RÖPORTAJ: MUSTAFA DERMANLI - SERKAN İLİK

            Bozcaada halkının çok sevdiği Kaymakam Abdülgani Mağ Muş’un Korkut ilçesine atandı. Bozcaada Haber ve Mendirek Dergisi olarak kendisiyle hem vedalaşmak, hem de adaya veda etmeden son bir röportaj yapmak için geçtiğimiz günlerde makamında buluştuk.

Kaymakam Mağ ile yaklaşık 3 saat süren buluşmamızdan geriye, duygusal anlar, tebessüm, güzellikler ve kalıcı dostluklar kaldı. Daha önce pek de bahsedilmeyen konularla, sorulmayan sorularla kapısını çaldığımız Kaymakamımız Abdulgani Mağ’a Bozcaada Haber ve Mendirek Dergisi olarak şimdiden yeni görev yerinde sonsuz başarılar diliyoruz.

VEDA TARİHİ 27 TEMMUZ

Kaymakam Bey’e Bozcaada’dan ne zaman ayrılacaklarını daha önce de sormuştuk. Kendisi o zamanlar “bayramdan sonra” cevabını vermişti. Bu sefer bu soruyu sorduğumuzda net konuştu: “27 Temmuz Pazartesi günü, saat 12.00 gemisiyle adadan ayrılıyoruz. Ayhan Kaptan’ın seferine denk geliyor. Onunla da konuşup, ‘bizim için de üç defa veda sireni çalar mısın’ diye ricada bulundum, o da memnuniyetle kabul etti” dedi.

27 Temmuz günü, Abdulgani Mağ ve ailesi adadan ayrılırken oldukça kalabalık bir veda töreni olacağı ise tahmin ediliyor. Öncesindeyse veda gecesi planlandığı da gelen bilgiler arasında.

YAKLAŞIK ÜÇ YIL GÖREV YAPTI

Bozcaada Kaymakamı Abdulgani Mağ’ın Bozcaada serüveni 23 Ağustos 2012 yılında başladı. 27 Temmuz 2015 yılında son bulacak görev süresiyle neredeyse 3 yıla ulaşmış olacak. Kaymakam Mağ, daha evvel iki defa vekil kaymakamlık yapmış, sonrasında ise ilk görev yeri olan Bozcaada’ya atanmıştı. 27 Temmuz’dan sonra da Muş’un Korkut ilçesinde görevine devam edecek.

Mağ, “Zorunlu Doğu hizmetimizi bir an evvel yapmak istedik. Bu sebeple 5 yıl süreyle iki görev yerimizde bu hizmeti tamamlayıp, ondan sonra görevimize devam etmek istiyoruz.” dedi.

Ayrıca yeni görev yerinin memleketi ve ailesinin de yaşadığı Erzurum’a yakın olması Mağ’ı sevindirmiş. Bir yandan da Bozcaada’dan ayrılacak olmasının verdiği buruklukla, “Atamayı biz istedik. Bir yandan memleketimize yakın bir yerde görev yapacak olmamız, bir yandan çok alıştığımız Bozcaada’dan ayrılacak olmamız… Karışık duygular yaşıyoruz” diye hislerini bizimle paylaştı.

ÖNYARGILARIN YIKILDIĞI ÜÇ SENE

Kaymakam Mağ’la, Bozcaada’ya gelmeden evvel ada hakkında ne düşündüğünü, sonrasında hangi hisleri yaşadığını da konuştuk.

“Açıkçası Bozcaada’ya atanınca annem biraz endişelenmişti. Benim de kafamda soru işaretleri vardı. Sonuçta orası bir ada, anakaradan uzak. Farklı bir coğrafya, yeni insanlar vardı. Fakat sonrasında her şeye alıştık, şimdi ayrılmak zor geliyor” diyor. Bozcaada’ya geldiğinde Bozcaada halkının da her yeni insanda olabileceği gibi kendisi üzerinde gayet normal önyargıları olduğunu kendisine hatırlatıyoruz. Sonrasında bu fikirlerin değiştiğini, tabuların yıkıldığını da birlikte konuşarak muhabbete devam ediyoruz.

MAĞ: “EN ÜZGÜN OLDUĞUM AN…”

Buluşmamızda duygusal anlar da yaşıyoruz. Sayın Kaymakamımız’ın en üzüldüğü an, oğlu Ömer Sami’nin doğumundan hemen sonra eşiyle ilgili bir testte olumsuz verileri öğrenmiş olmasıymış. Kaymakam Mağ, hayati derecedeki bu tahlil sonuçlarını öğrendiğinde akşam vaktiymiş, “O saatten sonra Çanakkale’ye gitsek teşekküllü tahlil yaptıramayacaktık, yetimeyecekti. Sabaha dek uyuyamadım. Mideme ağrılar girdi. Adaklar adadım, eşimle ilgili onu üzdüğüm anlar aklıma geldi. Ertesi gün Çanakkale’de yeniden tahliller yapıldı ve her şey olumlu çıktı. Hastane bahçesinde secde edip, şükrettiğimi hatırlıyorum.” diye yaşadığı üzüntüyü anlatıyor. Sonrasındaysa gülerek ekliyor: “Eşimi yine arada bir üzmeye devam ediyorum ama”…

Kaymakam Abdulgani Mağ’ı bir diğer etkileyen olay da geçtiğimiz kış kaybettiğimiz Hüseyin Akarsu’nun cenazesine, fırtına sebebiyle kızının gelememesi olmuş. “O zaman ilk kez mahrumiyeti gördüm adada. Üç gün çalışmadı feribot. Kızı Geyikli’de bekledi, cenaze adada morgda. Çok üzüldüm ama yapacak bir şey yoktu, Akçansa’nın römorklu feribotu, sahil güvenlik feribotu, GESTAŞ’ın feribotu, helikopter, ne varsa hepsini denedik ama olmadı” diye o anı hatırlıyor ve üzüntüsünü bizimle paylaşıyor Sayın Mağ.

MAĞ: “SAĞ OLSUN, HERKES DESTEK OLDU”

Abdulgani Mağ, “İtiraf edeyim Bozcaada’ya gelmeden evvel dünya görüşü olarak kendimi biraz uzak hissediyordum. Sonradan öğrendim ki Erzurumlu olmam sebebiyle gayet normal olarak Bozcaada halkında da bir önyargı varmış en başta. Fakat bu süreçte gerek adalılar, gerek adaya sonradan taşınanlar olsun herkes çok yardımcı oldu bana. O günleri unutamam. Burada dertliyle dertli, mutluyla mutlu olan insanlar var. Kin tutmayan, küsmeyen insanlar var. Sağcı, solcu, dindar veya siyasi olarak ayırmayı, ‘insan ve vicdan’ kavramlarını düşünen insanlar var. Burası Avrupalı bir yer. Evet, eksikleri olsa da demokrasinin yerleştiği bir yer. İnsanların birbirine saygısının olduğu bir yer” diyerek kafasındaki Bozcaada’yı anlatıyor bize.

Birleşik Devletler’de geçirdiği 1 yılın da kendisi için çok önemli ve faydalı olduğunu sohbet süresince anlatıyor Kaymakam Bey. Orada insanların birbirine saygısından, özgürlük alanının genişliğinden bahsediyor.

ŞİKÂYETLER DE OLMAMIŞ DEĞİL…

Hep mutlu günleri olmamış tabii ki Kaymakam Aldulgani Mağ’ın. Haklı haksız şikayetlerde bulunan insanlar da olmuş. “Hepsinin ortak yanı, ada menfaati için değil, kendi menfaati içindi” diye konuyu çok da uzatmadan, isim vermeden bahsediyor.

Bozcaada’daki siyasi iklimin kendisini de diri tuttuğunu söylüyor. Görev yaptığı süre boyunca ismini vermediği bir adalının kendisini Bakanlık nezdinde nasıl savunduğunu, Vali Ahmet Çınar’ın her daim kendisine büyük destek verdiğini anlatırken duyduğu gurur gözlerinden belli oluyor.

İKİ BAŞKANLA ÇALIŞMAK

2012 yılında görevine başlayan Kaymakam Mağ, geçen 3 yıllık süre zarfında iki farklı Belediye Başkanı’yla da birlikte çalışma fırsatı buldu. 4 dönemdir görevde olan eski Başkan Mustafa Mutay ve geçtiğimiz yerel seçimlerde başkanlığı kazanan Hakan Can Yılmaz hakkında da düşüncelerini Abdulgani Mağ’a sorduk.

Eski Başkan Mutay için, “Mustafa Bey kin tutmayan, iyi bir insan. 20 yıl görevde kalması da bence bu sebepten. Benim ilk görev yerim olmasına rağmen, kendisi bu 20 yıllık tecrübe ve yaşına rağmen beni hiç ezmeye çalışmadı. Yardımcı oldu.” diyerek güzel sözlerle kendisini anıyor.

Bir yılı aşkın bir süredir görev yapan mevcut Başkan Hakan Can Yılmaz içinse “Hakan Bey çok nazik ve naif birisi. Siyaset için pek de alışık olmadığımız bir durum bu. Kendisiyle doktorken de birlikte çalışmıştık, başkan olarak da bir yılı aşkın süredir çalışıyoruz” dedi.

MUTLU OLDUĞU ÇOK ANISI VAR

Abdulgani Mağ’ın Bozcaada’da geçirdiği üç yılın içinde mutlu olduğu çok hatırası var.

Spor Salonu’nun kuruldan geçmesi, Vali Çınar’ın açık desteğini her daim sunması, hedeflediği projelerin gerçekleşmesi onu çok mutlu etmiş. Yine unutamadığı bir mutluluk anı da Öznur Hanım’ın babası Ahmet Bey’in ziyareti esnasında yaşanmış.

EN ÇOK NEYİ ÖZLEYECEK?

“Bozcaada’nın insanlarını” diyor hiç düşünmeden! “Oturup muhabbet edebildiğim insanları özleyeceğim. Kin tutma yok, yaftalama yok, fikrini açıkça söyleyebiliyorsun. Diğer yerlere göre demokrasi daha da gelişmiş durumda.” diye ekliyor.

Yerel seçimler sonrası Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’ın yaptığı konuşmanın kendisini çok duygulandırdığını ayrıca belirtiyor Kaymakam Mağ. Hatırlanacağı üzere Başkan Yılmaz, tüm adaylara teşekkür eden, birliktelik temalı bir konuşma yapmış, eski Başkan Mustafa Mutay da kürsüye gelerek fikirlerini söylemişti.

FANATİK DEĞİLİM AMA GALATASARAY’I SEVİYORUM

Söyleşimizin sonuna doğru konu futbola da geliyor. Galatasaray taraftarı olduğunu bildiğimiz Kaymakam Abdulgani Mağ’la futbol da konuşuyoruz. Arda Turan’ın Barcelona’ya transferinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Fenerbahçe’nin çok iyi bir kadro kurduğunu ama Beşiktaş’ın Demba Ba’yı göndererek hata ettiğini söylüyor. Hatta esprili bir şekilde, “Bir tarafta Nani var, Sneijder var. Diğer taraftaysa Mustafa Pektemek. İşiniz zor…” diyerek söyleşiyi gerçekleştiren iki Beşiktaşlı’ya takılmayı da ihmal etmiyor.

Abdulgani Mağ…

O Bozcaadalılar’ın çok sevdiği ve uzun süre unutamayacağı bir kaymakam…

Bir çocuğu adada doğduğu için, “Nüfus kağıdında da Bozcaada yazıyor” derken gururlanan bir erkek çocuk babası…

Diğer çocuğu Bozcaada sokaklarında büyürken, “Burada çocuk büyütmek çok özel. Kendi başına gidip kitabını alıyor, sokaklarda oynuyor. Başka kaç yerde bu kadar özgür büyüyebilir ki?” diyen bir kız babası...

Konu eşine gelince, “Evet, o da gitmemize üzülüyor. Onun da burada bir sosyal çevresi oldu, aylık toplantıları, buluşmalarından çok güzel bahsediyor. O da Bozcaada’yı çok özleyecek” diyen bir eş…

“Mutlu olabilmek için bir şeyler kazandırmak lazım. Bozcaada’ya kazandırdıklarımızla hep mutlu oldum.” diyen bir görev adamı...

Yıllarca okuduğu devlet yatılı okullarını unutmadığını her fırsatta belirten, “Beni devlet okuttu ve ona vefa borcum var. Planlı yaşamayı, askeri düzende hayatımı sürdürmeyi o eğitimler sayesinde öğrendim.” diyen bir devlet adamı…

27 Temmuz’daki vedasına atfen, “Evet, vedalar zor olur. Ben de duygusal bir insanım. Son ana kadar ağlamamak için kendimi zor tutacağım” diyen bir insan…