Bugun...
Gestaş’ın kulağında tıkaç var


Mustafa Dermanlı
mdermanli@gmail.com
 
 

Bozcaada’ya ulaşımın tek seçeneği Gestaş firması. Yani bu hatta başka bir firma olmadığı için de Gestaş tekel konumunda. Firma sadece Bozcaada-Geyikli hattı değil Gökçeada’ya ulaşımın ve Çanakkale boğazının da tekeli konumunda bulunuyor. Yönetim Kurulu Başkanı Çanakkale Valisi. Teoride kamu hizmeti görmesi gerekiyor. Pratikte ise bu konu ikircikli. 

Çanakkale medyasında olup da herhalde Gestaş’tan reklam veya herhangi bir destek almayan başka bir internet haber medyası (ve dergimizi de katalım) var mıdır bilmiyorum. Eğriye eğri, doğruya doğru dediğimiz için de eleştirileri kişiselleştiren Gestaş’ın Bozcaada Haber’e ve Mendirek dergisine yakın olmasını çok da beklemiyoruz. Yarın reklam vereceğini açıklasa da bu eleştirileri yapacağımızı kendileri de biliyor zira.

Göreve yeni başlayan mülki amirlerimizin büyük bir kısmından, yaptığımız ziyaretlerde, “Siz de Gestaş’ı biraz fazla eleştiriyorsunuz sanırım” sözlerini duymaya alıştık. AKP’den arkadaşlarımız da zaman zaman bunu söylüyorlar. Kendilerince elbette haklı olabilirler. Saygı duyarım.

Ama birkaç örnekle, samimiyetlerine güvenerek “Nasıl eleştirmeyelim” sorusunu kendilerine de sormak isterim.

Ben yılın büyük kısmını Çanakkale’de geçiriyorum. Ama bu adanın, adalının taleplerini görmezden geleceğim anlamına da gelmesin lütfen. “Sana da ne oluyor ki” diyenler için bu hatırlatmayı yapayım baştan.

ÇANAKKALE-ECEABAT'TA YOK, ADADA NİYE VAR?

Birincisi yayadan ücret alma hadisesi... Bozcaada’da ikâmeti olan vatandaşın evine ulaşabileceği alternatif hiçbir seçenek yok. Geyikli’den kalkan geminin deniz literatüründe karşılığı “Arabalı Feribot”. Yani zaten araç için üretilmiş, araçtaki yolculara da üst katında oturma düzenekleri ve bir büfeyle hizmet veren bir ulaşım aracı. Hadi diyelim adayı gezmeye gelen kişilerden bu ücret alınıyor. Ama Geyikli’ye, Çanakkale’ye çok muhtemelen adliye, sağlık, ucuz malzeme ve benzeri şeyler için geçen insanlar neden o ücreti ödüyor? O insanlar binmese de o gemi kalkacak, çünkü düzenli sefer, çünkü kamusal bir yanı var firmanın. Zaten araçlardan alacağı ücreti karşılıyor. Ekstra bir maliyeti yok yani ana karaya geçen vatandaşın. Hadi diyelim bunun da kendinizce mantıklı bir açıklaması var. Peki, araç içindeki adalıdan, kelle başına neden ücret alınıyor? Harem-Sirkeci, Eskihisar-Topçular gibi hatlarda böyle bir ücret yok deyince, “Orası İstanbul” diyorlar. Ee, Çanakkale-Eceabat (veya Kilitbahir), Gelibolu-Lapseki arasında ücret alınmıyor. Sen niye adaya geçerken araç içindeki yolcudan ücret alıyorsun o halde? Bunun da mantıklı bir açıklaması varsa, beni ikna edebilirlerse, kendilerine teşekkür edeceğim.

ADALI DEFALARCA DENİZ OTOBÜSÜ İSTEDİ

İkinci bir konu da birkaç sene önce başlayan deniz otobüsü seferleri hakkında... Yine bir seçim dönemi öncesiydi herhalde ki, haftada birkaç gün adalının da talepleri önemsendi ve sabah adadan kalkan sefer akşam Çanakkale’den döndü bir zaman. Adalının gerçekten işine çok yaramıştı bu sefer. Önce Geyikli iskeleye, oradan da minibüsle Çanakkale’ye gitmek yerine 1 saatte kent merkezine varıp, işini gücünü halledip, akşam adaya dönüyordu. Bedava değildi elbette, vatandaş parasını da ödüyordu ama güzel hizmetti. Geçen yıl bu seferler tamamen turistin adaya gelişine göre ayarlandı. Sabah Çanakkale’den yola çıkan deniz otobüsü, akşam adadan ayrılıyordu. Önce deniz otobüsü –herhalde yeteri kadar kâr edemedi- seferleri yerine ufak bir tekne (motor) kondu. Ama tarife adı –komedi gibi- “Deniz Otobüsü” olarak kaldı, sonra da bu sene bu komediyi “Çanakkale-Bozcaada arası Gezi Teknesi” duyurusu ile hayata geçirdi Gestaş. Hayırlı olsun, yaklaşık 3 saatte geze geze gelsinler. Başa dönersek adalı bas bas bağırdı, hafta içi, en azından haftanın bir günü deniz otobüsü adadan kalksın, akşam da Çanakkale’den adaya gelsin, işlerimizi halledelim dedi. Gestaş ise Nuh dedi, peygamber demedi. Duymazdan geldi. Kulağının üzerine yattı. Firmanın asli amacının kamusal hizmet değil, kârı maksimuma çekmek olduğu aşikâr. Zira yılda 1 milyon insanın yolculuk yaptığı bir hatta, elde edilen gelirin karşılığı bu kulak tıkama olmamalıydı. Kamu istekleri yok sayılmamalıydı.

GECE SEFERLERİNİ KİMİN İSTEDİĞİ ÖNEMLİ

Hadi bir tane daha yazayım da bu yazı bitsin... Sanırım 4 sene önceydi. Ekim-Mart arası, yaklaşık 5 aylık hafta sonları gece seferi konması yönünde öneri adalı esnaf tarafından da benimsenmişti. Gestaş da sıcak baktı, araya hatırlı kişiler girdi, seferler başladı. Sadece hafta sonu Cuma-Cumartesi olacak seferler için 5 ayda toplasan fazladan 40-42 sefer yapacaktı yani Gestaş. Zaten Ekim-Mart arasında çeşitli sebeplerle iptal olan sefer sayısının toplamı en az 30’dur. (Varsa teyit edecek bir yetkili tam rakamı da eklerim.) Yani gemi boş geçse bile Gestaş’ı inanılmaz zarara uğratacak bir hamle değildi bu. 1 sezon sürdü, sonra kaldırıldı. İstanbul’dan, Bursa’dan, Çanakkale’den yola çıkan birkaç vatandaş Cuma gece son feribot ile adaya geçsin, hafta sonunu adada geçirsin, esnafa katkısı olsun, kış turizmine %5 dokunsun, Pazar günü de evine dönsün istenmişti. Tabii bu öyle hemen ilk yılında oturacak bir durum da değildi. İnsanların kafasına bunu oturtursan 3 yıl sonra meyvelerini de yersin. Gestaş Nisan-Ekim arasında Bozcaada sayesinde meyvenin tillahını yiyiyor, ne olurdu bu gece seferleri devam etseydi? Etmedi. Ettirmesi için bastırması gerekenler bastırdı mı, onu kamuoyuna bırakıyorum. Ama sonra bayram tatilinde Gestaş çat diye gece seferi koydu. Süreci yakinen biliyorsunuz. Bu tarife tüm yaz devam edecek gibi duruyor. Şimdi sadece buraya bakarak soruyorum: “Gestaş adalının isteklerine kulak tıkıyor mu tıkamıyor mu?”

Gestaş konusunda kendi adıma 30’a yakın madde yazarım. Haksızlık, adaletsizlik, ekmek kazandığı yerin isteklerini görmezden gelme, siyasi tavır ve benzeri şeylerle ilgili. Zaman zaman da dile getiriyoruz zaten. Lütfen bu konularla ilgili itirazınız varsa gerek yorumlarda belirterek, gerekse adada karşılaştığımızda bir çay eşliğinde konuşalım.

Fakat emin olun, adada daimi yaşayan, adada esnaflık yapanların hakkını koruma konusunda aynı çizgiye vardığımız gün Gestaş kulağındaki tıkaçları paşa paşa çıkartacaktır.

 

 

 



Bu yazı 3981 defa okunmuştur.

YORUMLAR

FSM
15-06-2019 13:19:00

Mustafa bey, bahsettiğin taleplerin hepsi yerinde ve haklı. Doğru soru şu olmalı belki; daha önce ufak tefek şeyler haricinde Gestaş ile sorunu olmayan Bozcaada'da ne oldu da sorunlar büyüdü? ne değişti? Hatırı sayılır kişiler artık yok mu mesela? yada yerel yöneticilerin egolarından mıdır?

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI