Haber sitemiz Bozcaada Haber’in editörlerinden, adanın tek dergisi Mendirek’in yayın yönetmeni ve Bozcaada TV’nin kurucusu Mustafa Dermanlı’nın “Ada İnsanları” programı yakında başlıyor. Program haftada bir defa birçok sosyal medya mecası üzerinden gösterilecek. 

Ada İnsanları programına dair Mustafa Dermanlı ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Projeden biraz bahseder misiniz?

“ADA İNSANLARI” Bozcaada’da doğan, adaya sonradan yerleşen, adaya göç eden, birkaç yıldır adada olan, tüm yaşamı adada geçen, yani kısacası Bozcaada’da yaşayan herkesin “Kendi gözünden adasını anlattığı” bir program. Bu tanımı özellikle yapıyorum çünkü programda sadece burada doğan insanlar değil bugün Bozcaada’da yaşayan ve mülakat vermek isteyen herkes olacak. 

Bu kişiler ne anlatacaklar?

Belli sorular belirledik. Mesela; Bozcaada ile ne zaman ve nasıl tanıştınız? Kendi adanızı nasıl tanımlarsınız? Adada meslek olarak neler yaptınız, şimdi neler yapıyorsunuz? Adada neleri yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Eski adayı biliyorsanız biraz bahseder misiniz? Eski adalılardan, olaylardan anınız, hatıralarınız neler? Bugünün adasını nasıl görüyorsunuz, gibi...

Peki, programdan biraz bahseder misiniz?

Programların her birinde tek bir kişi konuk oluyor. Yani her hafta farklı bir kişi kendi adasını anlatacak. Program yaklaşık 17-20 dakika civarında sürüyor. Şimdiye dek 12 kişi ile çekimler bitti. Kasım ayında da yayınlamaya başlıyoruz.

Bu yayınlar ne kadar sürecek?

Açıkçası ne kadar kayıt toplarsam o kadar sürecek diyebilirim. Adada yaşayan herkese açık. Bana ulaşmaları yeterli. Burada aslında öncelikli olarak belli bir yaş üstü insanlara ulaşmayı çok istiyorum. Bu noktada da o insanların çocuklarından, torunlarından o insanlara ulaşma noktasında destek istiyorum. Sezon sezon planlama yapıyorum. Her bir sezon içerisinde 13 bölüm, yani 13 farklı kişi yer alacak.   

Bu proje için özel bir techizat edindiniz mi?

Bu proje öncesi çok düşündüm ve şuna kanaat getirdim. İyi makineler, iyi ses kayıt cihazları ve prodüksiyon mu yoksa çok fazla insanla mülakat mı? Benim için kaydın içindeki, yani kişinin anlattıkları çok değerli. Evet, bazen ışığın, sesin ve çekimin kötü olduğu anlar oldu ve olacak. Ama bu tip işlerde hem prodüksiyon yekün tutuyor, hem de böyle bir sistemi tek başınıza kurmak zor. Kursanız da bu sefer karşısına konuşacak kişiyi oturttuğunuzda anlatacaklarını anlatamıyor, heyecanlanıyor. Ben basit bir telefon, bir tripod ve yaka mikrofonu ile yapıyorum çekimleri.  

Bütçesini nasıl hallediyorsunuz?

Açıkçası her sezon için adalı işletmecilerle görüşmelere başladım. Şimdilik üç sezonluk bir planlama yaptım. Yani 39 bölüm. Bunun da 12 bölümünü çektim zaten. Üç sezonun ana destekçileri sağ olsunlar “biz destekliyoruz” dediler. Bu insana umut veriyor. Ayrıca her bölümde arada reklam kuşağı var. İlk sezon için birkaç işletme reklamlar konusunda da desteğini açıkladı. Tabii ki birkaç işletmeden daha da destek geleceğine eminim. Görüşmeler sürüyor.

İşletmeler neden böyle bir projeye destek olsunlar?

Birincisi adada böylesi bir sözlü/görüntülü tarih çalışmasının içerisinde yer alacaklar. Bu adaya dair bir görev sanki. İkincisi ise internet üzerinden birçok mecrada bu programlar bölüm bölüm yayınlanacak ve yıllarca orada duracak. İşletmelerinin reklamı, tanıtımı için anlamlı bir durum bu da.  

İlk bölüm ne zaman yayınlanacak ve kimler var?

Kasım ayının başında başlamak istiyorum. İsimler yayınlandıkça görülecek zaten ve her geçen gün de isimler artıyor. Kayıt yaptığım sekiz kişiden sonra bir fragman hazırlamıştım. Oradaki isimlerin üzere eklenen oldu ve olmaya da devam ediyor. Bu noktada yinelemem gerekirse, yaş, cinsiyet, adada doğmuş veya sonradan yerleşmiş herkese bu program açık. Yeter ki bana ulaşsınlar. İnternet kullanmayan, bu çağrıyı görmeyen ya da haberdar olmayan yaşlılarımız varsa da onların akrabalarına bana ulaşma noktasında iş düşüyor. 

ADA İNSANLARI FRAGMANI