2019’da Bozcaada’dan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediye başkanı adayı olan ve son 1 yıldır da Çanakkale Kızılay Şube Başkanlığı görevini yürüten avukat Erdoğan Madak’ın, 150 oda olduğu iddia edilen, adanın bugüne kadarki en büyük inşaatı olan dev tesisi ile ilgili son dönemdeki haberlerin ardından Sayın Erdoğan Madak açıklama yaptı.

Madak sanırım kendisi ile yaptığımız röportajı kastederek “Orada asla 120 ya da 150 oda inşaata sahip değilim. En net ifade ile bu haber yalandır” diye açıklama yaparken, konut iskânlı olan ve ada gerçeğine ve ölçeğine göre ‘dev inşaat olarak’ ifade edilen inşaatlarına pansiyon ruhsatı almak istediğini belirtti.

Zamanımız bol. Daha konuşulacak çok şey var ama haberin yalan olduğunu iddia eden ve haberin ardından bu konuda yorum yapanları, eleştirenleri tek tek tehdit eden Madak’a cevap vermem gerekiyor.

Sayın Madak, 2019’da AKP’den aday olduğunuzda, 1 ay içerisinde sizinle birlikte adayı ziyaret etmeyen kurum amiri kalmamıştı. Daha ilk gündem toplu konut için tabelayı dikip poz vermiştiniz. Ve ilçe yönetiminiz ile birlikte üstüne basa basa “Kazanamasak da bu projeleri hayata geçireceğimize söz veriyoruz” demiştiniz.

Elbette seçmen olarak zaten verdiğiniz sözlerin tutulamayacağını biliyorduk ama tam tersi biz adalılar daha çok yaptığınız oteller, dev inşaatlar ile bir de adalı ailelerin miras davalarında, tartışmalı işletmelerin avukatlığını üstlenmeniz işe adınızı duyduk.

Belki farkında değilsiniz ama söyleyeyim; adada en fazla oda sayısına sahip kişi unvanını sahipsiniz. 150 odalı olduğu iddia edilen ama bir türlü kaç oda olduğunu açıklamadığınız inşaatın haricinde, Kumkuyu’da devam eden ve içinde 4 bloklu tesisiniz (ki içinde hazine arazisine de yapıyorsunuz, bu da adada ilk) mevcut kiraya verdiğiniz oteller ile 4-5 senede zirveye oturmaya başardınız. Gözümüz yok, Allah daha çok versin.

Gelelim yalan dediğiniz röportaja. Biz sizinle bir ay önce, yani 24 Şubat tarihinde Çanakkale’de Kolin Otel’de buluşmuştuk. Ve kayıt anında “izniniz ile ses kaydı” alıyorum diyerek 35 dakika süren bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajda sadece oda sayısını “Benim özel, ticari hayatım” diyerek belirtmek istemediniz.

Röportaj bittikten sonra da size dedim ki, “Deprem ve yıkım çok daha yeni, o yüzden haberi yayınlamam 1 haftayı bulur. 35 dakika da çok uzun, hepsini koyamam”. Hatta siz de “Evet biraz daha zamanı geçsin” dediniz. Bunlarla ilgili bir yalanlamanız var mı?

Röportajdan, sorulardan hiç gocunmadığınız gibi benden sadece “Röportajı yayınlamadan son haline bakabilir miyim, yanlış ifade olmaması için” diye rica etmiştiniz. Ben de size, bunun etik olmayacağını ama haberin tümünü değil sadece sizin ifadelerinizi gönderebilirim dedim.

Haberi biz 28 Şubat’ta yayınlamadan önce, sadece Madak’ın ifadelerini kendisine Whatsapp üzerinden gönderdim. Bana “Serkan 150 oda doğru değil, oda sayısı hakkında açıklama yapmayı doğru bulmuyorum” dedi.

Onun haricinde röportaja bir itirazı olmadığını söyledi ve röportajı yayınladım. Ancak röportaj yayına girince hemen Sayın Madak telefonla beni aradı. Röportajın görselindeki “Kızılay Şube Başkanı” ifadesine tepki gösterdi. Benim, bilinçli olarak Kızılay titrini kullandığımı, ülkede Kızılay gündem olduğu için bunu bilerek öne çıkardığımı iddia etti.

Ben de kendisine “Bu röportajı yaptığımızda Kızılay gündemde değildi. Nereden bilebilirdim böyle bir gündem olacağını. Sonuçta siz Kızılay Çanakkale Başkanısınız. Traktörler derneği Başkanı olsaydınız onu kullanırdık” dedim.

Ama kendisi ısrarlar bu başlığı bilerek kullandığımı, bu nedenle sosyal medyada linç edileceğini söyledi.

Tabii ben rica da etse başlığı değiştirmedim. Çünkü beğenir beğenmez şu andaki konumu, titri bu.

