Mustafa Dermanlı ve Burcu Mert çiftinin geçtiğimiz sene de ziyaret ettiği Nea Tenedos’a bu sefer Bozcaadalı Edebiyat öğretmeni Ahmet Erdoğan da eşlik ediyor. Aslında tatil amaçlı ve bir organizasyona katılım için yapılacak Yunanistan gezisinin 2 günü de Nea Tenedos’a ayrılmış. Bu ziyareti, neler hissettiklerini, amaçlarını Mustafa Dermanlı ve Ahmet Erdoğan ile görüştük.

Bozcaada Haber: Geziniz ne zaman başlıyor ve ne kadar sürecek?

Mustafa Dermanlı: Gezimiz 2 Temmuz Cumartesi günü başlayacak. İki hafta sürecek ve 17 Temmuz’da sona erecek. Bu süre içerisinde Aleksandroupoli, Komotini, Xanthi, Kavala, Porto Lagos, Selanik, Khalkidiki yarımadası ve bir kaç lokasyon daha var. Ve nihayetinde elbette Nea Tenedos da var.

BH: Hocam, Nea Tenedos’ta veya yakınında yaşayanlarla bağlantıya geçtiğinizi biliyoruz. Neler hissediyorsunuz?

Ahmet Erdoğan: Geçen yıl, Aya Pareskevi panayırında Bozcaada Haber için fotoğraf çekimi yaparken Nea Tenedos’tan iki kişiyle tanıştım. Ortak tutkumuz fotoğraf bizi yakınlaştırdı, iki dost kazandım: Maria Arhontopoulou ve Athanasia Chatzikiriakou. Bu gezi fikrinden onlara bahsettiğimde mutlaka bizi kahve içmeye beklediklerini söylediler. Bizim gibiler, aynıyız; gelmezseniz darılırız valla, şeklinde düşünüyorlar.

BH: Bu seyahatin amacı sadece Nea Tenedos’u mu kapsıyor?

MD: Hayır. Her yıl farklı bir Balkan ülkesinde gerçekleşen Balkan Volkswagen Bus Buluşması’nın bu yıl altıncısı Selanik’in 25 km kuzeyindeki Langadas’ta düzenleniyor. Türkiye’de 2013 yılında gerçekleşen buluşma dahil bugüne kadarki buluşmalara üyesi olduğumuz Anatolia Vosvos Derneği olarak katkı sunduk. Son üç sene Romanya ve Sırbistan’daki buluşmalara da katıldık. Bu sene de davetliyiz ve Türkiye’den 30’u aşkın araçla büyük bir Türkiye obası kuracağımızdan eminim. Buluşma önesi ve sonrasında da Yunanistan’ın çeşitli yerlerinde tatil yapıp, gezeceğiz. Nea Tenedos ziyareti de bu gezilerin içerisinde yer alıyor.

BH: Ahmet hocam, Bozcaadalılar sizi öğretmenliğinizin yanında adanın yüz haritasına sağladığınız katkıyla da tanıyor. Bu gezi sonrasında özellikle Nea Tenedos’a ait video ve fotoğraflarla döneceksiniz herhalde?

AE: Elbette. Yolda olma fikri zaten yeterince heyecan verici; buna bir de biriktireceğim yüzler, manzaralar, evler, anlar, anılar, fotoğraf arşivi eklenince yaşadığım en güzel deneyimlerden biri olacak kanaatindeyim.

BH: Nea Tenedos hakkında neler biliyoruz? Geçen seneki ziyaretten biraz bahsetseniz?

MD: Aslında çok da net bilgilere sahip değiliz. Geçen sene biz eşim Burcu ile Nea Tenedos’ta İrini teyze ve Mihail amcayı ziyaret edip kendilerine ufak hediyeler götürmüştük. Hatta Muharrem hocanın (Yıldız) önerisiyle İrini teyzeye bir paket Gripin götürdük. Zira oralarda bulunmuyormuş. Çok şaşırmıştı. İrini teyze çavuş üzümü sormuştu, ama vakit uygun olmadığı için yanımıza alamamıştık. Ayrıca Bozcaada’yı da çok özlediğini ama sağlık problemleri nedeniyle gelemediğinden bahsetmişti. Kasabanın tam olarak ne zaman kurulduğu bilinmiyor ama bu sefer gittiğimizde biraz daha araştıracağız. Nüfus 400 kişi dolaylarında, yaklaşık 100 hane var. Bölgenin geçim kaynağı çoğunlukla zeytincilik.

