Bugun...
Bekçiler Kralı


Cahit Yalçın
cahit-yalcin@hotmail.com
 
 

1970, 80 ve 90’lı yıllarda, kış nüfusunun yoğun olduğu zamanlardı. Bozcaada Emniyeti’nde üç bekçi abimiz görev yapmaktaydı. Rahmetli Mehmet abimiz, İbrahim abimiz ve hâlâ hayatta olan Avni abimiz... Rahmetli İbrahim abi aynı zamanda Muharrem hocamızın da  babasıdır.

O zamanlar adalılar kendi aralarındaki husumetlerini hiç yukarıya intikal etmeden hatır gönül ilişkisiyle çözerlerdi.

Bir gün eski adalı büyüklerimizden Helvacı Nuri ve Deli Halil para yüzünden kıyasıya bir kavgaya tutuşurlar ve karakolluk olurlar. Rahmetli Nuri abi, “İbrahim, bu Deli Halil benim parayı ödemiyor, şikayetçiyim” der. Bekçi İbrahim abi ise , “Nuri abi sen merak etme, ben cezasını veririm. Yürü bakalım Halil, arka odaya gidelim” der. Arkaya geçince de kısık sesle, “Halil ben şimdi copla demir parmaklığa vurdukça ‘Yandım abi vurma’ diyeceksin. Nuri abi yufka yüreklidir, hemen barışır senle” diye kısa bir tiyatro sahnelerler. İbrahim abi copu bir yerlere vurdukça, Halil abi “Yandım abi” diye bağırır. Nuri abi bağrışmaları duyunca, “Bekçi İbrahim” diye seslenir, “Vurma çoçuğa, ben vazgeçtim, para falan istemiyorum.” der. Daha sonra da barışır, kol kola karakoldan çıkarlardı.

İşletmecilik yaptığımız yıllarda, ortak bir iki dubleyi çekip de başedemeyince, bekçi abilerimizi çağırırdık. Babasını bile dinlemeyen bizim Erol, hayatta o bekçi abilerini kırmaz, evin yolunu tutardı.

Bunları niye yazıyorum biliyor musunuz? Biz memuruyla, çalışanıyla, bir avuç insan yaşıyoruz. Hele kışın bir sokakta birkaç kere karşılabiliyoruz. Küslükler, dargınlıklar çok soluklu olmuyor. Bütün idari kurumlar ve buralarda çalışan arkadaşlarla mutlaka bir yerde denk gelip bir çay içebiliyoruz. Muhabbet edebiliyoruz, dostlukları perçinleyebiliyoruz. Zaten bunun aksi olması burada görev yapan arkadaşların vedasında gemide, adadan kopuk yaşayan ahalinin de düğününde açıkça belli olur.

İdarecilik masa başında olduğu gibi, küçük yerlerde özellikle kışın az nüfusun hüküm sürdüğü bu zamanlarda, samimiyete ve ikili sıcak ilişkilerle de eskiden olduğu gibi şimdide niye olmasın? Bozcaada’da geçmişte görev yapmış bir çok arkadaşlarımızla ve aileleriyle hâlâ bile görüşebiliyorsak bu ada insanının ve adanın samimi duygularından, sıcaklığından kaynaklanmıyor mu? Acaba eskiden para bu kadar ön planda değilken maddiyatın ve para kazanmanın son zamanlarda bu duyguları körelttiği için bu kopukluklar yaşanıyor olmasın sakın. Ne dersiniz?

Bu yazı Mendirek dergisinin 17. sayısında yayınlanmıştır.



Bu yazı 3893 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI