Bugun...


kostasalto

Gazete bayilerinin kaldırılmasını adadaki gazetecilere sorduk
Bozcaada'da yıllardır ada merkezinde gazete ve dergi okurlarına hizmet veren gazete bayileri bir süre önce kaldırılmıştı. Bunun yerine artık gazete satışları merkezi olmayan bir markette yapılmaya başladı. Bu da okurların aboneliklerinin engellenmesine, gazete ayıramamalarına ve yazılı basın çeşitliliğinde azalma gibi problemlere sebep oldu.

Mobil Reklam

Gazete bayilerinin kaldırılmasını adadaki gazetecilere sorduk
+ -
Bozcaada Bozcaada Haber Madam

Bayiden gazete almak gündelik hayatın hoş ve sevimli rutinlerindendir. Gazete okuru ve bayiler arasında sıcak bir iletişim gerçekleşir. Bu durum geleneksel medyanın simgeleşmiş işlevlerindendir. 

Ayrıca matbu gazete haber okumanın ötesinde toplumsal ve psikolojik anlamlar taşır. Bozcaada'da da yıllardır ada sakinleri tanıdıkları bayilerde gazetelerini ayırtmak ve almak gibi bir alışkanlığa sahipti. Fakat bu güzel ve yeri telafi edilemez alışkanlık, belediyenin koyduğu yeni düzenlemeyle özelliğini kaybetti. Belediye, gazete bayilerinin bulunduğu mini ahşap yapıların yenilenmesi talep edildi. Masrafı da ya kiracıların (yani dağıtım şirketlerinin) üstlenmesini ya da Belediye olarak üstlenip kira artışı yoluna gidileceğini teklif etti. Bu kabul edilmeyince de merkezdeki iki gazete bayisi yerinden kaldırıldı ve gazeteler merkez çıkışına doğru olan bir markette satılmaya başladı. 

Ada merkezinde yer alan ve uzun süredir gazete ve dergi okurlarına hizmet veren bu bayiler konum itibariyle de ulaşılması kolay ve pratikti. Şimdiki durum belli gazete abonmanlarının gazete ve dergi ayırtmalarını, yazılı basın çeşitliliğini, geleneksel sosyal ilişkileri ve alışılagelmiş sabah hareketini olumsuz etkiledi. Biz de Bozcaada Haber olarak bu düzenlemenin üzerinden bir süre geçmesini bekledik. Bu süre zarfında gazete bayilerinin kaldırılmasının ve gazete-dergilerin marektte satılmasının sonuçlarını adada yaşayan tanınmış gazetecilerden Haluk Şahin, Ferai Tınç, Lütfü Tınç ve adanın tek dergisini çıkartan Mustafa Dermanlı ile görüştük ve fikirlerini aldık. Ayrıca, eski gazete büfeleri işletmecileri Leyla Aykut'a ve Mehmet Kuralay'a da durumun bu raddeye nasıl geldiğini ve sonuçlarını sorduk. 

Haluk Şahin (Gazeteci, yazar, İletişim Profesörü)


Biz uzun yıllar boyunca adamızın, insanların gazete almak için kuyruğa girdiği ender yerlerden biri olmasıyla övündük. Bayii hep merkezdeydi. Gazetelerimizi ayırtabiliyorduk. Pek çok dergiyi alabiliyorduk. Şimdi bayii merkezden uzakta ve bu işi istemeden yaptığını, gazete ayırmayacağını söylüyor. Pek çok kişi zaten gazete okumamak için bahane aramakta. Bu kayıplar hep Ada’nın genel kültürsüzleşmesi tablosuna uygun düşüyor. Üzücü.

