Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde, Buğday Derneği’nin Tohumlar Kampüse projesi kapsamında bostan kuruldu. Terzioğlu Kampüsü, Fen – Edebiyat Binası arkasındaki alanda kurulan bostan, üniversite öğrencileri tarafından yeşertilecek.
Cumartesi günü Buğday Derneği’nden Proje Koordinatörü Hakan Gönül’ün önderliğinde, Pan Görsel Kültür Derneği’nde gerçekleşen teorik eğitim sonrasında Pazar günü yaklaşık 40 kişinin katılımıyla ufak bir bostan kuruldu. Katılımcıların desteğiyle hazırlanan yükseltilmiş yataklar ahşap tahtalardan yapıldı. El arabalarıyla yataklar içerisine dökülen toprakların ardından tohumlar ekildi. Ayrıca malzemeler için ahşap malzeme dolabı da yine öğrenciler tarafından yapıldı. Alanda meyve, sebze atıkları ile dönüştürülebilir atıklardan kompost üretimi de yapılacak. Bu sayede toprağın ihtiyacı olan doğal gübre de temin edilmiş olacak.
CAN SUYU DOĞADAN
Yataklar hazırlandıktan sonra herkesin katılımıyla bakla, kereviz, pırasa, dereotu, ıspanak ve marul tohumları toprakla buluşturuldu. Bu kışlık tohumlardan bazıları çimlendirilmek üzere ekildi. Toprağa can suyunu da çiseleyen yağmur ile doğa verdi.
Tohumlar Kampüse Proje Koordinatörü Hakan Gönül, bostanın kurulduğu esnada, “Bu proje üniversitelerle sınırlı kalmayacak. Bir süre sonra liselere, mahallelere de inecek. Herkes evinin önünde, bahçesinde kendine ait ufak bahçeler kurabilir” dedi.
Etkinliğin organizasyonunda yer alan Timuçin Şahin de projenin Facebook’taki ÇOMÜ Bostanı grubunda, “Uygulamanın bana göre öncelikli amaçları arasında üretimden çok deneyim kazanmak, öğrencilerin elinin toprağa değmesi, hep beraber bir şey üretmenin, beraber çalışmanın keyfini yaşamalarını sağlarken, kentte mümkün olan alternatif üretim tekniklerini görmeleri yer alıyor” olarak ifade etti.
Etkinlik sonunda Bozcaada’da üniversite olmadığını ama lise ve ortaöğretimin olduğunu, hatta çok da güzel toprağımızın olduğunu Buğday yetkilisi Hakan Gönül’e ilettik. İlerleyen dönemde projenin lise ayağının da olacağını öğrendik. Kendisinden kesin bir söz almadık ama adalılar isterse neden bizim de bir “Ada Bostanı”mız olmasın, değil mi?
HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