Bozcaada kitle turizmi ile tanıştığı yıllardan bu yana, özellikle yoğun sezonda yaşanan su kesintileri ada halkına çile çektirmeye devam ediyor. Bir önceki Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz döneminde 2020 yılında başlayan, yarısı (yaklaşık 20 milyonluk proje) İller Bankası hibeli, alt yapı ve üst yapısıyla 40 milyonu aşan projeye rağmen bu sezon da su kesintileri yaşanıyor. 2020 yılında başlayan ve toplam yaklaşık 40 km’lik su hatlarının yenilenmesi projesinde sona gelinmiş, Bozcaada Belediye Başkanı Yahya Göztepe tarafından da geçen Mayıs ayında projenin hak edişi imzalandı. Peki, alt yapı ve üst yapının değişmesi ile toplam maliyeti 40 milyonu bulan projeye rağmen neden hâlâ su kesintileri yaşanıyor? Bozcaada Haber, konuyu Başkan Göztepe’ye sordu. İşte Başkan Göztepe’nin açıklaması:
“Söyledikleriniz doğru, 3 buçuk senelik bir emek var. Merkezdeki bütün alt yapı da değişti. Fakat proje yapılırken merkez dışında henüz imar planı olmadığı için merkez dışındaki evler hesaba katılmamış. Bu yüzden adaya ulaşan su merkez dışına ulaşamıyor maalesef. Bir de teknik bazı hatalar var, normalde hane başı 150 metreküp harcanan su şeklinde hesaplanıyor, ama otel ve pansiyon olduğunda 400-500 metreküpe denk geliyor. Çoğu ev de genelde otel ve pansiyon şeklinde konaklama olarak çalıştığından tabii evlerde 150 metreküp değil, çok daha fazla su tüketimi oluyor. Artık ekonomik sebeplerden de dolayı, pazar da pahalı olduğu için kimileri meyve, sebze dikimi gibi tarımsal sulama da arttı. Bunun için de inanılmaz bir su sarfiyatı oluyor. Biliyorsunuz, meclis kararı ile de belirli bir metrekübün üzerinde su harcandığında ücretlendirme daha fazla oluyor. Çimleri konuşmuyorum bile çünkü çimler zaten adayla alakasız bir durum.
Aslında yeni sistem ve iyileştirmelerimiz ile adada patlak ve kaçaklardan kaynaklı sorun yüzde 80-90 oranında bitti ve çözüldü. Aslında bu gerçekten önemli bir iş. Fakat dediğim gibi o kadar çok yoğunluk ve o kadar çok su kullanımı var ki gelen su yetmiyor.
Yeni sistemin kaç bin kişilik kapasitesi var?
Maksimum 12-14 bin kişilik kapasiteli bir proje bu ama biz bayramlarda 30-35 bin, 40 bin kişiye kadar misafir ağırlıyoruz. Dediğim gibi bu proje yapılırken merkez dışında imar olmadığı için, yasal nedenlerden dolayı, merkez dışındaki evler hesaba katılmamış.
Bu sorunla ilgili İSKİ olsun birçok kurumla da çalışıyorsunuz, İSKİ en son geldi tespitler yaptı.
Biz kurban bayramı sonrasında İller Bankasına gittik, ardından Bursa’ya gittik BUSKİ ile görüştük. Eski sisteme göre yenisinde 300’lük, 1000’lik depolar yapılmış, aslında daha avantajlı olması lazım ama biz yine suyu gene yetiştiremiyoruz. Onlar da sağ olsunlar adaya gelip incelediler. BUSKİ özellikle adada kaçak var mı diye baktı ve tüm adayı gezdiler ama kaçak da bulamadılar. İller Bankası da geldi ve yerinde inceleme yaptı. Onlar da herhangi bir yerde kaçak olmadığını belirtti ama onların da söyledikleri bu proje yapılırken merkez dışı hesaba katılmamasını gerekçe gösterdiler. Tabii ben de söyledim, sebebi ne olursa olsun “Biz belediye olarak bu suyu sağlıklı vermek zorundayız” dedim.
En son biz yine İSKİ ile görüştük, daha teferruatlı aletlerle incelendi. Bizim düşündüğümüzü onlar da onayladılar, denizin altında hem adaya gelişte hem de Üvecik’ten denize girişte 300’lük borular 150’liğe düşüyor. Bu, debi ile alakalı olarak düşünülmüş, basınçla gelsin diye. İSKİ ile görüştük, 300’lük boruları 300’lük olarak devam ettirirsek sorun yaşar mıyız diye. Onlar da inceleme yaptıktan sonra sorun yaşanmaz dendi. Bunun üzerine direkt Salhane’nin çıkışından depolara kadar olan 150’lik boruları 300’lük ile değiştirdik. Bunu değiştirir değiştirmez de sonuç aldık ki şimdi biraz daha az su sıkıntısı yaşıyoruz. Merkez dışına da su veriyoruz şu anda ama belirli saatlerde kesmek zorunda kalıyoruz maalesef ki şişme olsun, ertesi gün sabahtan yine suyu verebilelim diye.
Şimdi bir dahaki hafta aynı şeyi karşı tarafta yani anakarada da yapacağız. Bunu da tamamladıktan sonra bence eski duruma göre yüzde 30-35 oranında iyileşme olacak. Haftaya çarşamba parçalar gelecek, hafta sonu gelmeden biz bu işi çarşamba, perşembe ve cuma bitirmek istiyoruz. Cumadan sonra da inşallah su sıkıntısını asgariye indirmiş olacağız.
Peki yeni sisteme yönelik tüm iyileştirmelere rağmen suyun yetmeme riski var mı?
Bu durum dediğim gibi kapasite ile alakalı. Belki bu durum için de bir proje yapılır. Örneğin, ek depolar yapılabilir. Ama tabii sonuçta gelen su aynı olduktan sonra deponun da bir anlamı olmuyor.
Biz bu konuda İller Bankasının da tavsiyesi, bir an önce deniz suyunu arıtma projesi. Bu Deniz Suyundan Arıtma projesi de geçmiş zamanda projelendirilmiş ve hatta belediye meclisine gelmiş. Başka bir çare yok şu an için.
Peki başkanım kaçak su kullanımları vardı, yıllardır biliniyor. Hatta önceki dönemde su faturaları bile okunmuyor, kim ne su harcadı bilinmiyordu. Bununla ilgili denetimlere başlayabildiniz mi?
Geçen ay ekibimizi kurduk. Artık belediyemizin su ekibi var. Sağ olsunlar Kepez Belediyesinden bir uzman geldi ve ekibimize eğitim de verildi. Bu ekip artık sürekli su saatlerini kontrol ediyor, kaçaklar varsa bize bildiriyor. Aşağı yukarı 2 bin su abonesi var. Biz bunların aşağı yukarı 4’te birini kontrol ettik. Sanırım eylül sonuna kadar da biz bu işi bitiririz. Eylül sonrasında da rutin olarak okumalara başlayacağız. Bundan sonra artık beklemiş saat, ödemesi alınmamış saat bulunmayacak.”