Bugun...

Evinde Kal Türkiye!

	Türkan Çim Işık
	turkancim@gmail.com

Güneşli güzel bir Mart günü.

Ancak durum hiç de güneşe yakışır rahatlıkta değil.

Corona veya Covid 19 olarak bildiğimiz dünyayı her anlamda sarsan virüs ve buna bağlı oluşan uluslararası salgın ortalıkta kol geziyor ve durum çok vahim.

En son okuduğum bir haberde İtalya’da cenaze işlerinin nasıl aksadığı trajik bir şekilde anlatılıyordu.

Çinli doktorların hazırladığı bir kitapçıkta, hastanın kullandığı dokuma ürünlerin kaç kat nasıl plastik torbalandığı ve ayrı bir asansörle taşındığı da…

Yani durum aklımızın aldığından, bugüne kadar başımıza gelmediği için anlamadığımız ölçekte ciddi.

Sağlık Bakanlığı bir takım önlemler alıyor, düzenli haberler veriyor ancak işin büyük kısmı biz vatandaşa ve sanırım yerel bazda yönetimlere düşüyor.

Adaya öğlen feribotu gelince, o an park halinde bulunduğumuz marketin önünden çıkamadık bir süre. Yollar dar, jipler, kamyonetler,otomobil,kamyonlar vızır vızır geçtiler. Araçların telaşı sanki insanların ruh hallerinin de bir yansımasıydı.

Sanırım herkes izole bir yere kendini atıp, kaybolma telaşında. Başka bu hız ve çokluk nasıl açıklanabilir.

Bozcaada.

Etrafı suyla çevrili kara parçası. Evet izole. Evet kapıyı açınca temiz bir nefes alacak alan, yürüyecek ıssız koy ve orman var.

Burası bir yerleşim merkezi.

Önemli mi bilmem ama bir miktar insan yaşıyor. Yaşlısı, çocuğu,kronik veya değil hastalık sahibi insanlar. Yani risk grupları var.

İhtiyaç Malzemesi sınırlı. Kış nüfusuna göre alıyor esnaf.

Acil bir durumda feribot bazen çalışmayabiliyor. Rüzgar, fırtına engel oluyor.

Ekmeği, tüpü, suyu sınırlı...

Üstelik imkanları sağlık anlamında da minimumda.

En son belediye Başkanlığımız konaklama tesislerinin 15 Nisan tarihine kadar konuk almayacağını açıkladı.

Restoranlar, kafeler kapalı.

Herkes kurallara uyuyor ve evinde yaşıyor.

Sorumluluklarımız var.İşimizi yapmayıp bu büyük mücadelenin bir parçası olma çabasına girdik?

Peki sevgili ziyaretçi sen neden yoldasın?

Neden adaya geliyorsun?

Devlet kurumları, özel şirketler, ünlüsü ünsüzü pek çok sosyal medya hesabı, telefon şirketleri herkes ne diyor: “Evinde Kal Türkiye”

Evet evinde kal çünkü bilinen tek çaresi minimum temas. Her türlü izolasyon şart!

Uzman filan değilim ancak anladığım hiç bir belirti göstermeden başındaki taçla (corona’nın sözlük anlamı) dolaşıyorsun ve etrafındaki herkes etkileniyor.

EVİNDE KAL TÜRKİYE...

Evin neresi?

Anlamak bu kadar zor mu?

Sanırım zor. O yüzden çözüm önerilerimi yazmaya karar verdim:

Kamu ve Belediye yetkilileri önlem almakta gecikmesinler.

Alınan konuk almama kararlarının geç olduğu düşüncesindeyim.

Pazarın kurulmaması gerektiği düşüncesindeyim.

Bununla beraber;

Gelenler oluyorsa da hala:

1- Bozcaada’ya son 15 günde giriş yapmış ve hala konaklamakta veya yazlık evinde ya da kiraladığı evde kalan herkesin sağlık ocağına kaydı olmalı.

Bu bildirimden herkes mesul olmalı yapmayana cezai şart konmalı ve denetim yapılmalı.

Adadan ayrılırken bu bildirimi kapatmak mesuliyeti olmalı.

2- Bu kişilerin kendilerini karantinaya almaları sağlanmalı.

3- Anakaradan gelişi azaltmak için feribot sabah ve akşam seferleri dışında sefer yapmamalı.

4- Feribot girişinde ikametgahı ada bile olsa son 15 gün içinde ada dışında bir süre bulunmuş herkesin kaydı alınmalı ve 15 gün boyunca saklanmalı.

Telefon irtibatı ile sağlığı kontrol altında tutulmalı.

Seyahat özgürlüğü baki ancak, çok önemli bir salgın söz konusu ve geometrik çoğalıyor!

Bu ne demek? Birken 3, 3 ken 9, 9 ken ken 40 olur anlamazsın! Evinde kal dendikçe bu ısrar çok anlamsız ve çok riskli.

Benim aklıma bunlar geliyor.

Kimbilir daha ne öneriler çıkacaktır.

Bu yazıyı hazırlarken bir dostum Çeşme Belediyesi ile ilgili bir son durumu paylaştı.

Gazeteler de vardır sanırım.

Bu adanın da başına gelebilir.

Lütfen önlem alalım.

Sağlıkla kalın.

Bu yazı 5837 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Cengiz HERGÜNLÜ

21-03-2020 11:34:00

Kış dönemlerinde adada kalmak zaten çok zor,mahrumiyet oluyor.Geçen yıl şubat ayında kasapta ciğer bulduk diye ne kadar sevindiğimizi hiç unutmuyorum.Corona virüsüyle savaşmanın diğer bir yolu da iyi beslenmekten geçiyor.Bence İstanbul ve diğer şehirlerden bu anlamda adaya gelmenin bir anlamı yok.Benim adada müşterilerim olmasına rağmen gelmiyorum.Hem ada halkını hem de kendinizi riske atmanın bir anlamı yok.Bozcaada'nın sağlık şartları zaten belli.Gemi sefer sayıları da azaltıldığına göre herkes evinde otursun kardeşim.Yoksa hepimizin oralarda yeri yurdu var.Bu sıkıntılı dönemde bu bir neden olamaz.