Bugun...
Bozcaada’dan Kaş’a Ege’nin turizmi ne alemde?


Mustafa Dermanlı
mdermanli@gmail.com
 
 

Üç hafta süren karavanlı Ege gezimizi tamamladık. Üç gece kamp alanında, yedi gece arkadaşlarımızın evinde, on gece de kamp harici uygun bir yerde konakladık. Ege’de birçok deliğe girdik, çıktık. Bu süre zarfında ülke turizmi üzerine 60’a yakın kişiyle konuştuk. Fiyatları değerlendirdik, insanları dinledik.

 

Rotamız şöyleydi: Çanakkale, Altınoluk, Burhaniye, Pelitköy, Cunda, Ayvalık, Küçükköy, Dikili, Bademli, Çandarlı, Foça, Balıklıova, Mordoğan, İnecik, Kösedere, Karaburun, Dolungaz, Sarpıncık, Küçükbahçe, Ildır, Ilıca, Çeşme, Alaçatı, Bademler, Sığacık, Orhanlı, Karaot, Torbalı, Didim, Kıyıkışlacık, Ören, Akbük, Akyaka, Dalyan, Köyceğiz, Sarıgerme, Aşı, İztuzu, Yuvarlakçay, Göcek, Fethiye, Kayaköy, Gemile, Ölüdeniz, Kaş, Salda Gölü, Pamukkale, İzmir, Bozcaada.

 

Bozcaada ile yakından alakam sebebiyle etrafımdakilerden sıkça duyduğum söz “Bozcaada’da fiyatlar çok yüksek” oluyor. Aslında Alaçatı’da, Foça’da, Kaş’ta da belli bir kesim bu soruyu sıkça soruyor. Karşılaştırmalar ya Yunanistan sahil yerleriyle ya da Türkiye’deki farklı tatil beldeleriyle kıyaslanarak yapılıyor.

Bazen kıyaslama yaparken yanılıyoruz. Örneğin Bozcaada’yı değerlendirirken buranın özelliklerine en yakın yerlerle değerlendirmek önemli. Burasının bir ada olduğunu, her türlü ürün temininin ve stoğun zor olduğunu, son dönemde imar yasağı olduğu için kiraların daha da artığı için bunun maliyetlere yansıdığını, çalışan personelin kalacak yerinin de dolayısıyla yüksek maliyetli olduğunu, güneye inildikçe sezonun daha uzun olduğunu ama Kuzey Ege’de Eylül dedin mi sezonun yavaş yavaş sona erdiğini unutmadan değerlendirmek gerekiyor. Bu kriterlere bir de Avrupa’nın en iyi adalarından biri olarak gösterilmesinin verdiği etkiyi, New York Times’ın bu sene keşfedilecek 52 lokasyondan biri olarak adayı göstermesini de ekleyin. Buna rağmen ada pahalı demek çok doğru önerme değil benim nazarımda.

Pahalı mekan vardır, özensiz esnaf vardır, temiz olmayan işletmeler vardır. Ama bu Bozcaada ya da daha başka bir turizm beldesini genellememize izin vermez. Kaldı ki yapılan en büyük hatalardan biri Bozcaada’yı, aynı özellikleri taşımayan bir tatil yeriyle kıyaslamak. “Yalova’da köfte 10 lira Bozcaada’da nasıl 20 lira olabilir” ya da “Kahvenin paketi 3 lira, siz nasıl 8 lira’ya kahve satıyorsunuz” gibi benzetmelere çok da aldırış etmemek gerekiyor.

 

Bunun aslında böyle olup olmadığını araştırmanın en mantıklı yolu da Ege’de birçok yerden bazı fiyatları değerlendirmek olur diye düşündüm. Foça, Kayaköy, İzmir, Kaş, Bodrum ve Bozcaada fiyatlarını karşılaştırdım. Bunun sonucunda da bu lokasyonlarda yer alan restoranların ürünlerinin fiyatları arasında en fazla %10 fark etttiğini söylemeliyim. Şöyle ki kalamarın porsiyonu bu saydığım yerlerde ortalama 30TL iken mezeler 12-16TL arasında değişiyor. Alkollü içkilerin fiyatları da en fazla %10-15 değişiyor. Benzer ürünleri ve masaları da kıyasladığımı eklemeliyim. Datça ve Bodrum’a bu sene gitmemiş olsam da aynı tarihlerde oralarda olan arkadaşlarımla fiyatları teyit ettiğimi eklemek isterim.

 

Yukarda saydığım yerlere dahil etmediğim tek yer Alaçatı. Gezdiğimiz tatil beldeleri arasında bu fiyatların üzerinde kalan tek yer Alaçatı olarak göze çarpıyor. Ama Alaçatı işletmelerin dekor, özen, temizlik kıstasına göre de gözüme olumlu anlamda en çarpan yer.

