Çanakkaleliler, Atikhisar’da Danıştay’ın kararına rağmen devam eden ağaç kesimlerini protesto etmek için bir araya geldi. Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar’da devam eden ağaç kıyımını protesto etmek ve bu karara uyulmasını istemek için Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’ndan bir araya geldi. Yapılan basın açıklamasının ardından kürsüye gelen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Danıştay kararını alanda toplanan çevrecilere okudu. 

 

 

Kitlesel basın açıklamasına Çanakkale Çevre Platformu, İda Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Korumu Derneği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Ahbap Platformu gibi çevre derneklerinin yanı sıra Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan, bazı ilçe belediye başkanları, belediye çalışanları ve Çanakkale halkı katıldı. Ayrıca Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz da eyleme katılanlar arasındaydı. 

 

 

Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi ve İda Dayanışma Derneği başkanı Hicri Nalbant konuşmasında, yapılan bu çalışmaların doğaya verdiği zararı rakamlarla açıkladı. Nalbant, “Çanakkale ili en az termik santrallar kadar ciddi vahşi madencilik sorunuyla karşı karşıyadır. Vahşi madencilikte, yaklaşık 1,5 gr altın için yaklaşık 4 ton suyun kirletilerek yok edileceği, yine yaklaşık 1,5 gr altın cevheri için ağır metalleri açığa çıkarılmış 2 ton atığın dağlarımıza, ormanlarımıza, su havzalarımıza gelişi güzel yığılacağı bilinmektedir. Bunun dünyadan ve ülkemizden çok acı örnekleri vardır” dediği konuşmasında, “Hal böyle iken Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu barajı olan Atikhisar Barajı çevresinde vahşi madencilik tehlikesi ortaya çıkmıştır. Henüz bu girişim ile ilgili açılmış dava sonuçlanmamış ve gayri sıhhi işletme ruhsatı alınmamış durumdayken, maden işletme alanına karşılık gelen yerdeki ve çevresindeki ağaçların kesildiği, orman içi ve yakın bağlantı yollarının açıldığı bilinmektedir” dedi. 

 

 

Eyleme katılan ve Atikhisar’la ilgili daha önce de gerek kesim alanı yakınlarında, gerekse Çanakkale merkezinde yapılan bir çok eyleme katılan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da meydana toplanan kalabalığa hitaben, Danıştay’ın kararına uyulması gerektiğini belirten bir konuşma yaptı. 

 

Mahkeme kararını okuyan Ülgür Gökhan, “Biz Çanakkale halkının içme suyunun yatağını tehlikeye atacak bir maden faaliyeti söz konusu. Biz buna itiraz ediyoruz. İdare Mahkemesi durumuna gerek yok dedi. Biz de Danıştay’a gönderdik dosyayı. Karar şöyle diyor onu okuyacağım sizlere: ‘Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Ocağı Projesi karşılaştırıldığında; proje ömrünün 4,5 aydan 6 yıla çıkartıldığı, proje ömrü boyunca toplam cevher üretiminin 120 bin tondan 25 milyon 600 bin tona çıkartıldığı, çevresel etki alanının 26,7 hektardan 613 hektara çıkartıldığı, açık ocak alan büyüklüğünün 1 hektardan 58 hektara çıkartıldığı, depolama alanının 1,75 hektardan 46,7 hektara çıkartıldığı, ilk proje sadece cevherin çıkartılmasına ilişkin iken dava konusu projede cevher zenginleştirmelerinin de faaliyet konusuna eklendiği, dolayısıyla ilk projeyle dava konusu projenin çevresel etkiler ve önlemler bakımından farklı özellikler gösterdiği, ancak İdare Mahkemesi’nce bu hususlar dikkate alınmaksızın yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmadan ilk projeyle ilgili olarak ÇED olumlu kararının iptali istemiyle açılan davada davanın reddine karar verildiği görünmektedir’. Ben demiyorum Danıştay diyor” dedi.  

 

Ülgür Gökhan ayrıca, “Yargıçlarımız var. Yeter ki yargıçlarımıza sahip çıkılsın ve ne yazık ki bugün olduğu gibi tehditlerle karşı karşıya kalmasın. Kendilerini Çanakkale halkı adına kutluyorum. Şimdi derhal Orman Müdürlüğü tarafından kesimler durdurulmalıdır. Yoksa suç duyurusunda bulunacağız. Hem suyumuzu, hem çevremizi korumak adına bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz, takip edeceğiz. Çünkü bu bizim görevimiz. Her hafta gidip bakacağız, fotoğraflayacağız ve savcılığa gidip şikayet edeceğiz. Bu ağaç kesimleri devam ederse, daha çok insanla bu meydanları doldururuz. Yöremizi de buraya taşırız. Çanakkale Belediye Başkanı olarak bu benim görevim. Çanakkale halkının sağlıklı suya ulaşmasını sağlamak ve bunun için mücadele etmek benim görevim. Yeter ki sizler benim arkamda olun. Toprak, su kutsaldır ve hepimize aittir. Allah hepimiz için vermiştir, sadece altıncılar için vermemiştir” dedi.