Adanın sonbaharında çiçek açtıran bir festival BIFED. Hayır, işlediği ve gösterdikleri itibariyle değil, dünyanın dört bir yanından kültüre, sanata, sinemaya dair onlarca insanı bir araya getirdiği için. Zira festivalde gösterilen belgeseller birçoğumuzu umutsuzluğa da sevk ediyor.

Bozcaada’da temmuz-ağustos aylarında her festival insanları bir araya getirebilir. İster caz olsun, ister arabesk. İster çok tanınan bir sanatçı olsun, ister ilk albümünü yapan bir sanatçı. Hepsi dolar, taşar. Marifet, bu mevsimde insanları adada böyle bir festival ile bir araya getirebilmektir. İşte BIFED bu yüzden de çok değerli.

* * *

BIFED’in 2014’de ilki gerçekleştiğinde uzaktan takip edebilmiştim. İkinci yılında adada yaşıyorduk ve BIFED’le tanışmam da o yıla tekabül ediyor. Sonrasında da hiçbirini kaçırmadan sıkı bir takipçisi oldum. 2017’den beri de ekibin içindeyim. Her sene birçok filmi izlemek bir yana birçok yönetmenle tanışıp röportaj yapmak heyecan vericiydi. Son iki sene yine değerli filmler vardı ama Koronavirüs salgını sebebiyle sadece ekip adadaydı ve biraz eksikti her şey. Online gerçekleşmişti ve salonlar bomboştu. Bu sene yeniden salonlarda gerçekleşti gösterimler. Birçok yönetmen ve jüri üyesi haricinde basından da geniş katılım oldu, arkadaşlarım oradaydı. BIFED sayesinde tanıştığım eski arkadaşlarımızın da bir kısmı festivaldeydi. Kazdağı Koruma Derneği yine kalabalık bir ekiple festivalin ilk gününden son anına kadar Bozcaada’daydı. BIFED ekibine yeni arkadaşlarımız da katılmıştı. Hepsi de çok çalışkan, iyi niyetli, becerikli arkadaşlar. Birbirimize çok şey öğrettiğimizi düşünüyorum.

Uzun yıllardır festivalin izleyicisi ve gönüllüsü olmamın yanında bu sene bir de belgeselimin gösteriyor olmasından ötürü ayrı bir heyecan da yaşadım. Bozcaada balıkçılarıyla 3,5 yıl süren kayıtlarımı “Denizde Kalan” belgeselinde bir araya getirmiştim. Haziranda adada ilk gösterimini yapmıştık. BIFED’deki gösterimi de 15 Ekim Cumartesi günü gerçekleşti. Hem festival için adada olanlar, hem de adalıların katılımı ile gösterim kalabalıktı. Güzel dönüşler, yorumlar aldık. Çıkışta sarılıp ağlayanlar dahi vardı. Bu belgeseli hazırlarken hem Bozcaada özelinde yerelde son 70 yılda yaşananları kayda alırken, bir yandan da evrensel sorunlara da yer vermeye çalışmıştık. Beğenildiğine ayrıca mutlu oldum.

Bu seneki festival kızım Ada'nın da katıldığı ilk festival olması hasebiyle de önemliydi bizim için. Bazı gösterimlerde biraz sıkıldı yaşı itibariyle. Soru-Cevap etkinliklerinin bazılarına katıldı, bizim belgeselin tamamını izledi. Kapanış törenindeki alkışlama kısmı önünde oturan Deniz ile birlikte en hoşlarına giden şeydi, durmadan alkışladılar. Tabi en sonunda yine el ele sahneye çıkmak da onlar adına güzel bir anı oldu diye düşünüyorum. Talya 4-5 yaşlarındaydı festival başladığında, belki de bayrağı bu ufacık dadalara teslim ediyor, kim bilir... 

* * *

Cumartesi akşamı gerçekleşen Ödül Töreni’nde hem Ana Yarışma kategorisinde, hem de Gaia kategorisinde kazananlar açıklandı. Festival emekçileri izleyicileri sahneden selamladı. Festivali destekleyenlerin isimleri tek tek okunarak alkışlandı. Kimisi otel odasını festival misafirleriyle paylaştı, kimisi festival süresince izleyicilere kahve dağıttı. Kimisi yemeklerde indirim yaptı, kimisi ekibin çalıştığı ofise hediyeler yolladı. Az veya çok hepsi çok değerliydi.

Festivalde bir de yönetmenlerin katılımıyla yapılan Soru-Cevap etkinliğini yönetmem istenmişti ekip tarafından. Dört gösterime dair dört yönetmenle gerçekleşen soru-cevap etkinliğinin takdimini yaptım cumartesi günü.

Orada söyledim, yinelemek önemli diye düşünüyorum: Üç şey çok kıymetli. Birincisi BIFED gibi, dünyanın ve Türkiye’nin karşılaştığı çok önemli sorunların bir çırpıda gözümüzün önüne gelmesi ve bunları böyle festivallerde izleyebiliyor olmamız. İkincisi bu çevre sorunlarının yaşanmaması için hayatları pahasına mücadele eden çevreciler, eylemciler. Üçüncüsü de bu çevre sorunlarından haberdar olmamızı sağlayan, cesaretli, yürekli bir avuç gazeteci.

Hepsini korumalıyız, arkasında durmalıyız, savunmalıyız ve onlara sıkıca sarılmalıyız.