Halk Kart, halk otobüsü, halk market, halk ekmek, halk internet… Sürekli bir “halk” ismi ile projeler... Peki, ya uygulamada, işleyişte ve sosyal adalette de halkçı mısınız?

Neyse… Üstteki paragrafın son cümlesi üzerine geçen yazımda yazmıştım. Yinelemeye gerek yok.

Gelelim bu yazının konusuna: Adalılar bilir; neredeyse ezelden beridir Bozcaada’da franchising (Bir nevi zincir marka olarak açıklanabilir) marka işletme yoktur. Hatta belediye 2017’de mecliste bir karar aldı ve yönetmelik ile yasaklandı franchising tabelalar.

https://www.bozcaadahaber.net/belediye-o-tabelalara-izin-vermiyor/6868/

Ve yine adalılar hatırlayacaktır, birkaç sene önce hali hazırda AKP’nin meclis üyesi Nejla Ersöz’ün ailesi, adadaki bir işletmesini çif köfteciye çevirmiş, tabelası da “Komagene” olmuştu. Tabii belediye franchising markaları yasaklandığı için belediye meclis üyesi falan dinlemediler, anında tabelayı indirttiler ve çiğ köfteci kapandı.

Ardından belediye başkanı Hakan Can Yılmaz, 11 Mayıs 2017'de açıklama yaptı. Noktasına, virgülüne dokunmadan o açıklamanın bir kısmı şöyle:

"Adamızın kendine has dokusunu ve ada geleneklerimizi koruma ana fikriyle; İlçe sınırları dahilinde FRANCHISING firma isimleri içeren işletme tanıtım levhalarının kullanılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Sadece işletme isimleri yazılı ve adamıza yakışır tanıtım levhaları gönül rahatlığı ile kullanılabilir. NADİDE OLAN DEĞERLİDİR. BOZCAADA KENDİNE HAS YAPISIYLA EN NADİDE DEĞERİMİZDİR..."

Geldik 2021 sezonuna... Franchising yasağını getiren belediyemiz yaklaşık 1 ay önce belediyenin önüne, gemiden inen, adaya gelen-gidenin ilk önce gördüğü yere “La Lorraine” tabelası ile bir büfe açtı. Bir Belçika firması olan, hazır gıda ürünleri satan şirketin ürünleri bu büfede satılıyor. Dondurulmuş ürünler, poğaça, börek, simit, ekmek neredeyse tüm unlu mamülleri satıyor bu firma.

Belediyenin yeni açtığı Halk Market’te ve belediyenin önündeki La Lorraine tabelalı belediye büfesinde bu markanın dondurulmuş ekmeği sadece ısıtılıp satılıyor ve raflarda, ambalajlarda “Bozcaada Ekmeği” deniliyor. Şimdi bu Bozcaada ekmeği mi oluyor? Ana karadan marketten reçel alıp, adada kavanozlayıp ada reçeli diye satan bazı esnafların olduğu söyleniyordu. Belediyede mücadele edecekti bu durumla. Bu onun hikâyesine benzemiyor mu?

Ya da Algida dondurmayı kutularda alıp “Ada dordurması” diye yutturanlarla aynı hikâye değil mi?

'Frençayz’ı yasaklayan belediyenin 'frençayz' büfe açmasına da "tamam" diyeceğim ama bir Belçika firmasının hazır dondurulmuş ekmeğini ısıtıp “Bozcaada ekmeği” demek bana fena geliyor.

Hakikaten ekmeğin güzelliğini, fiyatını falan itirazım yok, bunları tartışmıyorum.

Ne bileyim, bu projeyi hayata geçirirken, nasıl karar verdiniz? Biri çıkıp demedi mi, “Ya biz karar aldık franchising yasak diye. Şimdi bizim yapmamız olmaz". Hadi yaptınız, “Belçika firmasının dondurulmuş ekmeğini ısıtıp satarken bari ‘Bozcaada ekmeği’ demeyelim, ayıp olur” falan diyen olmadı mı?

İlla büfe açıp börek, poğaça, simit vs satacaksanız, varsa böyle bir ihtiyaç, adalı kadınlar üretsin, hiç değilse geliri olmayan adalı kadınlara ekmek kapısı olsun. Ne bileyim Kadınlar Kooperatifi var mesala…

Bozcaada ekmeği konusu uzadı gitti. Aslında sormak istediğim daha da başlıklar var. 2 Temmuz'daki bu yazı milat olsun. Yeni sayılar gelene dek belediyemiz de bu başlıklar hakkında cevap hakkını kullansın ki adalılar aydınlansın.

Belediyenin proje yapma konusunda bir sıkıntısı yok. Ama projeleri devam ettirme, sürdürülebilir kılma noktasında ciddi sıkıntıları var.

Detaylı yazılar yakında geliyor ama ipuçlarını vereyim. Ne mi o başlıklar?

Bir çırpıda aklıma gelenler: Halk Kart, Halk İnterneti, Hoşgeldin Dadam, Temiz Eller... Bu projelere dair son 3 yılın verilerini gerçekten çok merak ediyorum.