Bülent Akgezer’in 2011 yılında çıkan kitabı “Şarap, İklimin ve Tarihin Kızı” uzun süre önce tükenmişti. Kitap geçen günlerde yeniden basıldı. Yitik Ülke tarafından yayına alınan kitaba bazı bilgiler eklendi.
Bülent Akgezer kitabı için şöyle diyor:
"Ben size kitabın arkasındaki yazayı okuyayım. Kitabın niçin yazıldığını ve neleri anlattığını yazıyor. Diyor ki; Yeme - içme denilen şeyler, biyolojik gereksinimleri karşılamanın çok ötesinde, toplum yaşamının birtakım kodlarını taşır. İnsanların yaşamını şekillendirir hepsi. Bakış açıları, yargılar, kutsallaştırmalar, mahkûm etmeler, derin ve canlı bir kaynağın varlığına götürüyor bizi. Bu kaynak o kadar canlı ve insanidir ki, insanların bir bölümü için ‘kutsal’, başka bir bölümü için ‘yasak’ oluşu başka nasıl açıklanabilir? Bu kodlar karmaşasının ‘içme’ bölüğü, ‘yeme’ bölüğü ile iç içe olmakla birlikte bağımsızdır da. Bu kitapla belirli bir bölgede, şarabın binlerce yıllık bir alışkanlıklar, inançlar, tutkular, reddiyeler ile gerçeğinin ve bugüne yansımasının ancak bir bölümü anlaşılmaya çalışılıyor. Çıkarılan sonuç ne olursa olsun, gerçek ortada ve var olmaya devam edecek gibi gözüküyor. Bütün bunlardan da bize kalan ‘keyif alma’ kısmı olmalı veya daha doğru deyişle geçmişten gelenler bugünkü yaşamımızı daha ‘keyifli’ kılmaya katkıda bulunmalıdır.”
“Yani özetle şöyle diyeyim: Yeme-içme işleri hepimizin hayatının en önemli işleri, dediğim gibi bunlar sadece biyolojik beslenme ihtiyacımızı karşılamıyor, bizlere yaşam kodlarını da sunuyor. Hani, "Ne yediğini söyle, nasıl insan olduğunu söyleyeyim ya da ne yersen O’sun" gibi laflar var. İçinde bulunduğumuz coğrafya, özellikle Anadolu, bu üzümün ve şarabın vatanı. Taa binlerce yıldan beri şarap yapılıyor bu topraklarda. Hele Bozcaada, şaraptan başka da bir şey yok Bozcaada'da. Dolayısıyla böyle de bir kültür oluşmuş, insanların yaşamını şekillendirmiş, bir yaşam tarzı haline gelmiş. Ben kitabımda bunu anlatmaya çalıştım.”
“Tabii bu yaşam tarzı içinde Müslümanlık'tan gelen şarabı, yasaklama, reddetme gibi unsanlar da var. Bütün bunların hepsi bir bütün olmuş ve bir şekilde bir kültür haline gelmiş. Tabii bu kültür şarabı, sarhoş olmak için ya da kafayı bulmak için değil, bundan keyif almak için, özellikle şarap bir keyif içkisi. Yani nasıl bize keyifler kalır, nasıl bir sonuç çıkar bunu anlatmaya çalıştık.”
“Bu bağlamda kitabın Bozcaada ile bağı çok açık. Çünkü Bozcaada şarabın kaynağı ve şaraptan başka bir şey de yokmuş. Kitapta Bozcaada'nın şarap kültürü konusuna çok fazla girmedim. İkinci bir yayınım da çıkacak önümüzdeki günlerde yine aynı yayınevinden. Adı ‘Tenedos/Bozcaada’ olacak kitabın. Bozcaada ile ilgili bir kitap bu. Ardından da ‘Dionysos’ isimli bir kitap daha çıkacak.
Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
memleketin en güzel pastanesi. sıdıka hanımın ellerine sağlık.rnherşey çok lezzetl..
Beyler,paşalar,Başkanlar önce çalışanların hak ve alacakları lütfeennn
..Son derece yerinde bir karar olmuş, çok sevindik doğrusu. Geleceğimizin teminatı o..