Pandemi nedeniyle iki yıl sonra 5 günlük Ramazan Bayramı nasıl geçti, eksileri-artıları, enflasyonun turizme etkisi, sezonun nasıl geçeğine dair öngörülerimi ve izlenimlerimi ayrıca yazacağım.

Ancak iki yılın ardından bayram tatili ile sezonu ortalamada yüzde 60-65 doluluk oranı ile geçiren ve hafta sonuna kadar yoğunluğun devam ettiği Bozcaada’da manzaralar yine değişmiyor. Özellikle trafik ile ilgili.

Ve gerçekten merak ediyorum; Mustafa Mutay dönemine göre belediyenin çok daha fazla personeli olmasına rağmen ve bir sürü boşta personeli olmasına rağmen her feribot seferinde trafiğin böyle kilit olmasına nasıl seyirci kalıyor belediye?

Baştan söyleyim, bu sadece polisin işi değil.

Mustafa Mutay döneminde, -ki Mutay’ın bu kadar az personeli yoktu- her feribot yanaştığında çınar altında bir zabıta olurdu. Adalılar bunu iyi hatırlar.

Hatta yoğun günlerde sadece çınar altında değil, zabıta, Arkadeniz noktalarında da trafiğin kitlenmesini önlenirdi.

Yahu sert, soğuk bir kıştan geçtik. Ekonomik olarak da insanlar kaygılı. Pandemi nedeniyle iki senedir sezon zaten geç açıldı. Bari yüzde 60’larda bir yoğunlukta geçen bayramda zabıtaları, belediye personelini dışarda görsek…

Bayram tatilinin ilk gününden beri her feribot geldiğinde ya da giderken çınar altı meydanında trafik kilitlendi. Emniyet sadece iki trafik polisi ile değil, tüm personeli ile işi gücü bırakıp trafiği çözmeye çalışıyor.

Ve hali ile biçok kişi de benim gibi “Mutay döneminde zabıtalar dururdu her geminin başına. Belediyenin bu kadar personeli, zabıtası var neredeler?” diye soruyor. 

Sevgili Hakan Başkan, yıllardır bu konuda herkes aynı şeyi söylüyor. Hakikaten merak ediyorum siz ne düşünüyorsunuz? Bayramda çöpte, suda vs çalışan personelin haricinde diğer personel, zabıtalarınız falan neyle meşgul? Zabıtanın tek görevi akşam polislerle birlikte mekânların kapanış saatini kontrol etmek mi? Biz niye zabıtaları belediye binası haricinde dışarda denetimde, trafikte, işletmeleri denetlerken falan görmüyoruz? Eleştirim zabıtalara da değil elbet, onları bina haricinde dışarıda görev vermeyen, denetime çıkarmayan size.

Allah aşkına başkanım, zabıtanın bu kadar yetkisiz, pasif bırakıldığı, hatta neredeyse “zabıtanın olmadığı” başka neresi var? 4 günlük bayram tatilinde belediyemizde boşta olan bu kadar personel varken ne diye bu çileyi yaşıyoruz, gelen turiste yaşatıyoruz? 

Bu arada Gestaş'ta çalışan Bozcaada İskele Sorumlusu Semih Önal benim yakın arkadaşlarımdan. Birçok kez, ek seferle ilgili benim yanımda belediyeye ilan vermesi için telefon etti. Ek seferi en az yarım saat, 45 dakika önceden haber vermesine rağmen belediye ek seferi son 15 dakika- 10 dakika kala duyuruyor. Sonra tabii Gestaş son dakika haber verdi oluyor. Ve yine o soruyu soruyorum; Belediye bi dünya personel aldığı halde bir ilanı bile nasıl ucu ucuna verebiliyor?

TOPTANCI VE ESNAF ARAÇLARININ ŞIMARIKLIĞI 

Evet ara başlıktaki gibi hem trafik uygulaması olduğu zamanlarda hem de böyle zamanlarda, bazı esnaf araçları ya da toptancıların araçlarına bir hal oluyor. Tüm çınar altının şahit olduğu gibi ben de gözlerimle gördüm. Üstelik esnaf aracı mal falan dağıtmıyor. En yoğun günde çınar altında aracın içinde hesap kitap yapıyor. Trafik kilitlendi, arkadan kornaya basıyorlar, başka esnaf “ilerle, yürü” diye tepki gösteriyor inanın adam ısrarla yol vermiyor kimseye. 

Esnaf aracı kullanıyorum diye bu şımarıklık nedir arkadaş? Bunu suiistimal eden o kadar çok esnaf aracı kullanan ve ya toptancı var ki…

Evet senin işin bu ancak, bir an önce işini halleder aracını oradan çekersin. Ama bazıları aracını koyuyor aheste aheste, kimisi sohbet-muhabbete dalıyor kimi de utanmadan çay içiyor trafik umurunda değil. Birisi bir şey deyince de “Eee ben esnafım, mal indiriyorum” diyor.

Lütfen emniyeti, belediyeyi toptancılara adadaki esnaf araçlarını kullananlara bu konuda uyarılarda bulunmasını rica ediyorum. Verilen esnaf geçiş kartı vs ile bu şımarıklığı çekmek zorunda değiliz.

Not: Zabıta ile ilgili yazımı dün kaleme almıştım. Bugün bayram tatilinin son günü belediye çınaraltında bir zabıta görevlendirmiş.