Ertesi gün yine Sayın Erdoğan Madak telefon açtı. Bu kez bağıra bağıra konuştu. “Sana hakkım varsa helal etmiyorum, dedenin yanında çalıştım, ekmeğini yedim” derken “Madem bu kadar delikanlısın, kendi kaçak mutfağını yazsana” deyince ben de kendisine “Benim mutfağım kaçak falan değil. Sen aklın sıra herkesi bu şekilde tehdit ediyormuşsun. Elinizden geleni ardına koymayın” dedim ve telefonu kapattım.

Sayın Madak “Kızılay Başkanı” titri haricinde hiç gocunmadığınız sorular, kayıtlar ortada iken röportajın neresi yalan? Kızılay Başkanı titrinden niye çekiniyorsunuz? Kızılay tam tersi iyi bir şey ile gündeme gelseydi bu kez titrinizden övünmeyecek miydiniz? Kendiniz bana sadece “Kızılay” ibaresinden rahatsız olduğunuzu söylemenize rağmen şimdi “Haber en net ifade ile yalandır” diyorsunuz.

Sayın Madak isterseniz röportajın ses kaydını yayınlayabilirim. Haberi girmeden evvel sizinle Whatsapp üzerinden son konuşmalarımızı da yayınlayabilirim. Siz “Yayınlayın” derseniz, ben yayınlamaya hazırım.

Öte yandan Sayın Erdoğan Madak, Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz’a da sordum. Siz de biliyorsunuz, röportaj yayınlanmadan önce CHP İlçe Başkanı, yönetim kadrosundan bazı isimler ile inşaatlarınız üzerine Başkan Yılmaz’ın makamında hararetli tartışmalar yaşanmış. Siz o toplantıda konuşulanları, Başkan Yılmaz’a, Fen Memuru İlhan Aytepe’ye sorulan soruları, verilen cevapları harfiyen biliyorsunuz. Hatta kimin hangi soruyu sorduğuna kadar.

Bunu CHP’liler de, ben de merak ediyorum. Böylesine önemli toplantılardan bu kadar net nasıl haberiniz oluyor merak ediyorum. Bugün Başkan Yılmaz’a da sordum, o da merak ediyormuş şimdi.

Sayın Madak, adada konut iskânı olup da pansiyon, otel ruhsatı alan kaç iş yeri var diye belediyeye dilekçe vermişsiniz. Ama ne hikmetse CHP’nin ilçe başkanı ve yönetimi sizin projenize dair defalarca CHP’li belediye başkanından projeyi görmek istediğini, kaç oda olduğunu vs bilmek istiyor ama onlara bile hâlâ gösterilmiyor. Siz de bu sorulara bile “Oda sayısı vermeyi doğru bulmuyorum” diyorsunuz. Bu iddiaları kendinizce çürütmek ve kamuoyunu aydınlatmak için bu dakikadan sonra bir açıklama yapmanız gerekiyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önceki dönem belediye başkan adayı olan ve şimdi de Kızılay Çanakkale başkanı olan biri çıkacak, adanın en büyük inşaatını yapacak, bu durum CHP’li belediye ve parti içinde tartışmalara neden olacak ama siz hiç bunlar yazılmasın mı diyeceksiniz?

Sonrada kendi dev inşaatlarınıza pansiyon ruhsatı almaya kalkarken haber yapana, yorum yazana, dava açmaya hazırlananlara “Sizin de şuyunuz kaçak” diye korkutmaya çalışacaksınız.

Tüm bu yaşanan gelişmeler sonrasında Sayın Madak’a iki şey daha sormak istiyorum:

1-Ses kaydını aldığımız röportajda yalan olduğunu düşündüğünüz ifadeler nelerdir? Eğer inşaatınızın 150 oda iddiasının yalan olduğunu ifade ediyorsanız, lütfen yaptığınız tesisin kaç oda olduğunu kamuoyu ile paylaşın, herkesin kafasındaki soru işareti kalksın. Israrla oda sayısını belirtmekten kaçınmanızın sebebi nedir?

2-Kamuoyu açıklamanızda size “itibar suikasti” yapıldığını belirtmişsiniz. Herhalde başlıkta kullanılan “Kızılay Başkanı” ifadesinden ötürü bu şekilde bir düşünce içindesiniz. Kızılay’ın itibarsız bir kurum olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Sayın Madak size evet bir iki defa telefon açtım, hukuksal görüş istedim, sağ olun kırmadınız, hakkınız vardır. Ben size hakkımı öderim de, siz adaya hakkınızı nasıl ödersiniz zaman gösterecek.

Bu arada Bozcaada Belediye Başkanı Sayın Hakan Can Yılmaz, adada olanları böyle önemli virajda bile Türkiye konuşuyor, sizden çıt yok. İnanılır gibi değil. Böyle sessiz kaldığınız sürece kafalar daha çok karışıyor. Belediyeden “günaydın” fotoğrafları paylaşacağınıza kamuoyuna biraz bilgi verseniz?