2014’te 25 yıl sonra Bozcaada Belediyesi’ni kazanan CHP’nin adayı Hakan Can Yılmaz’dı. Bozcaada Belediye Başkanı seçilen Hakan Can Yılmaz’ın seçim arifesinde, “12 ay yaşayan Bozcaada” sözünün çok ama çok uzağındayız sevgili Bozcaadalılar... Başkan Yılmaz’ın 2019’da tekrardan seçimi kazanması da birçok şeyi değiştirmediği gibi, aksine sadece sezonda birkaç ay para kazanan, geri kalan aylarda ise giderek artan yalnızlığa, sessizliğe, pahalılığa, mağduriyetlere gebe kalan bir Bozcaada yaşıyoruz.

Yazın kuralların olmadığı, yapanın yanına kaldığı, çöpten-sinekten geçilmeyen, sadece esnafın para kazanmasına yönelik politikaların desteklendiği, artık masa-sandalye atılmayan kaldırımların bile kalmadığı, insani ya da zorunlu hallerde bile anakaraya geçmek için feribot kuyruklarında çile çeken, işletmeler ile hanelerin iç içe girdiği, aşırı yoğunluktan çekilmez bir halde Bozcaada...

Bu yaz başında Kaymakam Bahar Kaya’nın makamında Hakan başkan da vardı ve dedim ki: “İnanın yazın adada hiç kimse mutlu değil. Herkes her şeyden şikâyetçi oluyor. Tek mutlu olunan şey esnafın para kazanması.”

Artık klasik, her nisan, mayıs ve haziran başı şikâyetlerin havada uçuştuğu, masa-sandalye işgaliyelerindeki tartışmaların esnafı neredeyse boğaz boğaza getirdiği, tansiyonun yüksek olduğu dönem yaşıyoruz, aşırı yoğunluk başladığında ve herkes para kazanmaya başladığında ekime kadar mevlam çayıra…

Kışın ise 3-5 tane mekânın açık kaldığı, nüfusun geçen seneki pandemi hariç 500-600’lere kadar düştüğü, hiçbir sosyal aktivitenin olmadığı, feribotların artık daha sık iptal olduğu, kiralık evin kalmadığı, kalan birkaç kiralık evin de aylık 5 bin TL’den aşağı olmadığı, memurların bile konut sorunu nedeniyle her gün anakaraya gidip geldiği Allah’a emanet bir Bozcaada.

2012-2015 yılları arasında Bozcaada’da görev yapan ve adalıların çok sevdiği Kaymakam Abdulgani Mağ o zamanlar demişti ki, “Bozcaada gittikçe yazın yaşanılan, kışın terk edilen kamp alanı gibi bir Bozcaada olmaya başladı. Bunun önüne geçilmezse, buna yönelik politikalar izlenmezse, sadece yazın para kazanılan geri kalan aylarda yaşanmayan Bozcaada kalır elimizde” diye. Öyle de oldu.

Yahu adada kışın evlerin neredeyse yüzde 90’ı bomboş duruyor ama evini kiraya veren yok ya da veren yazın pansiyon olarak kullandığında alacağı parayı kira olarak istiyor. Ya da “Kışın veririm ama nisanda çıkmalısınız” diyor. Oteli, restoranı olmayan adalılar 5 bin lira ev kiraları karşısında Çanakkale’ye taşınmak zorunda kalıyorlar.

Aslında bu konular hakkında çok daha fazla sorunumuz var hem sezona hem de sezon harici aylar için… Ama yazık ki hamasi sözler, “Atatürk, bayrak, Cumhuriyet” nutukları haricinde birçok problemi çözmeyen ve hatta ilgi bile duymayan bir yönetim ile daha da kötüye gideceğine adım gibi eminim.

Şimdi size seçimde, “Konuştuk, tüm planlama tamamlandı, özel üniversite getireceğiz” gibi 12 ay yaşayan Bozcaada’ya dair birçok sözler veren, ancak yazın 3-5 para kazandıktan sonra dükkâna kilit vuran bir esnaf anlayışındaki belediyemiz olduğunun basit bir örneğini dile getireceğim. Kışın hava kararınca açık olan 3-5 meyhane haricinde sadece iki kahvehanenin açık olduğu, gençlerin halkın kışın kafasını sokacak bir mekân bulamadığı ortamda belediyemiz, 3 Kasım’da (yani 50 gün önce) Salhane’yi kapattı. Arkadeniz’deki “Kedi” isimli kafe, herhangi bir gelir beklentisi olmadan, insanların iki yudum bir şey içebileceği, oturup iki laf edeceği, ‘adada kapalı (üstü kapalı, kapısı değil) mekân’ olsun diye açık tutarken, “belediye”nin mekânı Salhane kapalı.

Salhane’nin kışın kapalı olacağı söylentilerini duyunca, bana ilk olarak aslen belediyenin çevre mühendisi olan ancak çevreden çok Salhane ve Halk Market ile ilgilenen Levent beyin Salhane’nin kışın zarar ettiğini, bu nedenle kışın kapatılmasına karar verdiğini söylediler.

Salhane kapanmadan önce hemen Başkan Yılmaz’ı aradım, “Başkanım 12 ay yaşayan Bozcaada sözü verdiniz, meclis üyeleri kışın ada nüfusunun iyice azaldığını dile getiriyor, 3-4 ay para kazandıktan sonra mekânlarını kapatıp gidenlere gönderme yapılıyor, siz Salhane’yi kapatıyorsunuz. Salhane zarar ediyor diye kapanacakmış, zaten kışın Salhane kapalı olsa da çalışan arkadaşlar maaşlarını almaya devam ediyorlar. Elektrikten mi zarar edecek Salhane? Özellikle adalılar bu karara tepkili, haberiniz olsun” şeklinde konuştum.

İyi Partili Çebi: Her geçen kış adada nüfus azalıyor!

Başkan Yılmaz da, “Ben de seninle aynı düşünüyorum Serkan, zaten maaşları ödüyoruz, ki biz Salhane’yi kâr etmek için değil ada halkının hizmetine açtık. Bence de açık kalmalı” gibi cevap verdi. O konuşmanın ardından Başkan Yılmaz, “Eğer 10 güne kadar açılmazsa ne istiyorsan onu yazabilirsin Serkan, mutlaka açacağım” dedi.

Başkanın bu sözü üzerine bir müddet bekledim. Kendisiyle de yeniden iletişime geçtim. Ancak kaç 10 gün geçti Salhane hâlâ kapalı. Birkaç gün önce yine Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’ı aradım ve bana “Ben çalışan arkadaşa neden hâlâ açmadınız diye sordum” yanıtını aldım. Yani şimdi Başkan “açın” diyor ama nedense Salhane çalışanları tarafından açılmıyor mu? Öyle gözüküyor.

Hatırlıyor musunuz? İyi Partili Cevdet Çebi önceki yıllarda Salhane ile ilgili eleştirilerini meclise taşıyınca hemen Salhane’de çalışan adalı arkadaşlar haberimizin altına “Biz ada gençleri üzerinden, Salhane üzerinden siyaset yapmayın” gibi yorumlar yazdırmışlardı.

Sevgili Hakan başkan, her kış tadilat adı altında (bence gerçekte olmayan) Salhane’yi kapatıyor. Alkol hariç bir çay-kahve içilemeyen mekân belediyenin ne kadar sosyal tesisi olabilir? En iyi yaptığınız işlerden biri, Salhane ihalesini iptal edip belediyenin sosyal tesisi haline getirmekti ama onu da beceremediniz. Nasıl oluyor da siz de Salhane’nin açık kalması gerektiğini düşünüyorsunuz da Salhane her kış kapanıyor?

Size önerim, CHP’nin Kayseri’de, İstanbul’da veya herhangi bir ildeki toplantılarından kalan zamanlarınızda, kışın belediyenin zamanı bol, ulaşımdan sağlığa, ev sorunundan sosyal hayata birçok probleminin üzerinde durup, bir araya gelip bunları nasıl çözeriz diye uğraşın. Önce Salhane’yi ada halkının hizmetine açarak başlayabilirsiniz. Aksi takdirde bence belediyeyi de ekim sonunda kapatın, nisan ortasında tekrar açın, adalılar için pek bir şey değişmez emin olun.