Yerel seçimler yaklaşırken…

2013’ü geride bırakalı 2 haftayı geçti bile. Her geçen gün bizi yerel seçimlere biraz daha yaklaştırıyor. Biz adalılar ve adayı tarif edilmeyecek kadar çok sevenler için, Bu martta yapılacak seçimler, belki de adanın yakın geçmişi içinde en önemli olanı.

Tanıdığım (ve az önce bahsettiğim gibi) adayı tarif edilemeyecek kadar çok seven pek çok dostum, arkadaşım, seçmen kütüğünü, yani ikametgâhını adaya aldırdı bile. Çünkü bu kez, sadece bir belediye başkanı değil, adanın geleceğini seçeceğiz başka bir deyişle.

Mevcut belediye başkanımız, (benim de babamın çocukluk arkadaşı olan) Mustafa Mutay, seçim yatırımlarına çok erken başladı. Çınaraltı’ndan başlayıp iskeleye ve kordona giden ana caddenin yeniden şık direklerle aydınlatılması, belediye otobüsü için durak, yeni belediye temizlik aracı, herkesin bir umut yeniden ada turizmine kazandırılmasını beklediği

Salhane’nin boyanması ve çok (halen de) tartışılan imar planlarının yeniden gün yüzüne çıkarılması vs.

Ama insan, tüm bunların ardından ister istemez düşünüyor ve soruyor.

Neden seçimler yaklaşırken?

Kasım ayında adadan dönmeden önce, tüm bunlarla ilgili düşüncelerimi, konusu açıldığında her arkadaş ve dost ortamında dile getirdim. Madem bunları yapabilecek imkânlar mevcuttu, neden seçimlerin yaklaşması beklendi? Bu soru vakti geldiğinde cevap bulacaktır şüphesiz. Ancak, eleştirileri dile getirmeyi bildiğimiz gibi, tüm bu yaptıkları için sayın başkana teşekkür etmeyi de bilmek gerek.

Yılbaşında sayısız insan adaya geldi yine. Yeni yıla adada girmeyi tercih ettiler. Bu; adanın insanların gözünde zamansızca sevildiğini gösterir bana göre. Böylesine popüler, ünü her geçen gün daha da büyüyen, geçmişte Avrupa’nın ve dünyanın en iyi tatil adaları listelerine hep ilk 3’ten girmiş bir cennetin geleceğe nasıl taşınacağına hep birlikte karar vereceğiz.

Seçimlerden sonra yeni başkan kim olursa olsun mutlaka yerli halkla ve adada yaşamasa bile adayla bağını hiç koparmayan, adayı sürekli düşünen, bulunduğu yerden ada için sürekli bir şeyler yapmaya çabalayan insanlarla diyalogu daha fazla geliştirmeli.

Bu ada, bağrında çok fazla güzel şey barındırıyor. Onları korumak ve geleceğe taşıyarak kalıcı olmalarını sağlamak bizlerin elinde… Bunların nasıl olabileceğini, bir başka deyişle kafamda oluşan yol programını sonraki yazıda aktaracağım.

Kendinize ve adaya iyi bakın. Bol Bozcaadalı yıllar.