllık Troia Savaşı'nın sadece 51 gününü anlatıyor ve Hektor'un ölümüyle sona eriyor. Kitap bittiğinde Achille hala hayatta, daha Troia düşmemiş. Gemilerin gelip burada, adanın arkasında saklanması orada yok. Oysa biz bu yıl bunların üstünde durmak istiyoruz. Bu nedenle bu yıl Homeros'tan birkaç parça okumanın yanı sıra o olayı çok iyi anlatan iki kaynaktan daha yararlanmak istiyoruz. Bunların bir tanesi Vergilius'un Aeneas eseri. Kitabın 3. bölümünde gemilerin gelip adanın arkasına saklanmasını anlatıyor. İkincisi ise İzmirli Quintus diye Yunanca yazan bir yazar Troia Savaşı sırasında Tenedos'un oynadığı rolü anlatmış. Onun İngilizce Türkçe çevirisini ben yaptım ve ben okuyacağım. Ağırlık Homeros'ta değil Vergilius ve Quintus'ta olacak çünkü konumuz Troia. Bu yılın böyle bir özelliği olacak. 

 

 

Bu senenin şairi İlyas Tunç. Bizde her sene etkinliğin şairini Cevat Çapan seçer. Cevat, şair-i azamızdır. İlk etkinliğin şairi de o'ydu. Kendisi Türk şiirini çok iyi bilir. Bu yıl İlyas Tunç'u seçti. İlyas Bey çok başarılı bir şair ve çevirmen. Yabancı dilden şiirler çevirmiş. Afrika dilinden, İskandinav dilinden şiirler çevirdi. Kendi şiirleri de son derece çağdaş ve beğenileceğini zannediyorum. Cevat Çapan tanıtacak kendisini, bakalım neler diyecek. 

 

 

Bir kere bu etkinlik yerleşti; Bozcaada ile çok iyi uyum sağladı. Belediyeden ve Bozcaada halkından destek alıyoruz bu etkinlik için. Gelen misafirlerimiz için destekler görüyoruz. Bundan son derece memnunum. Etkinliğin 17 yıldır devam ediyor olmasından da çok memnunum. Anladım ki bu etkinlik artık gelenek haline gelmiş. Bu seneki beklentim şimdiye dek pek değinilmemiş olan Troia Tenedos ilişkisine değinilmesi; bu, ada için büyük önem taşıyor. Çünkü bu sene Troia müzesi açılıyor biliyorsunuz, bu müzenin açılmasıyla beraber Çanakkale'nin konumu daha da değişecek. Çünkü bu çok insan çekecek çok önemli bir müze. Pek çok insan buraya bu müzeyi görmek için gelecek. Çanakkale zamanla o müzenin kenti haline gelecek. Ve biz de Bozcaada olarak oranın hemen karşısındayız. Bütün o kuşatmaya gidenler, Troia'da dövüşenler buradan geçmiş, gemileri arkada saklamışlar; burası bir ikmal üssü olarak kullanılmış. Yani Troia savaşında burası çok önemli bir yermiş. Bu yüzden klasik edebiyat kaynaklarında Bozcaada'nın adı geçiyor. O bakımdan Troia Müzesi dolayısıyla Çanakkale önem kazanınca Bozcaada da o anlamda önem kazanacak. Duymuşsunuzdur, Troia belgeseli kapsamında sunuculuğunu yapmak üzere Megan Fox buraya geldi; kendisiyle buradaki süre boyunca ben ilgilendim. Göztepe'ye çıkardım. Çünkü Göztepe, bütün antik dünyanın; Aristo'dan Homeros'un tanrılarına, Troia savaşının referans noktalarına, Olimpos dağından İda dağına hepsi bir kabartma bir harita gibi gözlerinizin önünde duruyor. Bence Troia müzesi açıldıktan sonra Göztepe Bozcaada'da insanların en çok ziyaret ettiği bir yer haline gelecek. Gözlerinde canlandırabilecekler. Bozcaada'nın sıradan bir yer olmadığını hatırlayacaklar.