Bozcaada Belediyesi’nin Göztepe’ye büfe koyacağına ilişkin gelişmeler doğrultusunda ada halkına naçizene görüşlerimi aktarmak istiyorum. 

İlk olarak söylemem gerekiyor ki bana göre parke taş Göztepe'nin ruhuna hiç mi hiç yakışmadı. Evet, eskiden oranın yol bırakın araçla çıkmayı yaya olarak bile çıkmak çok zordu. Ancak yol asfalt olmasa da, gıcır gıcır olsa da parke taş hiç içime sinmedi. Parke taş yerine o yolun iş makinası vs ile sadece düzeltilmesi ve toprak olması mümkün değil miydi acaba? Bilmiyorum belki de sadece toprak yol olarak düzenlenmesi mümkün değildi... Ama eğer mümkünseydi bence toprak olarak kalması, sadece düzlenmiş bir patika gibi olsaydı doğasına çok daha uygun olurdu.

İkinci olarak yine bana göre Göztepe'ye bir büfe koymanın gerekliliği... Adada gün batımını izleyecek Polente Burnu haricinde o kadar çok yer var ki illa yeni bir turizm destinasyonu yaratmaya çalışmak çok da gerekli değil. Hele ki orada bir büfe ile oluşturulacak bir turizm destinasyonuna hiç mi hiç gerek yok bence. Başkan Hakan Can Yılmaz'ın oradaki insanların su gibi temel ihtiyaçlarının karşılaşması düşüncesinden yola çıkacaksak o halde Polente Burnu'na da bir büfe, Beylik Koyu'na da bir büfe derken daha çok insanların su, yiyecek, içecek ihtiyaçlarının karşılanması gereken yerler çıkmaz mı? Kaldı ki koyların ihale edilmesinde de sadece büfe, şezlong ve şemsiye deniliyordu. Ama hepimiz bakirliğini bozacak diye karşı çıkmıştık.

Belki bu konuda yanlış düşünüyor olabilirim, “Bir büfe ile bakirliği mi bozulacak, ne güzel işte insanlar ada şaraplarını yudumlayacak gün batımını izlerken” gibi düşünceler de doğru olabilir ancak ben yine de Göztepe gibi bir yerin kalabildiği bakir kalmasından yanayım. Orada gün batımını izlemeye çıkacak kadar gücü ve iştahı olan insanlar yanlarına yiyeceğini-içeceğini tutsun, bi zahmet de afedersiniz çişini oraya gitmeden önce yapıversin.
Üçüncü olarak, evet ben ve benim gibiler yanlış düşünüyor, aşırı hassas düşünüyor diyorsanız ve geri dönüşün imkânı yok diyorsanız, sonu bari Salhane ihalesi gibi olmasa? Yani uçuk rakamlara, kim olduğunu bilmediğimiz insanların yerine belediye işletse olmaz mı? Bu mümkün değil mi acaba? Ne güzel Salhane'yi belediye işletiyor ve bünyesinde 15'e yakın adalı genç çalışıyor. Madem oraya büfe açılacaksa, mümkünse belediye işletsin ve yine adalı insanlara ekmek kapısı olsun...

Dördüncü ve son görüşüm olarak belediyeye birkaç bir şey söylemek istiyorum. İnanın Hakan başkanın bu ihale vs konularında hiçbir zaman gizli-kapaklı işler çevirdiğine ihtimal veremem ve veremiyorum da. Hatalı adımlar attığını anladığı anlarda bile son dakika olsa da hatasından geri dönüyor. Tıpkı Salhane ihalesinde olduğu gibi.

Ancak bazı önemli konularda -ki son 2 senedir bunun birçok örneğini duyduk-, birçok projeyi bırakın halkı, basın olmamıza rağmen çok geç duyuyoruz. Keşke bu tür gelişmeleri ihale aşamasına gelmeden önce bir halk ile paylaşsanız da ona göre halk da görüşlerini dile getirebilse. Aksi takdirde ister istemez şeffaf belediyecilikten uzak bir algı oluşuyor.

Evet, biliyorum bu konuda da uzun zamandan beri çalışmalarınız devam ediyor, gördüğüm ve anladığım kadarıyla ortada kötü bir niyet de yok. Ama herkes bunu benim gibi düşünmeyebilir. Sonuçta siz atacağınız her adım öncesinde halkı bilgilendirme sözü vermiştiniz. Tabii ki her adım olmayabilir, her konuda illa halka danışıp ona göre adım atmayabilirsiniz ancak önemli konularda bu tür adımlar atarken halkla paylaşmanız size daha çok yakışacağı gibi şeffaf belediyecilik anlamında daha çok anlamlı olacaktır.