Parti içinde çıkarları için kendisi hakkında dedikodu üretmeye çalıştıklarını söyleyen Turgal, mahalle aralarında açılan gece kulüpleri ve gürültü kirliliği ile ilgili hâlâ bilinçli olarak hayata geçirilmediği düşünülen Turizm Master Planı’na atıfta bulunarak “Sırf uygulamaya geçirilirse bazı kişilere karşı yaptırımı olacak, birilerinin keyfi kaçacak, düzeni bozulacak diye ilgili kitaptan 1 cilt bile ada halkıyla buluşturulmadı“ dedi. 

2019 Yerel Seçimleri’nde CHP’den meclise giren ve zaman zaman kendi CHP’li belediye başkanını ve partisine yaptığı eleştiriler ile öne çıkan CHP’li meclis üyesi Aykut Turgal, kendisi hakkında parti içinde bilinçli dedikodu üretmeye çalıştıklarını iddia edenlere sosyal medya hesabından sert yanıt verdi. Belediye arsalarının satışı önerisini önce sert şekilde eleştirerek reddede  sonraki mecliste CHP’li İbrahim Günel hariç, diğer tüm meclis üyeleri ile birlikte bu kez evet oyu veren Turgal, “UEDAŞ ipotek koydu.  Hacizden daha düşük değere satılacaktı” yanıtını verdi.

CHP’li Turgal, mahalle aralarına verilen ruhsatlar ve son yıllarda ada merkezinde yaşanan gürültü kirliliği ile ilgili de Turizm Master Planı’nı işaret etti. Planın tamamlanmasından uzun bir süre geçmesine rağmen hayata geçirilmeyen Master Plan için Turgal, “Sırf uygulamaya geçirilirse bazı kişilere karşı yaptırımı olacak, birilerinin keyfi kaçacak, düzeni bozulacak diye ilgili kitaptan 1 cilt bile ada halkıyla buluşturulmadı. İki sene boyunca yapılan çalışmalar uygulamaya alınmadığı için koca zaman bütün emekler boşa gitti” dedi.

“Son olarak hep söylüyorum, bir kez daha söyleyeyim adayı ve adalıyı zerre umursamayan, saçma hesaplar peşinde koşan arkadaşlara adayı bir kez daha teslim etmemek için elimden geleni yapacağımı ve bir ada evladı olarak hiçbir zaman elimi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimi bir kez daha belirtmek isterim” diye sözlerini tamamlayan Aykut Turgal’ın o açıklamasının tamamı:

Merhabalar,
 

İlgili her bir konu için daha önce fikirlerimi ve gerekli açıklamaları yapsam da, bulunmadığım ortamlarda konu ve fikirlerim çarpıtılarak anlatıldığı için, affınıza sığınarak tekrar birkaç hatırlatma yapmak zorundayım sanırım.
Ve zamanınızı çaldığım için özür dilerim.

1-Kaymakamlık Altına Yapılan Binalar :

Aslında bu binaların yapılamayacağı, benim de onay verdiğim tartışmalı bir encümen kararı olduğu, hatta bu çok iyi niyetli görünmeye çalışan kişilerin beni ve encümende ki arkadaşlarımızı çok sevmeseler bu kararlar ile yerleri yerinden oynatacakları filan konuşuluyor. Çünkü biz konulara vakıf değiliz, araştırmaktan bir haberiz yada ranttan payımızı aldık izlenimi yaratacaklar ve adanın iyiliği için çalışan bir tek kendileri olacak..

Bunları kendilerine de defalarca anlattım bir kez daha buradan paylaşayım.

Bu işlerin hallolmasının çözümleri var.

İlgili yapıların bulunduğu alan1/100.000’lük planlarda sarı lekeli yani ‘’konut gelişme alanları’’nda bulunmakta.

Aslında kahverengi lekeli ‘’Kentsel Meskun Alan’’(ŞEHİR MERKEZLERİ) artık yeterli kalmadığında şehrin genişlemesi için planlanacak alanlardır bu sarı lekeli yani ‘’konut gelişme alanları’’.

Kahverengi lekeli ‘’Kentsel Meskun Alan’’ ve sarı lekeli ‘’konut gelişme alanları’’nda bu güne kadar yapılan binalar, planlanan alanlar ada için yeterli, bundan sonrası içinde sarı alanlarda nüfus yoğunluğunu daha düşük tutuyorum daha seyrek binalar yapmak zorundasınız deme yetkisi;
 

veya  Mevcut yapılaşma bugün Bozcaada için yeterlidir. Bundan sonra ben gerekli planlamaları tamamlayana kadar sarı lekeli alanlarda herhangi bir imar vermeyeceğim deme yetkisi;
 

yada yeni çıkan imar çalışmaları sırasında ben şehrin ne yöne doğru, hangi bina şekilleriyle, hangi yoğunlukta genişleyeceğine karar vereceğim gibi birçok yetki Belediye Meclisinde.

Kendi alanımız olmadığı için daha dikkatli, daha çok araştırarak gerek Büyükşehir Belediye İmar müdürleri gerekse üniversite hocalarımız ile bu konuları görüştük, görüşüyoruz.

Tüm bunları paylaştığımız arkadaşlarımız da konuları doğru yoldan çözmek, çözüme katkı sağlamak yerine küçük siyasi hesaplar peşinde koşuyor, az önce bahsettiğim saçma yollara başvurmaya devam ediyorlar maalesef.

İnşaat başladığında değil de bittikten sonra açılan davalara yada konular ile ilgili saptırmalara hiç girmeyeceğim.

