Hoşgeldiniz Bugün 05 03 2025
#

Komaneri, Komaneri Fışka

ada

Komaneri, Komaneri Fışka

 

BAL’ın, Süper Lig’in esamisi okunmazken, yıl 1981-82… 12 Eylül’ün son demleri!

 

Ezine’de Atatürk Turnuvası düzenlenir. O zamanlar Yakar’ın motoruyla Odunluk İskelesi’ne geçilir, Ataol’un eski kasa kamyonlarına doluşulur, şimdi ki Ezine hükümet konağının olduğu yer futbol stadyumu, orada maça çıkılırdı.

 

O zamanları hatırlayanlar iyi bilir sizi temin ederim, öyle bir zevkli, kaliteli maç şimdi ikinci ligde bile zor seyredilirdi. Her maçımız hiç abartmıyorum dört, beş bin kişiyi toplardı. Kalede Aydoğan, liberoda Hail Ağa, defansın bel kemiği rahmetli Faik Abi, sağ kanadın rüzgarı Camakom (nur içinde yat Ersin abim), Çanakkale bölgesinin en beleşçi golcüsü İbrahim Candan, orta sahanın beyni Osman Ataol, Şişman Engin, Orhan acar. Cahit Çebi, Cevdet Çebi, Kemal Şahin, İbrahim Demirkol ve diğer futbolcu büyüklerim. Hepsi bir efsaneydi.

 

Kalede Aydo ilk beş dakika bir iki golü alır, kafası kızınca aut atışını kullandıktan sonra bir şişe şarabı içer, ondan sonra da kaleye bir tane gol olmazdı.

 

O yıllardaki turnuvanın en iddialı takımı Kızılköy. Çanakkalespor’un en iyi golcüsü Katra Ahmet  o turnuvanın en iyi transfer bedeli olarak elli teneke zeytinyağına  turnuvaya özel izinle Kızılköy’e geldi. Kaleci Çanakklaespor’un kalecisi ‘zannedersin Muslera’ panter ki ne panter!

 

Kızılköy’ün her maçına birkaç kamyon kadın taraftarlar gelir, ellerinde birer orak en galiz küfürler bayanlardan gelirdi. En sonunda yarı finale Kızılköy ile biz kaldık.

 

Maç çok sert geçiyor, kaleciyi aşmak mümkün değil. Ben, Marem Hoca, Hüseyin Çorlusazan ve diğer arkadaşlar Kızılköy kalesinin arkasına geçtik başladık tezahürata.

 

KOMANERİ KOMANERİ FIŞKA, NANAY NANAY DA FIŞKA,ESAMİNİ FAKAMİNİ  OLRAYT, FİDAT FİDAT FİDAT DAT FIŞŞŞŞŞŞŞŞ… (Ufaktan bir el hareketiyle tezahüratı bitiriyorduk)

 

***

 

Kalecinin gittikçe morali bozuldu. Önce hakeme bizi şikâyet etti; “Hocam bana Rumca küfür ediyorlar” diye…

 

Hakem oralı bile olmadı ve sonunda demoralize olan o profesyonel kaleci yapılmayanı yaptı ve bize şortunu indirdi. Tak kırmızı kart! Kaleci gitti, İbrahim Candan’ın golleriyle maçı biz kazandık.

 

O maçlarda bütün Ezine esnafı dükkânlarını kapatır, bizi desteklemeye gelirdi. Diyeceksiniz ki “şampiyon kim oldu?” Her ne kadar sağlam bir dostluğumuz varsa da Ezine’den kupa çıkar mı?

 

Yan hakem Ezineli, golümüzü vermedi; nedeni de topun duruşu ofsaytmış. Herhalde duruşun ofsayt lafı buradan geliyor. Biz ikinci olduk!

 

Bozcaadaspor’a o zamanlar da bütün desteğini veren en başta Tarık Ataol, Ersin Abi’m, Yek Faik, Cemal Başkaya, Marangoz Mehmet, Dalgıç Mehmet bizi her türlü havada karşıya taşıyan Yakar Kaptan ve diğerleri nur için de yatsınlar.

 

***

 

Dedik ki bir nostalji yapalım; bilenler hatırlar bilmeyenler ve gençlerimiz öğrenir. O zamanlar bir avuç insandık, gönlümüz vardı, sevdamız vardı. Hala da o sevda devam ediyor.

 

Kışın bin kişinin yaşadığı bir memleketiz. Tekirdağ, Edirne, Yalova, İstanbul gibi büyük illerin kocaman sponsorlu takımlarına kafa tuttuk. Kendi sahalarında alkışlarla uğurlandık. Çanakkale gibi muhteşem ilin BAL’da iki temsil edilen takımından biri olduk. Ne Çanakkale’nin yerel basınından destek gördük ne de kendilerinden. Kendi yağımızda kavrulduk, seneye aslanlar gibi yine çıkarız.

 

Ne yaparız derseniz; sezon sonunda tüm Bozcaadalıları kapsayan herkesin çağrıldığı bir Bozcaadaspor katılımı gerçekleştirilebilir. Adada oy kullanıp ben adalıyım diyen, burada yazın para kazanan herkes, sanatçılarımız, bütün bir katılım… Gerekirse yeniden bir Bozcaadaspor oluşumu.

 

Herkesin görüşlerini açıkladığı bir geniş toplantı yapılabilir. Bunun ilk sinyalini zaten Feridun Düzağaç verdi. Kendisi her türlü desteğe vermeye hazır, diğerleri neden olmasın.

 

Tüm adalıları kapsayan bir Bozcaadaspor bir 80’li yıllar, 90’lı yıllar ekolü neden yeniden olmasın.

 

 


Yorum Yap