Hoşgeldiniz Bugün 05 03 2025
#

Üzümünü yedik bağını sormadık

ada

Üzümünü yedik bağını sormadık

 

Bozcaada’da bağcılık maalesef bitiyor. Bağcı ile ilgilenen kimse yok. Bağcılığın bitmesini açıklayabilmek için birçok nedeni bir araya getirmekte fayda var. Bu soruna tek bir noktadan bakmak anlamak için yeterli olmayacaktır.

 

Bağcılığın içinde bulunduğu bunalım yerel bir sorun mudur, yoksa ulusal bir sorun mudur?

 

Bu sorunun cevabı ulusal bir sorunun yerele yansıması olarak verilebilir.

 

Bağcılık sorununun özünde senelerce Türkiye’de uygulanan yanlış tarım politikaları yatmaktadır. Özellikle ekonomik ve politik olarak sağ yönelimli tarım politikaları Türkiye’de tarımın gerilemesine ve büyük sorunlarla karşılaşmasına neden olmuştur. Türkiye’de çiftçinin yaşadığı tüm sorunlar Bozcaada’daki bağcıyı da etkilemektedir.

 

Tekel fabrikasının özelleştirilmesi de yerel üreticiyi olumsuz etkilemiştir. Bu bağlamda baktığımızda tüm gelirini tarımdan sağlayan bağcı için günümüz şartlarında ailesinin temel gereksinimlerini giderip çocuklarının eğitim masraflarını karşılaması imkânsız hale gelmektedir.

 

Bu durumda bağcılar başka gelir kaynakları yaratma durumuna gitmektedirler. Bir yanlış algı da bağcılıkla uğraşan kişilerin bağcılığı bıraktıktan sonra turizm ile uğraşmalarıdır.

 

Şu an Bozcaada’da turizmle uğraşanların çoğunluğu bağcılık kökenli değil Ezine, Bayramiç, İstanbul, Bursa, Ankara, Kayseri… vb il ve ilçelerden gelmiş çeşitli meslek gruplarına ait kişilerdir.

 

Hem toprakları olmadığı için hem de bağcılığı bilmedikleri için büyük kazanç kapısı olarak görülen turizme yönelmişlerdir. Bağcılıkla uğraşan Rumların birçoğu ya Yunanistan ya da bağcılıkla uğraşan Rumlara devlet teşviki veren Avustralya’ya göç ettiler.

 

Bağcılıkla uğraşan Türkler ise zarar ederek bir süre bağcılığı sürdürdüler. Sonrasında ya topraklarını sattılar ya da diğer ek sektörlere yöneldiler. Bu süreçten şarap firmaları da etkilendi ama yerel üretici kadar yoğun değil. Hatta dışarıdan daha ucuza üzüm alıp bu durumu avantaja çevirdikleri söylenebilir.

 

Bağcılık ve şarapçılığın karşısındaki en büyük tehlike sağ ve sığ yönelimli tarım politikalarıdır. Tıpta şarap alerjisinin olup olmadığını bilmiyorum ama bazı ideolojik yönelimlerde şarap alerjisinin olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Yakın dönemde Bozcaada’da pekmez, sirke, üzüm suyu fabrikaları için devlet desteği verildiğini duyarsak şaşırmayalım.

 


Yorum Yap