Bugun...
Son günlerde artan vakalar üzerine...


Serkan İlik
serkanilik@gmail.com
 
 

Öncelikle son bilgiyi vereyim; 17 vakanın ardından dün toplamda 100’e yakın temaslı kişiden numune alındı ve sonuçlar bugün netleşti. 100’e yakın kişiye yapılan koronavirüs testinden 8 kişinin daha sonucu pozitif çıktı. Aslında bu sayının çok daha yukarısında bir sonuç bekleniyordu ancak şimdilik bu rakam yine de kötünün iyisi gibi düşünülüyor. Bugün ise yine filyasyon sonucunda 50’ye yakın kişiden numune alınmış, tabii feribot kalkmadığı için numuneler Sahil Güvenlik botu ile gönderilmiş. Yani Covid-19 salgınının başladığı Mart 2020’de bu yana adadaki toplam vaka sayısı 41’e yükselmiş oldu.

Görüştüğümüz bazı kaynaklar bu üç gündeki 25 pozitif vaka haricinde, temaslı olup sonucu negatif çıkanların sonradan pozitif çıkabileceği ihtimalini de değerlendiriyor. Zira çok kısa bir süre içerisinde iyi bir filyasyon yapılsa da testin pozitif çıkması için belirli bir süre gerekebiliyor. Bu nedenle Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, temaslı olan ancak sonuçları negatif çıkan personele ikinci bir duyuruya kadar evlerinde karantinada, yani kendilerini izole etmelerini istemiş.

Bugün ise Hakan Başkan, Kaymakam Bahar Kaya Çelik’ten toplantı talep etmiş. Toplantıda ise adanın 10 gün boyunca izole olmasını, feribot seferlerinin durdurulmasını, adada da sokağa çıkma yasağı uygulanmasını talep etmiş. Sanırım Kaymakam hanım dahil toplantıda olan herkes Başkan Yılmaz’ın bu talebini yerinde bulmuş. Bu nedenle de talep Kaymakam Çelik tarafından Çanakkale Valisi İlhami Aktaş’a iletmiş. Çanakkale’den edindiğim bilgiye göre de Vali bey, bugün gönderilen ve gece saatlerinde sonuçlanması beklenen 50 temaslının test sonucuna göre talebi yeniden değerlendirecekmiş. Velhasıl kesin olmamakla birlikte yarın Bozcaada’ya 10 günlük kapama kararı çıkarsa şaşırmamak gerekir, hatta o karar çıkmazsa şaşırmak gerekir diye düşünenlerdenim.

Bu arada sayının bir anda artmasının nedenlerinden biri -ki aslında iyi bir neden- Bozcaada Toplum Sağlığı Merkezi’nin iyi filyasyon çalışması. Örneğin ada haricinde çoğu yerde semptom gösterip ya da temaslı olup “Ben test yaptırmak istiyorum” dediğinizde bile geri çevrilirken adadaki 25 pozitif çıkan kişi ve 100’ü aşkın kişide semptom yokken bile test yapılması virüsün ne kadar yayıldığı ve önlenmesi açısından çok önemli.

Şimdi gelelim diğer değinmek istediğim konulara. Öncelikle, şu üç güne kadar bile mevcut denetimlerin, kısıtlanmaların, tebdirlerin güvenlik güçlerince en sıkı uygulandığı yerlerden biri Bozcaada. Örneğin Çanakkale’de pazar günleri sokağa çıkma yasağı yok gibi herkes dışarda, çayırlık, çimenlerde. Maske kuralına çok dikkat edilmiyor ve de saat 21.00’den sonra bile sokağa çıkana pek karışan olduğunu görmüyorum. Ama adada kolluk güçleri daha sıkı denetliyor. Hatta geçen hafta Çanakkale’nin kırmızıya dönmesinin ardından bana gelen telefonlarda “Bozcaada olarak bizde virüs yok, neden polis, jandarma bu kadar sıkıyor, mevcut kısıtlamalar da adada gevşetilmeli” gibi talepler iletildi. Hakikaten ada son zamanlarda o kadar rahattı ki, sanki pandemi diye bir şey yokmuş gibi davranılıyordu. Yönetimden birçok kişi de adada en büyük sorunlardan bir tanesini  ev gezmeleri olarak görüyor. Akşam olunca kadınlar, erkekler evden eve, ne sosyal mesafe, ne maske… Aynı şekilde maske ve mesafe kuralı adada son zamanlarda çok azaldı, hatta bununla ilgili kolluk güçlerinin uyarıları ya da cezaları sonucunda şikayetler de olmaya başlamış ki bana da bu konuda şikayetler gelmişti. 

Yani işin özü, şöyle düşünmeye başladık; “Yahu yazın insanlar üst üste olduğu koca sezonda bile bir şey olmadıysa kışın hiçbir şey olmaz bize” diye düşünüyorduk. Ama öyle olmadığı, yazınki bir nevi mucizenin her zaman olmayacağını, hatta geçen yıl alınan ve uygulanan radikal kararların ne kadar önemli olduğunu şu iki günde anlayıverdik.

Ama maalesef kimilerimiz de anlamamız gerekenin dışında her zaman olduğu gibi kurban aradı, günah keçisi aradı.

Dün sosyal medyaya şunu yazdım:

Bu tutarsızlık, bu linç niye?

 

“Yazın feribotlar 'lebalep' dolu idi, ada lebaleb dolu, korona falan kimsenin umurunda değildi. Lebalep kazanıyorduk değil mi? Arada çıkan tek tük korona da kimseyi endişelendirmiyordu, çünkü para tatlı geliyordu.

Yaz bitti, nasıl olsa yazın bile kimseye bir şey olduğu yoktu, pandemi yokmuş gibi davranmaya başladık. Ama Kasım'da, Aralık'ta vaka görülmeye başlanınca, her vakada linç...

Bir de sanki sosyal mesafeye, maske kuralına çok dikkat ediyormuşuz gibi haberlerde "Neden isim vermiyorsunuz?" diye tutturmaya başladık. Sanki başka gazetelerde "Falanca kişinin damadı Mehmet korona oldu" okuyorlar.

 

Şimdi de tek suçlu Ankara'ya giden 2 kişi. Evet o kongreyi düzenleyen kişilere, katılanlara vs tepkiyi ben de gösteriyorum lakin adadaki 17 vakanın nedeni sadece Ankara gibi lanse etmek doğru değil. Zira başka yerlerden kaynaklı bulaşlar da mevcut. Kaldı ki 17 kişi arasında CHP'li olanlar da var ve Ankara'daki iki kişiden değil başka yerden temaslı. Kalkıp da birileri "CHPliler adaya virüs bulaştırdı" deseler doğru olur mu?

 

Yahu dün Cevdet abi Akşener ile buluştu, Hakan başkan geçen hafta Bülent Turan ile buluştu, yok muydu risk bunda? Kongreye gitmelerini doğru bulmasam da sadece iki kişiyi hedefe koymak samimi ve doğru bulmuyorun. Kaldı ki yapılan filyasyon sonucunda da ada dışından farklı yerlerden temas olduğu anlaşıldı.

 

Daha iki güne kadar "Çanakkale kırmızı ama biz de virüs yok, ne gerek var adada kısıtlamaya" deyip sikayet ediyorduk. Ve hakikaten çoğunluk adada artık pandemi yokmuş gibi yaşıyordu. Eh şimdi günah keçisi bulundu nasıl olsa....

 

Kusura bakmayın adada gerçekten pandemi koşullarında dikkat edilmesi gerekenleri yapan, sosyal mesafeye, maskeye uyan ve mümkün olduğunca sosyallesmeyen çok ama çok az sayıda insan var. Onlar da böyle kimseyi hedefe koyduğu, kimseyi linç etmeye kalktığı falan yok.”

 

Hakikaten, hala bugün bu tartışma devam ettiriliyor. Yahu adada kaçımız pandemi kurallarına göre yaşıyoruz, kaç adalı uzmanların söylediği tedbirlere genel anlamda uyuyor?

YÖNETİME TEPKİ OLUŞMAYA BAŞLADI

 

Bu arada iki günden beri yönetime tepki de oluşmaya başladığını belirtmem gerekiyor. Geçen yıl alınan ve uygulanan kararların dediğim gibi bugün ne kadar önemli olduğu ortada. Eğer bugün üç günde 25 vaka görülüyorsa, denetim hala diğer yerlere göre daha sıkı uygulandığı unutulur bu bir yönetim zaafiyeti olarak değerlendirilir.

Dediğim gibi adada hiç virüs yokken bile alınan kararlar, tedbirler, her gün yayınlar, açıklamalar vs derken bir günde 3 günde 25 vakanın görüldüğü Bozcaada’da kaymakamlığın ve belediyenin sadece maske, mesafe hijyen açıklaması yapması biraz tepkilere neden olmuş. Bu benim değerlendirmem değil, bana gelen değerlendirmelerden bir tanesi.  Tabii daha 3 gün öncesine kadar “Çanakkale kırmızı ama bizde bi şey yok ne gerek var” diye rehavete kapılan adada yönetimin de “Siz de bi kapanalım, bir açılalım diyorsunuz” dese yeri var.

Ama yine de, Çanakkale kırmızıya döndüğünde biraz olsun bazı tedbirleri daha sıkı tutmakta geç kaldığımızı da söylemek gerekiyor. En basiti ben bir örnek vereyim, bugün bir AVM’ye girdiğinizde bile HES kodu zorunlu iken, aylar öncesinden uygulama başlayan Gestaş, hala araç içindekilere HES kodunu sormuyor. Biri de çıkıp “Virüs sadece yayalarla mı bulaşıyor, araçlara binemiyor mu” diye bu işin peşinden gitmiyor. Yani belki yüzde 5 fayda sağlardı ama ne bileyim en azından bu sorunu bile halletmemiz gerekiyordu. Kaldı ki Çanakkale Valiliği’ne bağlı Bozcaada İlçe Hıfzısıhha Kurulu kararı olmasına rağmen Gestaş bu sorumluluğunu altyapı eksikliği nedeniyle yerine getirmedi.

Öte yandan bugün, dünkü testlerin sonucu ile ilgili sosyal medyada, Whatsapp gruplarında sayının 45 olduğunu, 25 olduğunu veya başka başka  iddalar, duyumlar ortaya atılmış. Telefonlarım susmayınca gerçek rakamı öğrenmek için yetkililere telefon açtım ama hiç dönüş alamadım. Sanki bir günde 17 vaka çıkınca basına bilgi sızmaması için bir hassasiyet var diye hissettim. Öyledir ya da değildir bilemiyorum ama Bozcaada Haber olarak biz doğrusunu öğrenmek için, endişelere ya da bilgi kirliliğinin önüne geçmek için bilgiyi direkt ilk elden almaya çalışıyor ve ada halkına duyuruyoruz. Ancak koronavirüs gibi ada dışına çıkabilecek bilgileri adadan ulaşamazsak rahat bir şekilde Çanakkale’den ya da daha üst birimlerden bir şekilde öğrenebiliyoruz.

Bu yüzden eğer böyle bir hassasiyet var ise yönetime, Bozcaada Haber’in derdi “tık” olmadığını, amacımızın korku, panik yaratmak olmadığını yeniden belirtmek istiyorum. Eğer Bozcaada Haber olarak biz doğru bilgiye ulaşamazsak, gerçek verileri paylaşamazsak bilgi kirliliği ile birlikte hem daha büyük sıkıntılara yol açabilir hem de güven duygusu zedelenir. Kaldı ki Bozcaada Haber’e yazmadan adada en küçük bilgi bile anında yayıldığını biliyoruz. Ve  bazı durumlarda da endişenin bizi hayatta tutacak duygu olduğunu unutmamak gerekiyor. Zira dün rakam 17 değil de 4 tane olarak bilinseydi bugün adadaki rehavet devam ediyor olacaktı.

 



Bu yazı 4633 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
Bozcaada Bağcılığı
SON YORUMLANANLAR HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR

Adada zincir market açılması konusunda ne düşünüyorsunuz?


 YUKARI