Bugun...
Ya BIFED olmasaydı?


Mustafa Dermanlı
mdermanli@gmail.com
 
 

Bozcaada'nın en karakterli festivali BIFED birkaç gün sonra başlıyor. Karakterli; çünkü, mesajı net, anlatmak istediği belli, geride kalan dört senede duruşuyla da haklı bir yer edindi festival. Bu anlamda sinema izleyicisi BIFED’e gelirken neyle karşılaşacağını da biliyor. 

Ülkenin köyü olmayan tek ilçesinde, ana karadan kilometrelerce uzak bir adasında bir ekoloji festivali ki, Türkiye’de bu çapta olanı sanırım yok. Başta Bozcaada, sonra Ege coğrafyası gerçekten şanslı. Her sene festivalde 20’yi aşkın belgesel/film izliyorum kısa-uzun metraj. Donanıp çıkıyorum, büyüyüp gelişiyorum. Dile pelesenk “çevremizi koruyalım” şiarından öte bir şey bu, Çin’de çöp sorununa dair sivil toplum hareketinin neler yaptığını izleyebilmek. Kisilu Musya’nın Birleşmiş Milletler’deki topantısında yaptığı etkileyici konuşmayı nasıl öğrenebilirdim ki BIFED olmasa? Paylaştığımız ortak denizlerde, ortak sorunları anlatan “Thalatta”yı, “Lüfer” ile nerede ve kiminle karşılaştırabilirdim? Bir mültecinin gözünden savaştan kaçışın hikâyesini izlerken döktüğüm gözyaşı kurumadan nasıl da kadınlarla birlikte meme kanseriyle mücadele eden Sergun Ağar’ı tanıyacak, Metin Kaya ile bir madenin içerisinde hangi zorluklarla “Soluk”u çektiğini konuşacak, Özcan Alper’in elini sıkıp Sonbahar için teşekkür edecek, Nejat Yavaşoğulları ile çınar altında adaçayı içerken yıllar önceki bir Açıkhava konserindeki eylemimizi ona nasıl anlatacaktım?

Bu sebeple BIFED, sadece bazı filmleri Bozcaada’ya getiren, ekoloji mücadelesi başta olmak üzere mültecilerin yaşadıkları sorunları, çevre tahribatlarını, doğaya zarar veren enerji santrallarını ve mücadeleleri aktaran onlarca belgesele zemin hazırlayan bir festivalin çok ötesinde. 

Benim gibi düşünenleri, doğaya, yaşama, savaşlara, çevre tahribatlarına, enerji sektörüne benim gibi bakanları bir araya getiren, yıllar içerisinde az-çok mücadelede yan yana durduğumuz insanlarla bir sokak eylemi haricinde sanatla da yan yana gelebilme fırsatı veren bir festival. 

Sokak var, sanat da var. İkisinde de insan var.
 
Bölge insanı evet çok şanslı ama büyük kentlerin hapsolmuş, izinlerini deniz tatiline endeksleyen insanları da bu şansı kendisine yaratabilir. İstanbul’dan festivale ücretsiz servisin kalktığı, konaklama hizmetinin cüzi rakamlarda olduğu bu festivale katılmak demek adanın yazdan sonbahara geçişinin en güzel zamanlarında, hem film izleyip, hem de adanın tadını çıkartmak demek bir bakıma. Kendinize birkaç gün kıyak geçin derim. Pişman olmayacaksınız. 



Bu yazı 4524 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI