Her yıl mekânlar yeni açılıyormuş gibi boya, badana, varsa tadilat işleri, temizlik, belki menülere eklemeler çıkarmalar... Sezona hazırlık en az sezonun kendisi kadar yorucu olsa da işletme sahipleri bu koşturmaca ve yorgunluktan memnunlar. Biz de bu sayımızda, kadın eli değen işletmelerin dördünden görüş aldık...

Adahan Otel’den Sevgi İlik

Sevgi teyze, kış sezonunda adaya pek gelen giden olmadığı için otelin açık olmadığını, kış sezonunu daha çok dinlenerek ve kendilerine vakit ayırarak geçirdiklerini söylüyor. Kış aylarında komşuları ile evlerde, soba başında ‘gün’ler düzenleyerek ilişkilerini güçlendirdiklerini anlatıyor. Kış sonu tekrar yeni sezon için çalışmalara başlıyorlar. Otelin ve kahvaltı verdikleri bahçenin, bahçedeki masa - sandalyelerin boya badana ile yenilendiğini, mutfaklarını daha kullanışlı ve de yeni hale getirmek için bir takım tadilatlar yapıldığını belirtiyor. Sevgi teyze, “Gelen misafirlerimizin burayı daha hoş görmeleri, burada tatillerini daha güzel geçirmeleri için yenilikler düşünüyoruz, çaba sarf ediyoruz. Onlar gelmeden bir şeyler yapalım, bir şeyler üretelim, aldığımız parayı da hak edelim, memnun olsunlar, mutlu olsunlar diye uğraşıyoruz” diye ekliyor.

Önümüzdeki sezon ile ilgili diğer yıllardan farklı bir beklentisi yok Sevgi teyzenin. 7 Haziran’daki seçimlerin işleri olumsuz etkileyeceğini düşünmüyor. Zira o tarihler için, “Henüz yoğunluk başlamamış oluyor” zaten diyor. Ramazan ayı ise her yıl olduğu kadar etkileyecek işlerini gibi görünüyor.

Ada Cafe’den Semra Günergin Güney

Semra abla, kışın adada olduklarını fakat çok soğuk günler yaşadıkları için aralık ayının ortasından mart ayının başına kadar mekânı kapattıklarını söylüyor. Mart başı sezon hazırlıklarına başladıklarını, zaten kışın yeni sezon için yapılacak önemli bir değişiklik varsa bunların fikir çalışmasını yaptıklarını belirtiyor. Hazırlıklara başladıklarında ise “Bu fikirleri uygulamaya başlıyoruz” diyor. Bunların dışında mutlaka temizlik, menü denemeleri ve en önemlisi gelincik toplama işleri hallediliyor. Çünkü Ada Cafe'nin gelincikli ürünleri meşhur ve gelincikle ilgili üretim süreci Nisan ve Mayıs aylarında oluyor.

Semra abla sezonun hareketli başlayacağını düşünüyor. Haziran ayının sınav ayı olarak geçtiğinden genelde bir hareketsizlik hakim olduğunu, fakat haziran sonunda, bu yıl ilk defa gerçekleştirilecek olan Kitesorf organizasyonunun ada halkı ve esnafı için başarılı olmasını umut ediyor. 

Ramazan ayının son bir kaç yıldır olduğu gibi bu yılda yaz sezonuna denk gelmesi yine işleri olumsuz anlamda etkileyeceği artık beklenen bir durum olduğunu belirtiyor Semra abla...

Çiçek Fırın’dan Şermin Günday

Şermin abla işletmelerinin kışın da hizmet vermeye devam ettiğini, kendilerinin de çoğunlukla adada olduklarını ama kısa aralıklarla İstanbul'a gidip gelmek durumunda kaldıklarını söylüyor. Adada kışın zor geçtiğini anlatanlardan O da. “Ama bana sorarsanız ‘kışın sıkılıyor musunuz’ diye, hayır sıkılmıyorum. Çünkü yapmak istedikten sonra yapılacak çok şey var burada” diyor. Kışın ada çocuklarının kitap okuma alışkanlıklarını geliştirmek için onlara kendilerine uygun gördükleri bir kitabı seçip okumaları karşılığında istedikleri ürünü ikram edeceğini söylemiş. Grup halinde pastaneye gelen çocukların çoğu bu ‘teşvik primi’ karşısında kayıtsız kalamamış ve başlamışlar okumaya. Aralarında kaytaranlar olsa da, “Kaçışın olmadığını anlayıp arkadaşlarına ayak uydurdular sonunda” diyor Şermin abla.

Sezon hazırlıklarına gelince, boya badana, temizlik işleri bu mekânların da olmazsa olmazı elbette. Eksiklikleri tamamlayıp, hem ustalar hem ürünler açısından gerekli malzemelerin eklemeleri yapılıyor çünkü hemen her sene ürünlerine farklı ürünler eklediğini söylüyor.

Önümüzdeki sezonla ilgili, ulusal basında çıkan imar planı ile ilgili haberlerin adaya gelen insan sayısını arttırdığı kanaatinde Şermin abla. Bir de adaya gelmesi planlanan cruise gemilerinden bahsediyor. Eğer bu plan gerçekleşirse işletmeleri açısından ne getirisi olacağını henüz öngöremediklerini belirtiyor ve hayırlısı olmasını diliyor. Bu sezon yine yaşanacak olan Ramazan ayı hareketsizliğini, sonrasında yaşanacak olan hareketlilikle telafi edeceğini söylüyor geçen yılki deneyimlerine dayanarak...

Bozcaada Camping’den Şenay Alır

Şenay abla, doğa şartları gereği işletmelerini kış sezonunda kapattıklarını söylüyor. Bu süreçte ise mümkün olduğunca dinlenmeye çalıştıklarını, yaz sezonunda mümkün olmadığı için kış sezonunda farklı tatil beldelerini gezerek, diğer işletmelerden kendi işletmelerine uyarlayabilecekleri gerek hizmet gerekse düzenleme olarak fikir almaya çalıştıklarını anlatıyor.

Yeni sezon hazırlıklarının diğer işletmelere göre biraz daha uzun ve meşakkatli olduğunu vurgulayan Şenay abla, yaz sonu kampı kapatmak için kamptaki tüm malzemeleri emniyetli şekilde kaldırdıklarını fakat açık alan olduğu için ve bu sene oldukça sert bir kış yaşanması sebebiyle kamp alanının olumsuz etkilendiğini söylüyor. Kendileri gibi birçok işletme de aynı tarihlerde hazırlıklara başladığından kendi iş planlarının da ustaların yoğunluğundan ötürü aksamalar olabildiğini belirtiyor.

Bu yıl kamp düzeninde ve menüde büyük değişiklikler yapmadıklarını, sadece geçen yıl müşterilerden aldıkları şikâyetler doğrultusunda iyileştirme çalışmalarının olduğunu ekliyor.

Sezona denk gelen seçimler ve Ramazan ayının işlerini tabii ki etkileyeceğini ama geçen yıllara göre de bayramın iyi bir zamana denk geldiğini düşünüyor ve üstelik bu yıl iki bayram geçireceklerini söylüyor. Genel olarak misafirlerin tatil planlarını Ramazan ayı sonrasına bıraktıkları için 1,5 ay yoğun bir sezon yaşayacaklarını düşündüğünü söylüyor.

Görüştüğümüz kişiler, tüm işletmelerin en büyük probleminin sezon için eleman sıkıntısı ve barınma problemi olarak dile getiriliyor. Sezon fiziken bitse de işletmesini geliştirmeyi düşünen kadınların fikren sezonları hiç bitmiyor...

Bu haber Mendirek Dergisi'nin 6. sayısından alınmıştır.