BAŞKAN YILMAZ: Yeni imar planına karşıyız!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçtiğimiz sene 1/25 bin ölçekli nazım imar planı tartışması henüz yeni bitmişken bugün (22 Eylül 2014) Hürriyet Gazetesi’nin haberinden detaylı bir şekilde öğrenildiği üzere 1/100 bin ölçekli yeni bir plan ile Bozcaada karşı karşıya. Bu yeni imar planı iki hafta önce askıya Bakanlıkça askıya çıkartılmış ve 30 gün süreyle askıda kaldıktan sonra detaylandırılacak. Çanakkale Valiliği’nin konu üzerine tüm itirazları ve gerekçeleri toparlayıp, tarafların görüşlerini Bakanlığa ileteceğine dair açıklamasının ardından biz de Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz’ın kapısını çaldık.
Yarın (23 Eylül) acilen tüm meclis üyelerini toplantıya davet edip, konuyu detaylıca masaya yatıracaklarını belirten Yılmaz, Bozcaada halkının da telaşlı olduğunu, bunun farkında olduklarını ve ellerinden gelen tüm müdahale araçlarını kullanacaklarını belirtti.
Başkanım 1/25 binlik plan ile başlayalım. Süreci anlatır mısınız?
Hali hazırda bu yılın Ocak ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış Bozcaada ilçesi için 1/25 binlik çevre düzeni planı biz göreve geldiğimizde zaten vardı. Yürürlükteydi zaten ama bildiğiniz gibi bir takım itirazlar ve Bursa Şehir Plancıları Odası’nın açtığı bir dava süreci devam etmekteydi. Biz de meclis üyesi olan arkadaşlarımız ile yaptığımız çalışmalarda bu onaylanan 1/25 binlik çevre düzeni planının Bozcaada’nın geleceği için bir takım tehlikeler arz edebileceğini düşünüyorduk. Akabinde geniş kapsamlı bir çalışma yapıp bunu bir dosya halinde 10 Haziran tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderdik. Bunu Haziran ayında meclis gündemine alarak, meclisteki bütün üyelerin oyları ile aldık. Yani sadece kendi partimizin (CHP) değil iki AKP, bir DP’li üyemizin de onayı ile kararı aldık. Kısacası mesele siyasetten daha ziyade Bozcaada’nın geleceğiyle alakalıydı ve her üyemiz bu karar hakkında hemfikirdi.
Bakanlık bu kararınıza bir cevap verdi mi?
Bu süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bize gelen cevapta aynen şu ifadeler vardı: “15 Haziran tarihi itibari ile 1/25 binlik planlar, Türkiye genelinde yalnızca ada için değildir. Artık çevre düzeni planı olmaktan çıkarılıp, nazım imar planına dönüştürülmüştür. Çevre düzeni planı olarak da 1/100 binlik planlar kabul edilecektir. Çanakkale ve Balıkesir bölgesini kapsayan 1/100 binlik çevre düzeni planının yapım aşaması devam etmekte, hatta sona gelinmekte ve itiraz ettiğiniz noktalara da 1/100 binlik plan son haline getirilmeden önce göz önünde bulundurulacak” yazan bir resmi yazı geldi. Biz de tabii ki bundan sonra doğal olarak beklemeye geçtik.
Sonra 20 Ağustos tarihinde Çanakkale ve Balıkesir illerini kapsayan 1/100 binlik çevre planı onaylandı ve askıya çıkartıldı. Çanakkale İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nde de 8 Eylül tarihi ile askıya asıldı. Bu planı incelediğimizde 1/25 binlik planda itiraz ettiğimiz noktaların neredeyse hiç birinin göz önünde bulundurulmadığını ve bu 1/25 binlik planda öngördüğümüz tehlikelerin aynen 1/100 binlik planda da devam ettiğini tespit ettik. Gerek meclis üyelerimiz olarak gerekse Bozcaada’da hali hazırda faaliyet gösteren mimarlardan kurduğumuz -ki bu komisyon Prof. Dr. Necati İnceoğlu’nun başkanlığında kurulmuştur- İmar ve Planlama Komisyonu ile bu planları incelemeye başladık. Artık itiraz metnimiz son aşamaya kadar geldi. Bu hafta son detayları yaptıktan 2 Ekim tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına itiraz etmeyi düşünüyoruz.
İtiraz süresinin son tarihi nedir, 2 Ekim itiraz için geç değil mi?