 

Son dönemde Yunanistan ile kıyaslama yapmak hepimizce moda. Yunanistan ile en büyük temel farklar hizmet kalitesi ve alkol fiyatları. Yunanistan’ın hangi bölgesine giderseniz gidin standardı yakalayacağınız bir hizmet kalitesi göreceksiniz. Bu çok önemli bir ayrım. Ben bu hizmet standardı, işletmecinin müşteriye saygısı ve işine özeni sebebiyle yıllardır Yunanistan’ı tercih ediyorum. Fakat iki ülke arasında mükellef bir masaya ödenecek hesap arasında ortaya çıkan farkın temel sebebi alkole Türkiye’de uygulanan yüksek verginin olması. Bunun dışında, yiyeceklerde, mezelerde, konaklama faaliyetlerinde, kamp alanı hizmetlerinde neredeyse fiyatlar aynı, hatta bazı noktalarda %10-15 oranında Yunanistan daha pahalı.

 

Kısacası Türkiye’de dört kişi bir rakı masasına oturmanın ve bir büyük rakı söylemenin maliyeti hesaba 200 TL olarak yansıyor. Siz evinizde bu masayı kursanız zaten alkol satan bir yerden aldığınız büyük rakıya ortalama 100-110TL ödüyorsunuz. Buna işletmenin suyunu, buzunu, bardağını, hizmetini ve kârını eklediğinizde 200TL için itiraz edebileceğimiz bir nokta kalmıyor. Aynı masaya Yunanistan’ da gelecek adisyonda uzo fiyatı elbette çok daha uygun olacak. Çünkü Türkiye’de alkole alınan vergi ile Yunanistan’da alınan vergi arasında çok büyük fark var.

 

Üç haftalık Ege gezisi boyunca birçok kritere göre değerlendirmeler yaptım. Deniz güzelliği, kumsal temizliği, mekânlar, sokaklar, vakit geçirilecek şeyler, fiyat, mutfak ve kendimce irili ufaklı başkaca kriterlere göre Kaş ve Bozcaada en dikkat çeken iki lokasyon oldu benim için. Kaş’ta yabancı turist azalırken, Bozcaada’da günübirlik ve kitle turizminin artması dile getirilen en önemli sorunlar. Kaş’taki yabancı turistin azalması ülke gündemiyle ve politikayla açıklanabilecekken, Bozcaada’nın hayıflandığı konularla ilgili farklı görüşler mevcut. Adanın bu kadar populer olması haliyle kitle turizmini beraberinde getiriyor. Çevresinde alternatif tatil olanaklarının daha uygun fiyatlı olması ve tatilcilerin adaya sadece günübirlik yönelmelerini sağlıyor.

 

Mezeleri, fiyatları, plajları, denizi, alternatif etkinlikleri, gece hayatı, geçmişten bugüne uzanan kültürleri bakımından Bozcaada ile Kaş arasında bir ayna var sanki. Bu iki yerin en önemli özelliği de doğallıklarının pek bozulmamış olması ve çevre mücadelesi veren insanların var olması.

 

Bozcaada’nın imar planı karşısındaki tavrının benzerini bir sene sonra Kaş’taki çevreciler gösterdi. Geçen sezon Bozcaada koyları tesisleşmeye açılmak istenince adada yaşayan yaşamayan onbinlerce insan “Bırak öyle kalsın” demişti. İhaleden vazgeçildi. Çünkü ada Avrupa’nın sayılı adalarından biri seçilirken o doğallığıyla listede yer almıştı. İşte Kaş da başta dünyaca bilinen Kaputaj plajı, Kekova, Limanağzı, İnceboğaz gibi özellikli yerleriyle dikkat çekerken ekolojiye ayak uyduran bir tarım hamlesi yapmaya hazırlanıyor. Kaş köylerindeki arazilerde doğal yollarla üretilen sebzeler mahsul vermeye başlıyor. İşte bu projeler hem turizme, hem de bu ekolojiye zarar verecek. Hiçbir şey olmasa ekosisteme fazlaca zararı dokunacağı kesin.



Bu yazı 3854 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Ersin uyar
30-07-2017 00:01:00

Bozcada konusunda sizlerle uzun uzun tartışmak isterim bu sebeptendir ki analizleri sadece bu yıl ile değil son on yıllık hesaplanacak şekilde yapabilseydiniz durumun çok daha farklı olduğunu hesaplayabilecektiniz. Mail adresim : uyarer@yahoo.comrnSaygılarımla

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI