Bildiğiniz üzere son birkaç gündür Bozcaada’nın gündemini iki konu işgal ediyor.  Biri revize edilen imar planı, diğeri de halı sahanın akıbeti. Basit bir halı saha deyip geçemeyiz. Önemi çok büyük. “Haklı olarak” adada sosyal hayata katkı sağlayacak yeni sportif alanlar talep eden ada gençliğinin elindeki tek spor alanının ne olacağı konusu, tartışmalar sürerken dün itibariyle –geçici olarak da olsa- çözüme kavuştu. Konunun detaylarını Bozcaada Haber sitesindeki ilgili haberden öğrenebilirsiniz.

Özetle; kaymakam Abdulgani Mağ, halı sahadaki hasarın giderilerek yeniden yerinde hizmete açılacağını söyledi. Masa tenisi turnuvası için ilkokul binasını, voleybol turnuvası için de “asıl amacı futbol oynanması olan” halı sahayı kullandığımız günleri unutmayalım. Şahsen bende, adada bu gibi faaliyetlerin düzenlenebileceği, günümüz şartlarına uygun yeni bir tesis yapılmadan halı sahanın yerinden kaldırılması taraftarı değilim.

İmar planı konusuna dönecek olursak, konuyla ilgilenen herkes bir şekilde görüşünü dile getirirken, en ciddi ve kapsamlı açıklamalardan biri, konuyu 1/100.000’den çok önce, 1/25.000’lik plan gündeme geldiğinden beri  yakından takip eden ve yerel yönetimlerle birlikte yaptığı hukuksal girişimlerle planların revize edilmesinde önemli katkısı olan Bozcaada Forum’ dan geldi. Açıklamalarında özetle; planın revize edilmesinin önemli bir adım olduğunu ancak halen ucu açık ve kafa karıştıran noktalar olduğunu belirttiler.

Konuyla ilgili cevaplanması gereken yeni sorular olduğu ortada.

Ancak duruma olumlu yönlerinden bakacak olursak, en başta, plan gündeme geldiğinde ve süreç hızlandığında adada yapılan bilgilendirme toplantılarında, başkan Dr. Hakan Can Yılmaz’ın üstüne basa basa söylediği ve tekrarladığı, “adanın bir imar planına ihtiyacı olduğu, bu yüzden mevcut planın iptal edilmesi değil revize edilmesi gerektiği” şeklindeki beyanlarını hatırlayalım. Hatta, “imar planının iptal edilmesi için referandum yapılması” gündeme getirildiğinde de bu sözlerini tekrarlayarak, çalışmalarının bu yönde olacağını belirtmişti. Hali hazırda, kamuoyu desteğiyle birlikte bu çalışmaların olumlu sonuç verdiğini ve bu kazanımı elde ettiğimizi görüyoruz. Şimdi bunu elde etmişken, masaya gelen yeni sorulara da acilen cevap aramaya başlamalıyız.

Değerli hocamız Haluk Şahin’in, (Bozcaada Haber’de de yer verilen) Yurt gazetesindeki köşesinde sorduğu “Adayı neye göre koruyacağız?” sorusu önem arz ediyor. Doğayı ve endemik yapıyı mı, beşeri ihtiyaçları mı yoksa ekonomik gelişimi mi öncelik olarak alacağız? Bunu zaman gösterecek.