Seçil Türkkan Zırığ arkadaşlarıyla beraber birkaç günün adada geçirenlerden. Temmuz başında adada tatil yapan 29 yaşındaki Seçil hanım gazeteci. Adaya ilk kez gelmiş. Bozcaada’nın turizmine ve işletmelere dair anlattıkları şöyle:

Ada’yı yıllardır reçelleri, plajları, denizi, doğası, meyhaneleri ile çeşitli biçimlerde duymuş, bazen arkadaşlarımdan tabir-i caizse haset içinde dinlemiştim. Ama ilk kez bu yıl gelme fırsatı buldum. Düzenli bir ziyaretçiyim demek zor ama düzenli bir uzaktan seviciyim diyebilirim şimdilik.

İşletmeler hem ismi hem piyasa koşulları hem de mevsim itibariyle sanırım en güzel taraflarını gösteren zamandaydı diyebiliriz. Bir nevi tavuskuşu gibi kabarmışlardı yani. Her yerde olduğu gibi ‘şahane olabileceğini’ iddia eden, dışardan öyle gözüken ama aslında olamayan, biraz özensiz ve göstermelik yerler vardı. Ama bu durumun adanın geneline hakim olmadığını rahatça söyleyebilirim. Genel olarak size ‘turist’ olarak yaklaşılmadığını hissediyorsunuz. Bunun nedeni sanırım zaten oturmuş ve güzel işletmelerin zaten bizzat adalılar tarafından çalıştırılıyor olması. Fiyatlar makul ölçülerde, sürpriz yaşamıyorsunuz.

Tatilim maalesef kısaydı, bu yüzden tabii ki Bozcaada’yı tam anlayamadığımı da düşündüm. Sadece bu yüzden bile olsa yeniden koşarak gelmeyi iple çekiyorum. Hatta belki Eylül ayında, en kalabalık plajlardan uzak durup, yine en güzel olanlarına giderek.

Bence adanınn güzel taraflarından biri şu; plaj işletmeleri sahili işgal etmemiş. Evet plajlarda beach denen yerler var, evet bangır bangır müzik çalıyorlar ama evet, deniz kıyısında kumsal tarafını ‘halka açık’ hale getirmişler, bırakmamışlar. ‘Beach’e eğer süngerli şezlong, şemsiye ve biraz daha konfor istiyorsanız gidiyorsunuz ama kumsal açık, halkın, ve girişte para filan vermiyorsunuz. Türkiye’de gördüğümüz durumlardan oldukça uzak bir güzellik ve şimdiye kadar çoktan unuttuğumuz bir hak. Plajlar halkındır şekerim, para alamazsın.

Pahalılık algısı konusunda da şunu söyleyeceğim... Sanırım bu algı tatil için gidilen, biraz daha butik kalabilmiş yerler için geçerli artık günümüzde. Bozcaada’da kendi özelliklerini koruyabildiği için, her sınıftan insanın kendisi için mutlaka bir eğlence yöntemi bulabileceği ya da dayatılan anaakım bir eğlence biçiminin olmaması nedeniyle böyle bir algı var gibi geliyor. Bizler ‘paket program’ tatillere alışık bir neslin evlatlarıyız çünkü. O yüzden pahalı mı? Evet yersiz pahalı yerler var, ama pahalı olmayan ya da ortalama seviye yerleri bulmak da mümkün. Bunun için tatil planını biraz esnek tutup örneğin kalacağınız yer konusunda opsiyonlara açık olmak güzel olabilir. Çünkü herhangi bir ara sokakta pansiyona dönüşmüş, şirin evler bulmak mümkün ya da en kötü ihtimalle çadırınızı yanınızda bulundurmak ‘yersiz kalma’ ihtimalinizi sıfırlayabilir.

Paket programdan uzak, sizin için planlanmış tatillerden, ana akım durumlardan hoşalnmıyorsanız eğer, pahalı olmayan, büyük şehirlerde yaşayanlar için hatta nimete dönüşmüş bir tatil yapma ihtimaliniz mümkün. Sonuçta başka bir tatil mümkün...

İşte  adalı işletmeciler ile yaptığımız röportajlar ve ortaya çıkan sonuç