Ferai Tınç (Eski Hürriyet Gazetesi Dış Politika yazarı)


Yayınlar, mobolar bir yerin vitrinini oluşturur. Adadaki gazete bayilerinde, ana akım medyanın gazetelerinin yanısıra Mendirek, adalı yazarların kitapları, Çanakkale'nin yerel gazeteleri de satılıyordu. Ben yabancı bir ülkeye gittiğim zaman hemen oranın yerel gazetelerini gözüm arar. Nereye gidiyorum, burada insanlar neyle meşgul, nasıl bir gündemi var; bunları öğrenmek isterim. Yani; bir denizi görmek, gün batımını izlemek yüzeysel bir şey ama orada oralı bir şairin yazdığı bir şiir beni o gittiğim coğrafyayla daha iyi kaynaştıran bir araçtır; bir sestir, bir mesajdır. Burada Bozcaada halkının sesi, gelen turistlere ulaşmıyor. Turizm burada sadece yemek, yatak, gün batımı ve deniz haline geliyor. Ama Bozcaada bu değil; Bozcaada'nın gerçekten Çanakkale ile birlikte kendine özgü bir sesi var. Mendirek var, orada yazan adalı yazarları var, Bozcaaada'nın sorunları, sevinçleri, güzelliklerinden esinlenen insan duyguları var. Artık gelenler bunlara ulaşamıyor. Turizm bürosunun yanında bir büfe olabilir. Ben sadece kendimiz adına abonelik vs. problemlerinde bahsetmiyorum. Ama dışardan gelen biri olarak da Bozcaada'nın, Çanakkale'nin sesi benim kulağıma gelmeli. Bu iki mobonun daha da geliştirilmesi yerine tamamen kaldırılması, Bozcaada’yı dilsiz kıldı diye düşünüyorum. Markete gelen insan ekmek, peynir, yağ almak için gidiyor; gazeteyi görmüyor. Orada gazete satıldığının bile farkına varmıyor. Bir de şöyle bir şey var. Bu büfeler, adada yaşayıp bir şeyler yazmak isteyenleri, dergiye katkıda bulunmak isteyenleri de teşvik ediyordu. Şimdi her şey kayboldu. Ben, şahsen o dergiye bir şeyler yazmayı düşünürdüm, şimdi aklıma bile gelmiyor. Gençlerin, Haluk Şahin'in, Bülent Akgezer'in ada ile ilgili kitapları da okurlara ulaşmıyor. Moboda satılıyor olması farklıydı, çeşitli gazetelerin yanına göze batıyordu orada. Şimdi mobolarımızı geri istiyoruz.

Lütfü Tınç (Tempo, Popüler Tarih gibi bir çok derginin yazarı)


Ada dışında yaşayan biri olarak bağımızla bostanımızla ilgilendiğim için ben her gün aşağı inmiyorum. Daha önce gazete bayileri varken benim iki büfeden de ikişer gazete aboneliğim vardı. İkisi de bana ayırıyorlardı ve ben aylık para veriyordum. Bu çok yaygın bir sistemdir, bütün şehirlerde uygulanır. Yeni yerde bu abonelik sistemini kabul etmediler; ben onlara kızmıyorum, kızamam çünkü orası bir bakkal dükkanı. Böyle bir gazetecilik sistemine alışık değiller. Zaten doğal olan da gazetelerin bakkallarda, marketlerde satılması değil mobolarda satılmasıdır. Bu, bütün dünyada böyledir; İstanbul'da da, Londra'da da, Paris'te de böyledir. Bu sistem burada işlemeyebilir, burası kasaba diyebilirsiniz ama burası farklı bir kasaba. Burası çeşitli modern sosyal etkinliklere önem veren bir belde. Burası kültür sanat etkinliklerinin, BIFED gibi sofistike festivallerin, kitap sergilerinin olduğu bir ada. Ve ada; belli anlamda mahrumiyetlerin olduğu bir ada ve bu mahrumiyetlerin belediye tarafından aşılması gereken bir ada. Dolayısıyla burada bir mobo şart. Bence bu vatandaşa ve turiste karşı yapılan çok haksız bir hareket. Neden böyle oldu, anlayabilmiş değilim. Gazete alıcılarına karşı son derece itici bir durum. Bu düzelmeli. Merkezde sıra sıra reçelciler var; onların birinin yerine bir gazete bayisi konmaması için mantıklı hiçbir sebep göremiyorum. 3-5 kuruş mobo parası için halka böyle bir ayıp yapılmasını anlayamıyorum. 

