Bugun...
Aidiyet


Fırat Tunabay Yel değirmeni
ftunabay@gmail.com
 
 

Bütün insanların bilinç altında aidiyet duygusu olmasına rağmen günümüzde aidiyetsizlik insanların kendilerinin seçtikleri ya da itildikleri bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bir kişiye, bir cemiyete, bir derneğe, bir aileye, bir spor kulübüne, bir gruba, bir siyasal parti, bir mekân, bir coğrafya, bir adaya kendimizi dâhil hissedebiliriz. Tüm bunlar bize bir aidiyet kazandırır. Aidiyet olan yerler insanlara hem psikolojik hem de fiziksel olarak güvenli bir alan sunar. Bu güven duygusu insanların sosyolojik olarak rahatta olmalarına imkân sağlar. Sosyal çevremizde aidiyet duyduğumuz ortamlardaki kişilerle dostluklar, arkadaşlıklar ve yakın ilişkiler kurarız. Aidiyetin olduğu alanlarda birbirine saygı ve yeri geldiğinde dayanışma kurma çok önemlidir. Çünkü bilinir ki tehdit kendini ait hissettiğin yerden gelmez. Aidiyet insana bedensel, psikolojik, sosyal ve moral olarak olumlu etkide bulunur. Güçlü aidiyet duygusu yaşam alanlarının korunması ve savunulması içinde son derece önemlidir. Ait olduğu yerde insan aynı zamanda var oluyor. Aidiyetsizliğe girdiğinde ise insan uzay boşluğundaymış gibi dolanıyor.

Birçoğumuz Bozcaada’ya farklı sebeplerden ötürü, gerek toplumsal gerek mekânsal anlamda bir aidiyet oluşturdu. Bu aidiyet aile geçmişimiz olabilir, yaşantımızın uzun zaman diliminde yer alması, evlilik, memuriyet, büyük şehir kaçışı, doğasına hayranlık duymak, tamamen ticari, toplumsal yapısı olabilir. Önemli olan bir şekilde bizlerin Bozcaada ile bir aidiyet kurmasıdır. Aidiyet kurarız ama orası ile her zaman yakın ilişkide olamayabiliriz. Yunanistan’da ikamet eden ama senelerce adadan uzak kalan Rum hemşerimizi, sağlık sorunları yüzünden 12 ay adadan uzak kalan hemşerimizi, eğitim için adadan uzaklaşan kardeşimizi, büyükşehrin tüm olumsuzluklarını göğüsleyen ve aklında sadece ada olan arkadaşlarımızı, yıllarca çalışıp tüm birikimini adaya yatıran tanıdıklarımızı asla yok sayamayız. Bu kişiler ne kadar ada ile bir aidiyet kursalar da birçok sebepten dolayı adadan uzak kalmaktadır. Sürekli adada ikamet eden ile sürekli ada aklında olup adadan uzak kalmak zorunda kalanın birbirini anlayacağını pek sanmam. Ama bilirim ki bu iki grubun ortak noktası Bozcaada’ya olan aidiyetleridir. Bu iki grup sık sık birbirini eleştirir ama düğünlerde, cenazelerde, cumalarda, rakı sofralarında hep bir araya gelir.

Kıymetli bir şeyi paylaşıyoruz. Adada tanıdığım herkes iyi ki var, iyi ki de bazen fazla bazen de çok kısıtlı bir iletişime sahibiz. Şahsen son dönemlerde toplumsal olarak adaya olan aidiyetim sürekli zedeleniyor. Ama bir o kadar da mekânsal olarak adaya olan aidiyetim güçleniyor. Rantın girdiği toplumsal bir yapıda çatırdamaların ve yıpranmaların yaşanması çok doğal bir süreç.

Yazımda hiçbir kişi, kurum, grup ya da yapılanmayı hedef almamaya özen gösterdim.

Ama biri bana anlatsın senin nereye ait olduğunu kim belirleyebilir?

Kim böyle bir şeye cüret edebilir?

Seni ve aileni tüm varlığınla yok sayabilir?



Bu yazı 4612 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI