Yüreği, adamızın kendi gibi güzel, yakışıklı bir adamın deniz gözlerine düşen, içinin güzelliği yüzüne yansımış, aşklarını keyifle izlediğimiz, hep artık aramızda olmasını dilediğimiz dostumuz, Zeynep Danışman. Yeni kitabı ‘Karşı Pencere’ nin ilk öyküsünü okurken, hikayenin sonlarına doğru ‘Chopin - Nocturne Op. 9’ tınısı kulağımda çalmaya başladı. Kendisine bunu anlattığımda, hikayeyi yazarken hep Chopin dinlediğini söyledi. Kitap, bir çırpıda okuyabileceğiniz türden. Cümleleri derin, 3 öyküden oluşan kitap.. Bu ay kitabının şerefine bende ‘Chopin’ in eserini ‘Karşı Pencere’ ye ithaf etmek istiyorum.. Umarım daha nice kitaplarını okuruz Zeynep’in..

Sezonun son ayı Ağustos artık bitiyor. Bu paragrafı bir gündoğumunun üzerine yazıyorum. Yazın belli bir alkolü aldıktan sonra, çok sık olmamakla beraber sabahlamak ve gündoğumu izlemek çok hoşuma gider. Gün aralanırken o güzel rengi görmek bana hep keyif verir. Bu anı yazmaya karar verdiğimde, bir arkadaşımla beraber son kadehlerimizi yudumluyorduk. Gözlerimle çektiğim fotoğrafta, Tuzburnu fenerinin karizmatik duruşu, biraz ileride bizim gibi 2 çiftin güneşin doğuşunu beklemesi, bluetooth hoparlörümüzde ‘Sting - Fragile’ şarkısı, bir iki kadeh şişede kalmış vasilaki şarabı ve birazda çavuş üzümü...

Bu arada 'Natacha Atlas – I Put A Spell On You' deyip, bu ayki listemi bitiriyorum. Herkese iyi tatiller diliyorum. Keyifli dinlemeler. Sevgiyle..