Mustafa Dermanlı (Mendirek Dergisi editörü ve Birgün Gazetesi yazarı)

Herkesin bildiği gibi adanın merkezinde iki tane gazete bayisi vardı. Belediye de bu gazete bayilerini yenilemek istedi. Ama dağıtımcı firmalar buna yanaşmadı ve gazete bayileri oradan kaldırıldı. Gazete ve dergileri de adada bir market satmaya başladı. Ev sahibi olarak Belediye’nin bu yenileme olayına, kiracılar sıcak bakmasa bile gerekirse maliyeti kendi üstlenmesi, en olmadı kendi işletmesi yoluyla orada en azından bir tane gazete bayisi kalmalıydı. Şimdi adanın çıkışına doğru olan bir markette satılıyor gazete ve dergiler. Gazete ve dergi gazete bayisinde satılmalı. Hele de böyle ufacık bir yerde. Zaten bu her yerde de böyle değil midir? Çanakkale’de de böyle, Üsküdar’da da, Selanik’teki Aristo meydanında da, Paris’te de. Ha, yine markette de satılsın çok isteniyorsa ama ada merkezinde bir gazete bayisi mutlaka kalmalıydı. Yapısı eski diye Köfteci Lütfü amcayı da mı yerinden edeceğiz yarın öbür gün? Ayrıca geneli ilgilendirir mi, ilgilendirmez mi bilmiyorum ama bu konuda bizim de Mendirek dergisi olarak yaşadığımız sevimsiz bir hadise de oldu. Ada'nın tek dergisi olan Mendirek dergisi ilk günden beri o gazete bayilerinden birinde satılıyordu. Aboneler dergilerini gidip oradan teslim alıyorlardı. Kışın adada olmayan aboneler biriken sayılarını yazın adaya geldiklerinde toplu halde buradan ulaşabiliyorlardı. Gazete ve dergilerin satışı markete geçince bu kabul edilmedi. Neyse ki şu anda adada hizmet veren kırtasiyede satılıyor ve aboneler buradan gidip alıyorlar. Biz bayi satışından neredeyse gelir etmiyoruz. Abonelerimize zaten ulaşıyoruz. Ama adanın bir tane dergisi var ve o dergi adanın tek gazete ve dergi satılan yerinde olmaması sizce de kötü değil mi? Bu da acı bir şey.

Leyla Aykut (Eski Gazete Bayisi işletmecisi)


Bu kış bize bir haber geldi; gazete büfeleri yenilenecek 60-70 bin lira kadar masrafı olacak dediler. Bunu bizim gazete şirketimiz karşılamadı ve ben bu miktarı cebimden veremedim. Sonrasında belediyeden insanlarla toplantı yapıldı; büfeler değişecek dediler. Diğer büfeler bu işi sponsorlarla yaptılar, kendi ceplerinden bir şey çıkmadı. Ben 6-7 senedir burada bu büfeyi işletiyordum. Orası benim evim gibiydi. Geçen gün önünden geçerken orada hiçbir şey göremeyince gözlerim doldu. Öncesinde de sattığım suya sodaya karıştılar. Her şeye zorluk çıkardılar. Buradaki herkese sorun, bu durumdan kimse memnun değil. Beni yolda görenler, “Neden işi bıraktın” diye soruyorlar. Ben bırakmadım ki, bana bıraktırdılar, belediye zor şartlar sundu, kovaladılar, ayağımı kaydırdılar diye cevap veriyorum. Gazete ve dergi satmanın ne yasağı olabilir ki? 

Mehmet Kuralay (Eski Gazete Bayisi işletmecisi)


Büfelerin yenilenmesi haberi gelince gazete şirketlerine bunu ilettik fakat karşılamadılar. Biz de kapatmak zorunda kaldık. Belediye de gazete satma işini bakkala vererek çözüm buldu. Fakat şu anda gelen hiç kimse bu durumdan memnun değil. Herkes gazete büfesi burada iyiydi, marketten gazete alamıyoruz diye şikayet ediyor. Gazete okurları abonelikler, gazete ayırtma konusundaki şikayetleriyle ilgili bizim şirketi bile aradılar. Herkes bu durumdan mutsuz. 

HAZIRLAYAN: İdil Konuk




Bu haber 4794 defa okunmuştur.

Bozcaada Simyon Bozcaada Pide Salonu

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

bozcaada  bozcaada

bozcaada
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
SON HABER YORUMLARI
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR HABERLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
 YUKARI
   
Otomatik olarak 5 saniye sonra kapanacaktır. Reklamı kapatmak için TIKLAYINIZ