Hatırlanacağı üzere 29 Eylül 2016 tarihinde yayınladığımız haberde Bozcaada AKP İlçe Başkanı Uğur Talay ve İlçe Başkan Yardımcısı Ali Balcı’nın, AKP Çanakkale aylık olağan toplantısında AKP il yönetimine, Bozcaada için söz verilen yatırımların hâlâ gelmemesine sert tepki göstererek, “Halkımıza söz verdiğimiz hiçbir yatırım gerçekleşmedi. Bizleri yok sayıyor gibi davranıyorsunuz. Bu yatırımlar gelmez ise Bozcaada’da AKP’yi kapatabilirsiniz” şeklinde sözler söylediğini ifade etmiştik. Haberin öncesinde AKP İlçe Yönetimi’nden Ali Balcı tarafından da doğruluğunu teyit ettiğimiz haberimizin ardından AKP İlçe Başkanı Talay, haberimizin hakaret ve iftira niteliği taşıdığı gerekçesi ile Bozcaada İlçe Emniyeti’ne şikayette bulunmuştu. Talay’ın şikayeti üzerine Bozcaada Haber’den Serkan İlik gece saatlerinde konu üzerine yaklaşık 1 saat ifade vermişti.
İŞTE MAHKEMEYE TAŞINAN O HABER (Görseli tıklayınız)
AKP Çanakkale İl Başkanı Yeşim Karadağ ise gelen tepkilerin ardından Bozcaada Haber’in yayınladığı haberi yalanlayarak “Böyle bir şey konuşulduysa da kendi aramızda, belki şaka mahiyetinde konuşulmuş bir söz olabilir" şeklinde demeç vermişti.
AYNI HAFTADA SAVCILIKTAN İKİ RED
Bozcaada Haber’in art arda önce “Yaralı Rum vatandaş 55 dakika ambulans bekledi” başlıklı haberi nedeni ile Bozcaada İlçe Sağlık Müdürü Dr. Serkan Karakaya’nın açtığı dava ve ardından da AKP İlçe Başkanı Talay’ın ilçe başkanlığı yöneticilerinden Ali Balcı tarafından doğrulanmasına rağmen bahsi geçen haber sbebeiyle mahkemeye verilmesine basın özgürlüğüne müdahale edildiği gerekçesiyle Bozcaada’dan da tepkiler gelmişti. Konu ulusal basında da yer alırken, Halk Tv’ye konuşan Serkan İlik’e Basın Konseyi’den de davanın avukatlar tarafından takip edileceğinin sözü verilmişti.
Bozcaada Toplum Sağlığı Merkezi Dr. Serkan Karakaya tarafından açılan davaya birkaç gün evvel kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmişti. Elimize yeni ulaşan yeni Savcılık evrakında da AKP Bozcaada İlçe Başkanı Uğut Talay’ın açtığı davada yine lehimize bir sonuç çıkarak, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Böylelikle, aynı hafta içinde tarafımıza açılmak istenen iki davada da Savcılık kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
SAVCILIK: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNMALI
AKP İlçe Başkanı Talay’ın haberimiz ile ilgili olarak hakaret ve iftira davası başvurusu Ezine Cumhuriyet Savcılığı tarafından kabul edilmedi. Savcılık olayı basın özgürlüğü kapsamında değerlendirerek, “Basın özgürlüğü, demokratik hukuk devletilerinde korunması gereken önemli değerlerden birisidir. Çünkü toplumun bilgi edinmesi ve gelişmesi bakımından ve aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat, siyaset ve akla gelebilecek her alanında topluma mal olmuş kişilerin halka tanıtımında ve bu kişilerin toplum adına bir anlamda denetimi bakımından çok önemli görev ifa ettiğine kuşku yoktur.” denildi.
Savcılık, kararın nihayi kısmında ise “Olaya baktığımızda ise şüphelinin yayımlamış olduğu yazının incelenmesi neticesinde küçültücü, aşağılayıcı yahut sövme içerikli sözler kullanılmadığının anlaşıldığı...” ibaresine yer vererek kovuşturma yapılmasına gerek olmadığını ifade etti.
İşte Ezine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bozcaada Haber’e gönderilen “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” yazısı:
“Her ne kadar bozcaadahaber.net isimli sitenin sahibi ve aynı zamanda yayın yönetmeni olan şüphelinin olay günü “Bozcaada AKP İlçe Teşkilatı, adaya gelmeyen yatırımlara isyan etti” bir yazı kaleme aldığı, müştekinin bu haberin içeriğinin doğru olmadığını ve herhangi bir kaynak göstermeden hazırlandığını beyan ederek şüpheli hakkında davacı ve şikayetçi olduğundan bahisle soruşturmaya başlanmış ise de,
Basın özgürlüğü, demokratik hukuk devletlerinde korunması gereken önemli değerlerden birisidir. Çünkü toplumun bilgi edinmesi ve gelişmesi bakımından ve aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat, siyaset ve akla gelebilecek her alanında topluma mal olmuş kişilerin halka tanıtımında ve bu kişilerin toplum adına bir anlamda denetimi bakımından çok önemli görev ifa ettiğine kuşku yoktur. Basın görevini yerine getirirken sonsuz bir serbestiye sahip değildir. Bazı sınırlamalara tabiidir. Bunlardan biri de kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır.
Basında yer alan açıklamalar konusuna göre olay açıklamaları ve değer yargıları olmak üzere iki biçimde belirir. Günlük basında yer alan haberler olay açıklaması eleştiriler ise değer yargısı niteliğinde basın açıklamalarıdır. Olay açıklamaları belli bir olayın objektif olarak aktarılması olduğu halde, değer yargıları bir olay ya da durum hakkındaki sübjektif düşünce açıklamalarıdır. Eleştiriler değer yargıları içinde önemli bir yer tutmakla beraber bu sayede toplumdaki aksaklıklar ortaya konmakta, bunların giderilmesi istenmektedir. Hukuka uygunluk sınırları içinde kalarak eleştiri hakkı kişi açısından en olumsuz inanç ve sonuçların daha açıklanabilmesi olağanı ifade eder.
Haber verme hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanılabilmesi için gereken ölçüler dört başlık altında toplanmaktadır.
Bunlar;
1- Haber gerçek olmalı
2- Haber güncel olmalı
3- Haber verilmesinde kamu yararı bulunmalı
4- Haberin veriliş biçimi ile özü arasında düşünsel bir bağ bulunmalı
Bu unsurlar eleştiri hakkı yönünden de geçerlidir. Yani eleştirinin olabilmesi için, yazının gerçek olgulara dayanması, güncel bulunması ve bu haberin verilmesinde kamu yararı bulunması koşullarına bağlıdır.
Olaya baktığımızda ise şüphelinin yayınlamış olduğu yazının incelenmesi neticesinde küçültücü, aşağılayıcı yahut sövme içerikli sözler kullanılmadığının anlaşıldığı bu sebeple haber verme hakkında hukuka uygunluk sebeplerin de araştırılmasına gerek olmadığı, iftira suçunun değerlendirilmesinde ise bu suçun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla işlenmediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasının ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği, bu nedenle iftira suçunun maddi unsurlarının da söz konusu olayda gerçekleşmediği tüm dosya kapsamında anlaşılmakla,
Şüpheli hakkında, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına….