Bugun...


kostasalto

Ünlü yönetmen Murat Şeker, "İyi ki Bozcaada'dayım" dedi
Bundan tam 19 yıl önce keşfettiği Bozcaada’dan bir daha kopamayan, annesi ve babasının artık adada yaşamaya başladığı, oyunu bile adada kullanan yaz-kış her fırsatta adaya kaçan yönetmen Murat Şeker ile ikinci kez söyleşi gerçekleştirdik. Birçok yerde adalılarla çay içip sohbet ederken gördüğümüz ünlü yönetmen Murat Şeker, geçen hafta sonu sosyal medyada yaptığı paylaşımda “İyi ki Bozcaada’dayım” dedi. Peki bu mesajını yazdıran şey neydi?

Ünlü yönetmen Murat Şeker, "İyi ki Bozcaada'dayım" dedi
+ -


Bozcaada Bozcaada Haber Madam

Yakın tarihte kaybettiğimiz Hiko Dayı, sanatçı Feridun Düzağaç ve İlkay Muratoğlu gibi isimlerin yakın arkadaşı Murat Şeker. Hemen hemen hepsinin Bozcaada hikayesi yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. Daha Bozcaada’da şimdiki gibi bir turizmin başlamadığı yıllarda keşfetmişler adayı. Tabii o arkadaş grubunun arasında nam-ı değer İstavrit Hakan, Metin Kıcır gibi isimler de var.  Hepsi de birer adalı oldu artık.

 

Geçen yıl vizyona giren Deliormanlı filmi ile yoğun bir sene geçiren ünlü Yönetmen Şeker, Bozcaada Haber’e ikinci kez konuk oldu. Geçen hafta Bozcaada’ya geldiğinde sosyal medyada bir yıkık duvar fotoğrafı ve üzerine “İyi ki Bozcaada’yım” yazdığını görünce yine uzattık mikrofonu kendisine. Hiko Dayı’nın vefatının ardından ilk başlarda psikolojik destek aldığını ifade eden ünlü yönetmen ile ikinci röportajımız yine çok samimi oldu.

Sosyal medya hesabınızda yaptığınız paylaşımda “İyi ki Bozcaada’yım” demişsiniz. Neden?

Biz bu huzuru Bozcaada’da bulduk ama herhalde sanki adaların böyle bir psikolojisi var. Her şeyden uzakta, bütün dertlerden uzakta. Kendini özgür hissediyorsun. Tabii özgür düşüncenin olduğu yerde yaratıcılık oluyor. Yeni senaristimiz Ali Tanrıverdi ile beraber geldik adaya. Yeni projemizin tohumlarını atmıştık İstanbul’da ama biraz zihnimiz açılsın diye geldik Bozcaada’ya. İyi ki de gelmişiz hani. İstanbul’da insanın psikolojisi bozuluyor. Kalabalık, kentsel dönüşüm ile bizim o Kadıköy civarını da mahvettiler. Yüksek yüksek binalar.

İnşaat teröründen bahsetmişsiniz paylaşımınızda?

Benim İstanbul’da oturduğum apartmanın yan tarafında güçlendirme çalışması var. Onun güçlendirme çalışmasını yaparken bizim duvarları kırmışlar. Ben buradayken işte komşularla devamlı irtibat halindeydim. Yine gideceğim hemen. İstanbul’dan buraya gelip huzur buluyoruz ama daha İstanbul’a dönme yolunda İstanbul’un bütün dertleri bizi bekliyor. E tabi bizim gibi yaratıcı adamlar için bunların hepsi sabotaj. Burada oturacağız, işte yeni projeler, yani film sadece bizim için prim yapmak, bireysel mutluluğumuz ile ilgili bir şey değil ki. Sonuçta topluma pozitif enerji sağlayan bir ekibiz. Amacımız bu. Bizden çıkan titreşimler bütün ülkeye ve ülke dışına yayılıyor.  Bu yüzden bizim için Bozcaada önemli.

‘İSTER İSTEMEZ OTOSANSÜR OLUYOR’

 

Peki sizin sektör de ülkenin gidişatı ile birlikte eş değer olarak zora mı giriyor?

Ya şu anlamda zor da değil. Ticaret ve ekonomik kriz olmasına rağmen sinema toplumun, özellikle gençlerin tutunacağı son dal olduğu için çok büyük bir krizde değil. Son 10 yılda sinemada satılan bilet sayısı artıyordu. Fakat son iki yıldır ekside. Fakat diğer sektörlere göre çok bahsedilmeyecek, yani yüzde 2-3’lik gibi bir ekside. O bile bizim için bir veriydi. 2015 ve 2016 yıllarında 10 yıl sonra ilk defa sinemada bilet sayısı artışı durdu. Eksiye düştü. 2017’de ne olacak bilemiyoruz ama ekonomik anlamda daralma olduğunda bundan sinema da nasibini alacak.  Fakat her şeye rağmen dediğim gibi sinema yine bir şekilde devam ediyor. Peki ne oluyor? Ülkenin içerisindeki bu psikolojik bozukluk oto sansüre de yol açıyor.  Çünkü kantarın topuzunu kaçırmak istemiyorsun. Kaş yapayım derken göz çıkarmak manasız. Bu da ister istemez yaratıcılık anlamında oto sansüre yol açıyor. Her zaman hicivimiz, göndermelerimiz, taşlamalarımız var ama diğer meslektaşlarımıza baktığımızda genel olarak çok basit bir eleştiriden bile kaçındığını görüyoruz ve buna üzülüyoruz.

 

Yeni film projeniz hakkında küçük bir bilgi verebilir misiniz?

Biliyorsunuz 2016’da en son Deliormanlı filmini yaptık.  Sonra Çakallarla Dans 4’ü yaptık ve şu sonuca vardık: Deliormanlı bir dram-aksiyon filmiydi, Çakallarla Dans zaten bir seri film ve devamı belli, halkımızın bizi komediye daha çok yakıştırdığı, mizahtan devam etmemizi desteklediğini gördük. Bu yüzden yeni bir mizah projesi üzerine çalışıyoruz. İsim ve detay çok vermek istemiyorum çünkü tohumlar bir tam atılsın. Biliyorsunuz bizim işte ilk önce toprağa tohumu atıyorsun. Biz de şu an toprağı sürüyoruz, ekim aşamasındayız. Tabii bu arada mevzuyu Bozcaada’ya nasıl getiririz onun planlarını yapıyoruz.  Hani filmin tamamı olmasa da bir kısmının burada olmasını istiyoruz.

 

‘KEMAL ŞAHİN GİBİ GÖZDEN KAÇAN STARLAR’

 

Ee o halde bize de rol verirsiniz artık?

Tabii ki. Gözüme kestirdiğim yerel halktan kişiler var. Regaip gibi yakışıklı kardeşlerimiz, Kemal Şahin gibi gözden kaçmış starlar mesela.

 

#bozcaadabizim kampanyasını nasıl buldunuz? Siz de her zaman olduğu gibi bu zor durumlarda paylaşımlarınız ile destek veriyorsunuz.

#bozcaadabizim projesi Bozcaada halkının ve adayı sevenlerin yani halkın bizzati kendisinin sahiplendiği ve neler olabileceği konusunda ilham veren bir proje oldu.  Aynı zamanda partiler ve siyaset üstü olan, tüm parti mensuplarının, üyelerinin ve seçmenlerinin desteği ile gerçekleşti. Çünkü Anadolu’nun her yanında hunharca bir talan söz konusu. Bunların bir kısmı evet gerekli olabilir, enerji açığımız olabilir veya bazı turistlik tesisler gerekli olabilir. Ancak biz biliyoruz ki bunlar çok plansız ve programsız bir şekilde yapılıyor. Bozcaada’nın da böyle plansız ve programsız şekilde imara açılması, koyların turistik tesislere çevrilmesi adanın bakirliğini ve doğallığını, aslında Bozcaada’yı sevmemizde neden olan asıl şeylerin yok olmasına neden olacağı için bu bilinç toplumun büyük kesiminde var. #bozcaadabizim projesinde de bu kanıtlanmış oldu. Ne kadar çeşitli hiç beklenmedik işler olsa da buranın bir bardak suyunu içmiş herkes bu projeye destek verdi. Ve güzel bir sonuç alındı, inşallah bizi tekrar böyle projeler yaptırmak zorunda olmazlar. Gerçi biz de geri vites olmayacağı belli de yine de hiç olmasın tabii.

 

Uzun zamandır Bozcaada Haber’de yayınlanan her haberi beğendiğiniz ya da paylaştığınızı görüyoruz. Aslında bu aklınızın ne kadar adada kaldığını gösteriyor.

Doğru... Annem ve babam burada yaşıyor. Ben oyumu burada kullanıyorum. Yatırımlarımın çoğunu Bozcaada’ya yapıyorum.

 

Tamamen yerleşmeyi düşünüyor musunuz Bozcaada’ya?

Ee biraz daha yaş alayım, niyetim var. Ama şimdi daha çok devamlı gelip-gitmek üzerine yaşıyorum. Bir de Hiko Dayı’dan boşalan yeri dolayısıyla benim en çok doldurmam gerekiyor. Hani bir Hiko dayı kadar olmasa da.

 

Hiko dayının vefatının ardından adaya bu anlamda küslüğünüz oldu mu hiç? Sonuçta uzun yıllar önce beraber geldiniz. Siz, Feridun abi (Düzağaç) en yakın arkadaşlarıydınız.

İlk başlarda bende bir tramvaya yol açtığı için doktora gittik ve psikolojik bir destek aldık. Öyle toparladık. Tabii 25 yıllık bir dostluğumuz var. Dolayısıyla kolay bir şey değil, aniden insanın bir parçasının kaybolması. Bu yüzden Bozcaada’ya ilk başlarda gelmedim, hani biraz kendimi toparlayayım, kabulleneyim diye. O yüzden şimdi Hiko Dayı’nın emanetine iyi bakacağız.

 

Bozcaada Haber’i nasıl buluyorsunuz?

Bozcaada Haber, yerel basının gururu diyeyim. Yerel yayın içerisinde en önemli yayın organlarından biri. Diğer yerel basındaki arkadaşlara da hem ilham hem de güven veriyordu bence. Yani sözünü sakınmadan, yalakalık yapmadan, yandaşlık yapmadan gereken yerde gereken tavrını koyuyor. Bütün basından bunu bekliyoruz. Tabii şunu da söyleyim benim bütün sosyal medya hesaplarımı bütün ajanslar da takip ediyor, uyandırayım seni. Ben de mümkün olduğunca yansız olan yayınları bilgilendirmeye çalışıyorum. Sonuçta biz de halkın yönetmeniyiz.

 

Son olarak Türkiye’nin şu an yaşadığı durumu ve önümüzdeki süreci nasıl görüyorsun?

Dünya şu an öyle bir süreçten geçiyor ki, tekil olarak Türkiye’nin ayrı bir hikayesi olmayacak. Yani şu an Amerika bizden daha hazin durumda. Hem küresel bir kriz var hem de savaş şartları oluşuyor. 68 hareketleri de Amerika’nın Vietnam saldırısı oradaki gençliğin isyanından sonra Avrupa’ya sıçramış ve Fransa’dan felsefesi geliştirilmiş oradan tüm dünyaya, Türkiye’ye işte Deniz Gezmiş’lere kadar uzanan bir öyküye yol açmıştı. Şimdi dünyada yeniden böyle bir öyküye ihtiyaç var. Ya savaş boruzanlarının çaldıkları savaş patronlarının dediği olacak ya da gençlik masaya yumruğunu vuracak. Türkiye de bütün bunlarla eş değer ve paralel seyir halinde. Ama ilk önce Amerika’ya yani, gerekirse Serkan’cım mücadelemizi Amerika’da sürdürmemiz lazım savaş patronlarına karşı. Yani biraz da dediğim gibi küresel bir manyaklık söz konusu var.

 




Bu haber 8594 defa okunmuştur.

YORUMLAR

İbrahim'in Amcası
14-02-2017 17:28:00

Şeker gibi adamsın vessalam

YORUM YAZ



FACEBOOK YORUM
Yorum

bozcaada  bozcaada

bozcaada
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
SON HABER YORUMLARI
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR HABERLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
 YUKARI