BH: Hocam, hangi tarihte Nea Tenedos’ta olunacak, tahminen kaç kişi bekliyor sizi?

AE: Buluşma tarihi 11 Temmuz. Benim iletişim kurduğum üç kişi var. Mustafa’nın da iki. Ama komşularımız da bizim gibi meraklıdır. Köye biri geldi mi konu komşu toplanır, muhabbet ederiz diye tahmin ediyorum. Ayrıca 11 Temmuz sonrasında Khalkidike’ye gideceğiz. Dönüş yolumuz yine Nea Tenedos’tan geçiyor ve vakit uyarsa ikinci defa da uğramak istiyoruz.

BH: Bu sene de eliniz dolu mu gidiyorsunuz?

MD: Ada şarabı götürmeden olmaz. Adanın kokusunu hissettirecek en önemli şey şu anda coşan mor kekikler, ada kekikleri. Hiç olmadı en azından kokusunu götürelim adanın oradaki insanlara. Adanın dergisi Mendirek’in sayılarından bir paket hazırlayacağız. Bunun dışında geçen yıl ziyaret sonrası, “Haberimiz olsaydı biz de bir şeyler gönderirdik” diyen adalılar vardı. Bu sefer bir şeyler göndermek isteyenler olursa, bu hediye köprüsüne bir tuğla koymak isteyen adalılar varsa Perşembe (30 Haziran) akşamına dek Ahmet hocaya ulaşabilirler. Ya da Bozcaada Haber aracılığıyla da bizimle bağlantıya geçebilirler. Ama unutmasınlar ki Nea Tenedos’a 11 Temmuz günü gideceğiz, bozulacak bir şey vermemeleri gerekiyor. Yine belirtmem lazım ki karavanımızda çok büyük yerimiz yok, ona göre hareket edilmeli.

​

BH: Hocam, bu birlikte gezi fikri nereden çıktı?

AE: Yaşamak dediğimiz şeyin, aramak (bulmak değil ille de aramak) olduğunu defalarca test etmiş olan ben; ama bir süredir bunu unutmuş olan ben, tam da yollara düşüp kaybolma hayalleri kurarken Mustafa ve Burcu'dan "Hocam, yollara düşelim mi, ne dersin?" teklifi geldi. Hiç tanımadığım İbrahim ve HavvaTapa çiftinin karavanlarında, bir arayışa çıkma fikri Tanrı'nın bir lütfu ya da evrenin bir çağrısı gibi bir his düşürdü içime. Evet, yollara düşmeli ve aramalı, bulmayı hiç önemsemeden. Ben, tam da bu nedenle çıkıyorum bu yolculuğa. Bulmak için değil, aramak için.

BH: Bozcaada’dan çeşitli sebeplerle ayrılmış eski adalıları geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ziyaret edeceksiniz. Adayla ortak bir proje haline getirilemez mi?          

MD: Bu konu üzerine detaylı proje hazırlayıp, bir yılı aşkın bir süre önce hem Hakan Başkan’a, hem de Kaymakam Abbas Bey’e bizzat ilettim, detaylı anlattım. Bütçesinden programına, isminden amacına, hedefinden organlarına kadar. Çok beğendiler, olumlu yaklaştılar. Ama ne yazık ki olmadı. Umarım bundan sonra gerçekleşir. Zira kuşaklar kopmak üzere. Kopmadan bağlamamız gerekiyor bu bağı. Ben de vaktim el verdiği nispette elimden geleni yapmaya hazırım. Hiç olmadı bir kültür ajansı bu projeyi seve seve gerçekleştirir diye düşünüyorum.

BH: Son olarak siz neler söylemek istersiniz Ahmet hocam?

AE: Nea Tenedos’u görmedim henüz. Tenedos’u gördüm, yaşadım ve yaşıyorum. Kanaatimce iki farklı Tenedos yok; gittiğimde göreceğim tek Tenedos var. Biri orada, biri burada olsa da tek Tenedos var.