Şebnem Uslu 37 yaşında,. Temmuz başında İstanbul’dan eşi, arkadaşı ve annesiyle tatillerini Bozcaada’da geçirdikten sonra İstanbul’a döndüler. Kendileriyle İstanbul’a döndükleri gün internet üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdik. Şebnem hanımın ifadeleriyle Bozcaada’da geçen günler:

“Bozcaada’ya ilk kez bu yıl geldim ve daha önce adayla ilgili güzel şeyler duymama rağmen niye gelmediğim için çok kızdım kendime.

Genel anlamda her bütçeye uygun işletme bulmak mümkün. Canın ne yemek isterse bulma imkanı da var. Fiyatlandırma açısından bakılacak olursa ucuz diyemem. Ama ada olduğunu ve sezonun kısa olduğunu düşünürsek açıkçası buna çok takılmadım. Ama tabi şunu da söylemeden geçemiycem; adayla özdeşleşmiş bir işletmede bir Türk kahvesine 8 lira vermek biraz abartı geldi bana. Bunun dışında bazı işletmelerde de fiyatlar aynı standartlardaki diğer işletmelere göre farklılık gösteriyor...

Ama genel olarak kalite ve fiyatlandırma anlamında bence sıkıntı yok.

Adada kaldığım 12 gün içerisinde gittiğim işletmelerde herhangi bi problem yaşamadım. Yalnız ada halkının biraz gülmekten yoksun olduğunu söylemeden geçemiycem.

Adaya 5 gün için gelmiştim, 12 gün kaldım. Bu sezon tekrar gelmeyi planlıyorum. Eğer arabayla gelinmişse adanın her yerinden denize girmek mümkün... Ayazma, Akvaryum, Ayana, Beylik, Çayır koyunda denize girdim ve muhteşemdi. Her biri şahane... Müzeyi gezdikten sonra adanın her bir köşesi daha anlamlı geldi bana.

Adanın pahalı olduğunu önceden duymuştum. Aslında bana da biraz pahalı geldi ilk başlarda. Ama düşününce pahalı algısının bazı işletmeler dışında doğru olmadığını düşünüyorum diğer tatil beldelerine göre...”

İşte  adalı işletmeciler ile yaptığımız röportajlar ve ortaya çıkan sonuç