8 Ekim tarihine kadar itiraz için süremiz var. Hem konuyu ve itiraz noktalarımızın üzerinden detaylıca geçmek, hem de 1 Ekim’de gerçekleştireceğimiz Meclis toplantısının alacağı karar akabinde itiraz etmek için o tarihi bekliyoruz. Konuyu yarın da etraflıca değerlendirmek üzere arkadaşlarımızla toplanacağız zaten.
İtiraz ettiğimiz en temel nokta nedir?
Öncelikle bu planlar 2040 öngörüsü ile yapılmış. Şu anda hali hazırda Bozcaada’nın TUİK nüfusu 2643 ama 2040 yılında Bozcaada için öngörülen bu planda nüfus 11 bin kişi! Biz şu anda Bozcaada’da yaşayan insanlar olarak, kışın Bozcaada’da bini aşmayan bir nüfus olduğunu biliyoruz. Bozcaada’nın 1927 yılından bu yana nüfus artış hızlarını da inceledik. Bu oran 1,62 kat iken, planda yer alan 2040’daki 11 bin nüfusa erişmek için 4,16 kat nüfus artış hızı olması lazım. Türkiye’nin genel artış hızı öngörü ise 1,2. Kısacası bu plandaki öngörü Bozcaada gerçekleri ile uyuşmayan bir durum. Bakanlık 11 bin nüfusa göre bir planlama yaptığından imarlaşma haliyle çok fazla çıkıyor.
Kentsel gelişim alanlarının planlaması konusunda da bilgi verir misiniz?
Kentsel gelişim alanlarının iyi planlanması gerekiyor. Ama hep bildiğimiz gibi kentsel gelişim alanları genelde bir yerleşim birimi merkezinin uçlarından ve kıyılarından gerçekleşen büyüme en mantıklı büyümedir. Belediye hizmetlerinin de sunulması açısından değerlendirilir. 1/25 binlik planda, bu yeni planda da bu tehlike var. 1/100 binlik yeni planda adanın güney kısmında ada merkezinin yaklaşık üç-dört katı büyüklüğündeki bir alan kentsel gelişim alanı olarak planlanıp imara açılması gibi bir durum söz konusu.
bozcaada haber
Haritada gördüğümüz sarı alanlar kentsel gelişim alanları olarak gösterilmiş. Bu sarı alanda gördüğümüz yer Bozcaada merkezinin neredeyse 3-4 katı büyüklüğünde ve adanın merkezinden tamamen kopuk bir alan. Bu bölgeler iki ay yaşam olan, ondan sonra binaların çirkinliğinin bırakıldığı ve kışın yaşanılmayan bir bölge haline gelecek. Biz belediye olarak nüfus öngörüsünün doğru olmadığını hem de Bozcaada’nın böyle bir plana ihtiyacı olmadığını düşünüyoruz. Bunun haricinde yine planda adanın doğu sahillerinden başlayıp güney sahillerine de uzanan bir ‘kentsel yeşil alan’ ve ‘günübirlik tesis’ altında bir tesis artışı var. Yani Ayazma Plajı haricinde diğer bölgelerin bakir koylardan oluştuğunu düşünürsek, günübirlik bir turizme yönelik bir yapılaşma olacak.
Bozcaada turizmi her geçen gün artıyor, nüfus da artıyor. Bir imar planı gerekmiyor mu?
Bizim hep söylediğimiz bir şey var: Bozcaada yönünü turizme çevirmiş bir yer. Bu gerçeği yok sayamayız. Ama biliyorsunuz ki Bozcaada’daki turizm bir kitle turizmi değil. Tamamen bireysel bir turizm. Yani adaya gelen konuklar, adanın bakir dokusu, bağları, şarabı ve kendine has Türk ve Rum mimarisinin izlerini taşıyan dokusu için geliyor. Yani adanın günübirlik turizme ihtiyacı da yok.
Evet, Bozcaada’nın gerçekten bir imar planına ihtiyacı var, tabii ki bir imarlaşma olmalı. İnsanlar ihtiyaçları varsa buldukları araziye konut yapabilsin. Ama biz bir tek bir bağ kütüğünün bile yok edilmesini istemiyoruz ve razı değiliz. İkincisi ise en küçük yoğunlukta ve en küçük ölçekte yapılması gerekiyor ki adanın bu yapısını kaybetmeyelim. Tarımsal arazileri yok edersek buradaki birçok değeri kaybetmiş oluruz.