Bozcaada’nın yok yok ülkenin en önemli ve belki de bu kapsamda tek ekolojik belgesel festivali olan BIFED bugün başlıyor. İlk senesinde katılamadığım, sonraki iki sene bolca belgesel izlediğim festivalin ikinci senesinde sağanak yağmuru, geçen sene ise günlük güneşlik havayı hatırlıyorum. Bu sene de o güneş yanımızda olacak besbelli.
Son üç senedir olduğu gibi yine izlemek istediğim belgeselleri belirledim. Geçen sene 22 belgesel izlemiştim. Bu sene programıma uyarsam en az 14-15 belgesel izleyeceğim gibi duruyor.
Geçen sene festival zamanı birbirimize belgesel önerileri sunduğumuz arkadaşlarla yine konuşuyoruz ve önerilerde bulunuyoruz. Bazen de çok üzülüyoruz. Zira çok talihsiz çakışmalar olabiliyor. Bu festivalde de kendi adıma çok üzüldüğüm çakışmalar var. Tabii ki bunlar tatlı çakışmalar...
Festivalin Fethi Kayaalp büyük ödülü için 21 belgesel, Gaia öğrenci ödülü için 8 belgesel, özel gösterimler dahil Panorama bölümünde de 29 belgesel gösterilecek. Fragmanlar ve sinopsisleri incelediğimde benim adıma öne çıkan belgeselleri aşağıda yazacağım. Kriterlerimde öne çıkan kıstaslar yerli yapımlar, mülteci sorunu, küresel iklim değişikliği ve tarım konusuydu. Elbette bunlar içinde elediklerim veya bu kıstasları taşımasa da ilgimi çeken yapımlar da oldu.
Fethi Kayaalp büyük ödülünde yarışacak 21 filmin hepsi önemli. Düşünsenize onca film arasından seçilip, elenerek buraya kadar gelmişler. Ama yine de benim açımdan öne çıkanlar şöyle:
Çıkış
Thalatta
Lüfer
Yüzleşme
Selfie
Yağmur İçin Teşekkürler
Öldürücü Tasarım
Ama-San
Gaia öğrenci ödüllerindeki 8 belgeselden de benim için bir adım önde olan 4 belgesel var. Bunlar da şöyle:
Atomka
Başka
Turizm
Aşk Bitti
Panorama ve özel gösterim bölümünde yer alan 29 belgeselden de yine benim dikkatimi çeken, kesinlikle görmem gerektiğini düşündüğüm belgeseller aşağıda. Ayrıca bu kategoride “belki” dediklerim de oldu ama onları yazmak istemedim.
Hayat Bazen
Yarının Gücü
Var
Dil Ovası
Sıradışı İnsanlar
JES İstemiyoruz
Söz
Kaz Otaran
Yeryüzünün Annesi
Boğulmuş Günler
Bu kadar belgesel arasında birbiriyle çakışan belgeseller olması zaten kaçınılmazdı. Ama çok üzüldüklerimi de belirtmek istiyorum.
“Boğulmuş Günler” ile “Başka”
“Çıkış” ile “Yarının Gücü” ve “Sıradışı İnsanlar”
“Turizm” ile “Aşk Bitti”
“Hayat Bazen” ile “Var”
“Söz” ile “Thalatta” ve “Lüfer”
“JES İstemiyoruz” ile “Yüzleşme”
Emeği geçenlerin şimdiden ellerine sağlık. Keyifle geçecek, adaya çok yakışan beş günlük festival başlıyor!