Not: Davacı olan isimler içerisinde sadece adayı korumak ve ada sevgisi için orada olanlar olduğunu iyi biliyorum. Lütfen üzerlerine alınmasınlar.
 

2-Belediye Taşınmazları Satışı

İlk meclis toplantısında gerekeni söyledik. Sokakta da aynı şekilde soran herkese anlattık.

Evet, Bozcaada Belediyesine ait taşınmazlar bize değil, çocuklarımıza, geleceğimize ait mallar.
Evet, ilk toplantıda net bir şekilde hayır derken içim çok rahattı, 2 toplantı da evet oyu kullanırken de içim içimi yiyerek oyumu kullandım.
Evet, gelinen nokta belediye gelirlerinin gerektiği rakamlara çıkarılamadığı, giderlerin yeteri kadar düşürülemediği, personelinin verimli kullanılamadığı bölümünü, teknolojiden faydalanılarak daha az kişiyle daha çok işin üretilmesi için hiçbir çaba sarf edilmediği, Bugünlerin geleceğinin aslında çok daha önceden belli olduğu, senelerce gelir gider dengesinin hep eksilerde olduğu, bu durumun senelerce taksi, dolmuş vb. satılarak bir şekilde idare edildiği (adanın o dönem daha fazla taksi yada dolmuşa ihtiyacı olduğu çok farklı bir konudur. Konulara saptırmaya gerek yoktur), vb. tüm konuları zaten senelerdir dile getiriyoruz.
Tüm bunların aslında yöneticilerin basiretsizliğinden kaynaklandığını da defalarca belirttik.

 

Sonuç olarak 2 ihtimal vardı

Ya Belediye Taşınmazları ipotek üzerinden belki de değerinin çok altına satılacaktı.
Ya da Belediye Taşınmazları bizim belirlediğimiz piyasa değeri üzerinden satılacaktı.

Ben 2.yi seçtim.

Bu konuyla ilgili son olarak belirtmek isterim ki belediye taşınmazının satışına hayır oyu veren İbrahim GÜNEL’in kararına saygı duyuyorum.

Özellikle parti içinde ne adayı, ne adalıyı, ne de partinin geleceğini düşünen; varsa yoksa kendi ufacık grubunun menfaati dışında hiçbir şey düşünmeyen bazı grupların, kararından dolayı hedef haline getirmeye çalıştığı, baskı altına almak istediği yine de tüm bu zorluklara rağmen doğru bildiği yolda devam eden İbrahim abiyi hem sonuna kadar destekliyor hem de tebrik ediyorum.



 

3-Gürültü Kirliliği ve Mahalle aralarına verilen ruhsatlar

Bozcaada hem eğlenilen hem de kafa dinlenilebilen bir tatil lokasyonu idi.

Evet o kadar hızlı şekilde bu özelliğimizi kaybettik ki gelinen nokta ne doğru düzgün kafa dinlenebiliyor, ne de doğru düzgün eğlenilebiliyor.
Evet bunu biz yaptık.

En çok da değerlerimizi yitirerek çünkü komşunun yıllardır var olan ekmek teknesi otelinin önünde kimse gece yarılarına kadar son ses müzik yaparak daha çok para kazanma hesapları yapamazdı eskiden.

En çok da yerel yönetimimizi, yönetimimizin iradesini silip atarak yaptık çünkü Yakup amcanın kapısının dibine o ruhsatı verdiğinde, gece tüm mahallenin uykusuz kalacağını bilirdi yöneticiler eskiden.

Daha fazla para kazanmak için adayı, adalıyı düşünmeksizin yapılan tüm bu hareketlerin bir karşılığı olacağını bilirdi herkes, görmezden gelinmez, görmemek için yollar değiştirilmezdi eskiden.

Son olarak hala müzik olmalı mı, olmamalı mı, eğlence mi, sessizlik mi sorular soruluyor.
Bunların her biri İşletmecisine, misafirine, adalısına soruldu zaten.

Tüm bu soruların cevapları alındı ve Turizm Master planı oluşturuldu.

Oluşturulduktan sonra uygulamaya sokulmak üzere Belediye Meclisinden geçirildi.

Bu sene başında kitap haline getirildi.

Sırf uygulamaya geçirilirse bazı kişilere karşı yaptırımı olacak, birilerinin keyfi kaçacak, düzeni bozulacak diye ilgili kitaptan 1 cilt bile ada halkıyla buluşturulmadı.
2 Sene boyunca yapılan çalışmalar uygulamaya alınmadığı için koca zaman hem bütün emekler boşa gitti.
 

Uzun lafın kısası;

Bir kez daha zamanınızı çaldığım için özür diliyorum.
Hızlıca yazıp paylaşmak zorunda kaldım bazı yerlerde sürçü lisan ettiysem affınıza sığınıyorum.

Sabahlara kadar anlatsanız, ufacık adada yaşadığımızı, kimseyle henüz dün tanışmadığımızı, herkesin birbirini çok iyi tanıdığını ve kimin fikri ile zikrinin ne olduğunun apaçık ortada olduğunun herkes tarafından çok net olarak bilindiğininartık farkına varmanız gerektiğini belirtmek isterim ilgili dedikoducu dostlarım.

Son olarak hep söylüyorum bir kez daha söyleyeyim adayı ve adalıyı zerre umursamayan, saçma hesaplar peşinde koşan arkadaşlara adayı bir kez daha teslim etmemek için elimden geleni yapacağımı ve bir ada evladı olarak  hiçbir zaman elimi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimi bir kez daha belirtmek isterim.