Bozcaada Haber’e en son yazımı iki seneyi aşkın bir süre önce yazmışım. Buradaki köşemi ihmal ettiğim net bir gerçek. Adanın en önemli ve etkin mecrasında görüşlerimizi dile getirebileceğimiz bir alanımız var ve biz bunu dile getirecek vakit yaratamıyoruz. Kendi adıma hem bu yapıya, hem Serkan’a (İlik), hem de okuyuculara ayıp etmişim. Özür dilerim.

Tabi geride kalan 2 yılı aşkın sürede birçok şey yaşandı Bozcaada’da. Hem takdir edilecek, hem mutlaka kayda geçirilecek, hem de eleştirilecek. Bundan sonra daha düzenli yazmak için ekstra bir çaba göstermeye çabalayacağım.

* * *

En son gelen haber adanın bu sene de en iyi adalar arasında gösterilmesi oldu (The Guardian). Buradan iki sonuç çıkabilir. Birincisi bu değerlendirmeler yeteri kadar araştırılmadan yapılıyor (Çünkü son dönemde eleştirilecek çok konu var adada, kaybedilmek üzere olan çok da değer var). İkincisi ise hakikaten o “kaybedilme” eşiği henüz aşılmadı, yani hâlâ ada kurtarılabilir, hâlâ dönüş şansımız var.  

Tabi kimi kimden, neyi neyden kurtarma konusu başlı başına günlerce konuşulacak bir konu. Ama -neredeyse- genelin fikir birliği yaptığı “ada eskisi gibi değil” cümlesini hep aklımızın ilk sırasında tutmamız gerekiyor.

Son 20 yılda önce birkaç kişinin uyarılarıyla başlayan, ardından bu sayının arttığı “Sıradanlaşıyoruz, Avşa’ya döneceğiz, turist kitlesi değişiyor, kalitesizleşeceğiz” diyenlerin sayısı artıyor. Hatta bizzat içerisinde yaşayarak görüyoruz değişimi.

Çok hoş ve adaya farklı bir hava katan yeni mekânlar açılıyor. Bunlar umut verici. Adayı yavaşlatan, yaşatan adımlar bunlar. Bir yandan da kendi adıma yakıştıramadığım, devamlılığı olmayan, vasat denebilecek yerler de açılıyor. Sayıları da hiç azımsanacak gibi değil. Adayı hızlandıran, tüketim odaklı yerler. Tabi herkes ekmeğinin peşinde, herkes kazancının nerede iyi olacağına bakarak kanaat getiriyor.

Çoğumuz bu gerçeklerin farkındayız.

* * *

Bundan 4-5 sene evvel Gökçeada’nın 5-6 sene sonra turizm kalitesi ve turist sayısı anlamında Bozcaada’yı yakalayacağını söylediğimde adadaki birçok yakın arkadaşım benimle dalga geçmişti. Bense zamana bırakmıştım. Dün Çanakkale medyasında bir haber okudum. “Gökçeada tarihinde ilk kez 4 gemiyle birden sefer gerçekleştirildi” diyordu haberin başlığında. 157 karşılıklı sefer gerçekleştirilmiş.

Bazı işletmeleri ayırıyorum, Bozcaada’nın en az 10 yıl öncesi gibi Gökçeada. Çok özgün restoranlar, kafeler ve konaklama işletmeleri açılıyor. Birkaç seneye kadar çok daha önemli bir noktaya gelecekler.

Fakat bir uyarım var: Bozcaada’nın hâlâ karar veremediği ve “çok” geç kaldığı Turizm Master Planı’nı bugünden hazırlamalarını öneririm. Zira 10 yıl sonra kontrolü çok daha zor bir turizmle karşı karşıya kalabilirler.

Uzun bir moladan sonra ilk yazımı kısa tutmak istedim. Yazısız geçen iki yılda çok şey oldu, zamanla birçoğunu kaleme almaya çalışacağım.

Yeniden merhaba.