Bozcaada’da 2,5 senedir yayım hayatını sürdüren Mendirek dergisinin yeni sayısı çıktı. Derginin bu sayısında yine farklı konular var. Birçok ismin yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve resimleriyle katkı sunduğu Mendirek’in 16. sayısını Salı gününden itibaren adadaki gazete bayisinde bulabilirsiniz.

Derginin bu sayısında Necati İnceoğlu, İsmail Şen, Elif Çapar ve Oktay Güldüren köşe yazılarıyla katkı sunmuş. Necati İnceoğlu’nun geniş perspektiften ele aldığı ‘Yetinme Kültürü’ yazısı, tüketim toplumunu ve alışkanlıklarımızı inceliyor. Yazının çıkış noktası ise Mahatma Gandhi. İsmail Şen ise yine benzer bir noktadan insanın arayış denen uğraşını Haratius’tan Büyük İskender’e dek irdeliyor. Elif Çapar ise adanın hayvan dostlarıyla ilgili yazısında onlar için neler yapılabilir konusuna değiniyor. Oktay Güldüren ise, geçmişe yolculuk yaptığı yazısı ‘Vezirin Mutfağı’nda ilginç ve keyifli anekdotlara yer veriyor.

Bozcaada’da aynı zamanda Edebiyat öğretmeni olan Ahmet Erdoğan hem kapakta, hem de içerikte kullanılan birçok fotoğrafın sahibi. Aynı zamanda ‘Su’ isimli denemesiyle dergiye farklı bir renk katan Erdoğan’ın tarzı, yazısı ve anlattıkları okunmaya değer.

Derginin, bu sayısıyla birlikte yeni başlayan bir seri de ‘Ada Rüzgârı’. Bu bölümde farklı adalardan adalılar kendi yaşadıkları adayı Mendirek’e yazacaklar. İlk misafir Burgazada ve Semra Askeri Uzuner oluyor. Uzuner, Burgazada’yı öyküsel diliyle, gerçeklikten uzaklaşmadan anlattığı yazısında duygu dolu olayları da satırlara gizlemiş.

Bozcaada Haber editörü Serkan İlik ise derginin iki sayfa ayırdığı #bozcaadabizim kampanyasının öncesini, sonrasını ve yaşanılanları kaleme almış. Sayfada Tülay Kospancalı’nın kısa görüşü, Öykü Akın LeVillain’in de illüstrasyonu yer alıyor. #bozcaadabizim kampanyası üzerine Kent Konseyi’nin de katkısı sayfalarda yerini almış.

Nejat Işık, ‘insanın insana iyi geldiğini’ Arjantin’de bir hayvanat bahçesinde bir nevi ölüme terk edilen Arturo üzerinden anlatmış. Başa dönüp dönüp okunulası bu yazı, şiirsel dili, vurucu ifadeleriyle okuyucuyu hem yaralayacak, hem de yüreklendirecek.

İsmail Şen, köşe yazısı haricinde iki önemli dosya ile bu sayıya katkı sunmuş. Kuşlu Konak’ın hikâyesinin anlatıldığı ‘Neydi, Ne Oldu?’ bölümü ile Zeynep Aksu Cam Atölyesi’nin adayla bağlantısının söyleşiye döküldüğü ‘Ada Sanatının İçinden’ bölümleri derginin aylardır devam eden düzenli bölümleri olmaya devam ediyor.

Ekim ayında, belki de yılın en iyi festivallerinin başında gelen BIFED’e bir görüş ve geniş bir yazı ile yer vermiş dergi. Nihan Kahraman, kısa yazısında festivalin üç yılda geldiği noktaya ışık tutarken, Güneş Dermenci ise beş gün boyunca dur durak bilmeden izlediği filmleri, tanıştığı yönetmenleri ve yaşadığı deneyimi kendine has üslubu ile yazıya dökmüş.

Hakan Güllüsaç’ın ‘Bozcaada’nın Bitkileri’ sayfasında yine üç önemli bitki yerini almış. Güllüsaç, sadece ilgi uyandırmak amacıyla başladığı yazılarında adanın bitkilerini, otlarını, çiçeklerini satırlara taşımaya devam ediyor.

Tarihin ilk bilinen saklama yöntemlerinden olan ‘turşu’, Türkan Çim Işık’ın kaleminden çıkan nefis bir yazıyla dergiye taşınmış. Birçok kaynaktan derlenen yazının sonunda da leziz bir turşu tarifi var! Ressam Cemil Onay’ın bir resmiyle katkı sunduğu dergiye Yunanistan’ın Volos kentinden eski Bozcaadalı Dimitris Bico yine bir yazısıyla katkı sunmuş.

16. sayısı görüldüğü üzere dolu dolu olan Mendirek’i Pazartesi gününden itibaren Bozcaada Gazete Bayisi’nden (Turkuvaz, Mehmet Kuralay) edinebilirsiniz. Ayrıca dergiye abone olmak isterseniz aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

http://www.bozcaadahaber.net/mendireke-abone-olun/5193/