Şuna dikkat etmek lazım birilerine kızarken birilerinin yaptığı ayıbı örtbas etmek olmaz.Belli ki adamı savunanlar imara karşı gelenlere karşı iyi oldu oh oldu canıma değsin diyorlar. Fakat arkadaşlar sapla samanı birbirinden ayırmak lazım. Adam benim malım diye kimseye o koya sokmayacak. İsterse kendi malı olsun fark etmez o koya ulaşmak benim hakkım. Eğer bunu devlet zamanında oraları satarak hata yaptıysa o hataya satın alan adamda ortak. Eeee benim malım sokmam. Kardeşim almasaydın o vakit. Ayrıca az zaman geçsin işin rengi nasıl değişecek. Mal sahiplerinin derdi doğa mı yoksa orayı sahiplenmek, kiralamak, işletmek, para kazanmak mı ortaya çıkacak. Gerçekler illa ki ortaya çıkacak. Kısa vadede insanları kandırmaya çalışanlar uzun vadede kaybedecekler. En büyük kayıpları sevilmeyecekler
* İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 21.maddesine göre Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır. ayrıca *Anayasamızın 43. Maddesine göre Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Bence en önemlisi 3621 sayılı Kıyı Kanunu; 5. Maddesi Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, peki buna uymayanlara ne yapılır, onunda cevabı burada :*CezaHükümleri..Madde.15(Değişik:23/1/2008?5728/466.md.).Kıyıda ve uygulama imar planı bulunan sahil şeritlerinde duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engelleri oluşturanlara ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca oluşturulan engellerin beş günden fazla olmamak üzere belirlenen süre zarfı içinde kaldırılmasına karar verilir. Yetkililer göreve !
İnsanlar doğayı katlediyorlar. Sulubahcede kendi evimin çamlık bahcesinde tüp gaz iles on derece zengin bir arabanın çoluk çocuk piknik yaptığına şahit oldum mesela. Hayır çık diyorsun, çıkmıyorlar üstelik. Hem Belediye hem de son senelerin yatırımcıların gözdesi haline gelen adamızın doğal bitki örtüsünün; menengiç, kekik, noktes, koyun kulağı gibi nadir bulunan mis kokulu doğa örtüsünün sökülüp yerlerine zakkum, çim, gül, palmiye dikildiğine de sürekli şahit oluyoruz. Ada'nın kendi doğal yapısı olan taş binaların yıkılıp yerine beton ve tuğla çit duvarı yapıldığını görüyoruz. Nesli tükenmekte olan kum zambaklarının hunharca suda yaşamayacağını bile bile sırf güzel diye koparıldığını görüyoruz. Sandalımızda hababam çekirdek kabukları, izmarit ve bira şişeleri buluyoruz. Belediyenin ele para gecer gecmez koylardaki bitki örtüsünü yol yapmak icin vinçlerle düzlediğini görüyoruz. Bağların arsa diye satıldığını, denizin vıcık güneş yağı, taşların yosunlandığını görüyoruz. Yani. İnsan.
İsterse bütün güney kendi tapulu malı olsun ben o denize o koya giderim kimse bunu engelleyemez arkadaş
Ama insanların yaya olarak girmelerinde bir sakınca yok sanırım. İnsanlar doğayı nerede katlediyorlarmış şimdi daha çok katledilmez mi? Yasaklar her zaman daha çok cezbeder insanları. Bu sefer kapılar kırılarak girilir içeri kimsede bunu engelleyemez. Ne kamil nede Belediye bunu halledemez. halledecek biri varsa Kamil amca ile Kaymakam beyin konuşması ve rica edip halletmesi yoksa kamil bey ikna olacağını sanmıyorum.
Adamın adada o kadar çok malı mülkü var ki, gezerken telle çevirili yerleri bütün ada biliyordur, uçsuz bucaksız bir alan. Belki niyetlenmiştir ama bugüne kadar hiç bir şey yapmamış istese kendi arsalarına yeni bir bozcaada kurardı. Ayrıca ifadesinde dile getirmiş kötü niyetli bir adam değil tatlı dille ikna edilerek o kapı en azından yazın halkın faydalanması için açtırılabilir. Olayı bu kadar büyütüp dillendirmeye gerek yok. Tabi ki haber değeri taşıyo haber yapılabilir ama belli ki adamın canına tak etmiş ayrıca içki şişeleri ve molozların atılmaması içinde o kapı kışın iyi bir çözüm olabilir. Ancak belliki bazı kişiler tutuşmuş vaziyette. Ne diyelim etme bulma dünyası küçücük adamızda paylaşmayı bilmeyen ötekileştirmenin baş mimarlığını yapan, fütursuzca siyaset yapan, mekan-insan ayrımı yapan, adayı kendilerince elit-okumuş-herşeyi bilen ayrımına sokan, yeri gelince ötekileştiriyorsunuz diyen, yorumları çirkin bulan ey adanın güzel insanları biraz aynada kendinize bakın.
Doktor bey beylik için baktın bozcaada haberciler kurtardı sen baktın şimdi sıra sende. ben mermerbununa nasıl gireceğim, ben imar diye tutturmadım şimdi dahada kapattınız heryeri .sanamı gelelim bunun için yoksa gene haberci arkadaşlaramı gidelim şimdi. sen söyle yazık
Yalan yalan yalan.... Doğa, bitki örtüsü gibi bahaneler hepsi yalan. İstedikleri imar izinlerini alamayınca bunu yaptılar. İsterseniz belediyeye ya da eski başkana gidin sorun daha önce başvurdukları projelere bakın. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Utanın yazıkkkkkkkkkk