Genel Yayın Yönetmenliği’ni Mustafa Dermanlı’nın üstlendiği, adanın tek basılı yayın organı olan Bozcaada Mendirek Dergisi’nin 39’uncu sayısı yayınlandı. Yedi senedir yayında olan ve iki ayda bir okuyucusuyla buluşan dergi yaz-kış ayırmaksızın her mevsim yayınlanmaya devam ediyor. 

Bu sayısı 950 baskı yapan dergi ada içindeki okuyucusuna ulaşmaya başladı. Abone gönderimlerininin de yapıldığı dergiye ada içinden ve tüm Türkiye’den abone olmak mümkün. Abonelik işlemleri www.bozcaadadergisi.com adresinden gerçekleşiyor.

Bu sayıda göz attığımızda ise karşımıza şunlar çıkıyor...

Bu sayının kapak fotoğrafı Özlem Tınç’a ait. Necati İnceoğlu bu sayıda "Kalıcılık ve kültürel süreklilik üzerine" başlığıyla yazısını hazırlamış. Derginin Marmara Adalı yazarı H. Can Yücel "Vira demir" başlığıyla adada çapaları kaleme almış. İlgi çekecek önerisi de yazarın yazısında.

Adada 38 yıl belediye ve kaymakamlıkta hizmet veren ve geçen ay emekliliğe ayrılan Burhan Çebi ile Serkan İlik geniş bir söyleşi gerçekleştirdi. Bu söyleşinin ilk bölümü dergide yer alıyor.

Sitemizin ve derginin en eski yazarlarından biri olan ve aynı zamanda derginin yayın kurulu üyesi

Türkan ÇimIşık adadaki yürüyüşlerini, mevsim geçişlerini, değişen duygular üzerinden kaleme almaya devam ederken, keyifli bir seriyi de ortaya çıkardı. Eylül yürümesi bu sayıda.

Bu sayıda en fazla katkı veren isimlerden biri olan Süleyman Güner bir şiir, iki yazı ve bir çizimiyle derginin bu sayısında. Güner'in, "Ben Bu Gece Öldüm" şiiri ile eski adalıları hatırlayacak, "Keçileri kaçıran çocuk" denemesiyle yazarın çocukluğuna uzanacaksınız. Yazar bu sayıyla birlikte "Şaban Bayırı Serisi"ne başlıyor. Bu seriyi ise "Bozcaada Müslüman Mezarlığı tapu üstünde Şaban Bayırı’nda olduğundan, eskiler ölümü hafife alır, 'Şaban Bayırı’na yatırıverirsiniz' derlerdi. Bu seride Şaban Bayırı’na emanet ettiğimiz büyüklerimizi anmayı planlıyorum" diyerek açıklıyor.

Son dönem Bozcaada'da absürt mizah yapan Instagram hesabı "Bozcamemes" dergide mizah yazılarıyla yer alacak. Bu sayıda konuşan bir masa var, dedikoducu bir masa!

Emrah Ataol "Görev tamamlandı" başlığıyla hazırladığı yazısında turizm sezonunun en başlarda bu denli hareketli olmayacağını tahmin ettiğini ama sezonun ekonomik olarak oldukça iyi gittiğini anlatıyor.

Fırat Tunabay, "Tek sorun günübirlik turist mi" sorusunu yazısında soruyor. Tunabay, son yıllarda misli misli arttırılan yatak-konaklama kapasitesinden de bahsediyor.

Bu sayıda yine büyük katkı sunan yazarlardan birisi de İdil Konuk... Geçen sayı ilki yayınlanan Şarap Söyleşileri'nin bu sayıdaki konuğu Oliver Gareis. Konuk'un, kısa süre önce kaybettiğimiz ve aynı zamanda akrabası da olan Şen Ataol'un arkasından kaleme aldığı yazı da duygu yüklü. İdil Konuk ayrıca bu sayıda dört sayfa yer verilen önemli bir dosyaya da imza attı. Farklı sektörlerden 20 işletmeyle görüşerek adalı esnafın sezon değerlendirmesini bu özel dosyada bir araya getirdi.

Araştırmacı-yazar Ahmet Kaçıkçı, "Tenedos" isimli şiiriyle derginin bu sayısında. Derginin isim babası gazeteci, iletişimci, yazar Haluk Şahin bu kışı ilk kez Bozcaada'da geçirmeye karar verme aşamasında. Bu kararını ve hislerini "Kışı adada geçirmek" yazısında açıklıyor. Beğenilen yazılarıyla dergiye renk katan Selma Kırbaş "Kapirada" yazısıyla adada evvel zamanda yapılan tarhananın tarifini bir öyküyle kaleme alıyor.

Barış Özalp "Onları kim koruyacak" sorusunu adanın deniz altı faunası için soruyor. "Adadan kim gitsin" sorusunu soran ise Birgül Salgın... Yazarımız bu yazısında en sevdiği adalıyı da açıklıyor.

Yayın kurulu üyemiz ve en eski yazarlarımızdan Muharrem Yıldız "Herkes 'gidişen' yerini kaşıyor" makalesinde adalıların her konuda fikrinin olmasını irdeliyor ve muhabbetlerin ana konu başlıklarını açıklıyor. Araştırmacı-yazar Bülent Akgezer "Nasıl saklıyorlardı, taşıyorlardı, içiyorlardı" başlıklı yazısında antik çağlarda kullanılan araç-gereçleri konu edinmiş. Bu ilgi çekici yazıda birçok sıvı taşıma kabı yazının ana konusunu oluşturuyor.

Geçen ay İzmir'den gelip adada birkaç gün geçiren Fırat Başaran, adaya dair hislerini "Ruh taşıyan kargalar" yazısında dile getiriyor. Bozcaada'da üç yıl öğretmenlik yaptıktan sonra adaya veda eden Gürkan Vural'ın veda yazısı da dergimizin bu sayısında: "Hoşça kal iki gözümün çiçeği"

"Ada Sanatının İçinden" bölümünde Neslihan Yetişkin var. Adaya dair yaptığı özel tasarımı, sanat çalışmalarını ve yıllar önce tesadüfen öğrendiği alerji problemi sebebiyle sanatının nasıl etkilendiğini bu yazıda kaleme aldık. "Ada Rüzgarı" bölümümüzde Avşa adasından Kaya Budak var. Avşa'nın kayaları üzerinden kendi adasını dergimize yazan Kaya Budak'ın yazısının başlığı "Avşa'nın kaya ormanları". 2-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali'ne (BIFED) dair bir yazı da derginin arka kapağında okuyucuyla buluşuyor.

Dergiden ada içinde Eroğlu Kırtasiye ve Gazete Bayisi’nden alabilirsiniz. Çanakkale Kadıneli’nde hafta başından itibaren de edinmeniz mümkün. Ayrıca abone olarak tüm Türkiye’ye adresinize PTT Kargo ile gönderimi de sağlanabiliyor.