Her küçük yerde olduğu gibi Bozcaada’da da dedikodu çoktur. Ancak diğer yerlere nazaran daha küçük ve üstelik 4 tarafı denizlerle çevrili olduğu kapalı kutu bir yer olduğu için sanırım Bozcaada’da dedikodu birçok yere göre de daha da fazla...

Adanın ünlüleri bile dedikodunun anında tüm adaya nasıl yayıldığını, buna nasıl şahit olduklarını esprili bir dille anlatıyor zaman zaman… Hakikaten adada dedikodu çok ve anında bütün adaya yayılıyor.

Örneğin adada 35 kişinin test sonucu pozitif diye dedikodu yayılıyor, biz teyit ederek doğrusunu yazdığımız halde adada “38 pozitif var” yalanı giderek büyüyor.

Neyse bu verdiğim örnek dedikodunun belki de en masumu… Maalesef özel hayatı konu alan dedikodular yüzünden adada istemeden de sosyal hayatını kısıtlayanlar da az değil bence. Nasıl olmasın, yeri geliyor siyasi partiler bile seçimde bu dedikoduları malzeme olarak kullanmıyor mu? Sevgili olmak, bir mekânda sarhoş olmak, bir yerde eğleniyor olmak, boşanmak-kavga etmek, mal-mülk vs vs adada çoğunluğun dilinde olmak gibi bir şey…

Adadaki dedikodunun komik-eğlenceli yanı da elbet oluyor ancak yukarıdaki saydığım başlıklar ister istemez bazılarını adada izole olmaya bile yönlendiriyor Her yerde olan dedikodu gibi bir şey değil adanın dedikodusu.

Evet “dedikodu” her yerde olduğu gibi Bozcaada’da da bir gerçek ve adanın iyi ya da kötü bir karakteristik özelliği. Hatta turizm ile birlikte Bozcaada’da sosyal, kültürel hayat, komşuluk ilişkileri vs her şey değişti, yara aldı ama “dedikodu”su aksine daha da artarak hayatımızın bir gerçeği olmaya devam ediyor.

“Adada kadınlardan çok erkekler dedikodu” yapıyor deniliyor. Belki de doğrudur bilemiyorum ama adada erkeklerin çoğunluğunun dedikodu ile arasının oldukça iyi olduğuna eminim.

Adada devlet kurumlarında çalışanlar, memurlar, amirler… Evet kimileri uzun yıllardır Bozcaada’da görev yapıyor ve tıpkı bizlere benzemeye başladı. Ancak kusura bakmayın Bozcaada’da kamu kurumları dedikodu yapamaz, dedikodu ile iş hiç yapamaz.

Birçok kişi bu konuda dert yandığı için ve sonunda benim de başıma geldiği için sadece örnek olarak veriyorum.

Örnek; karakolda yaşanan karakolda kalır. O kurumda çalışan bir amir-memur o kişinin karakola neden düştüğünü, ne yaptığını, ne suç işlediğini dışarıya-başkalarına anlatamaz. Hele bir de dedikodu şeklinde…

Örneğin tapuda bir işim var, ne aldığım ne sattığım, kime ne verdiğim orada kalır.

Örnek maliyeye gelen kişi için  görevli “Bu adam hakkında da çok iyi şeyler duymadım” diye adamın işini savsaklayamazsın. 

Örneğin belediyeye yapılan şikâyetin kim tarafından yapıldığı söylenemez, şikâyet eden kişinin hakkında dedikodu yapılamaz…

Adada bazı kurumlarda zaman zaman yaşanan bu durumu sıradan “dedikodu” olarak geçiştiremeyiz. Bu hem yasalara, hem meslek ahlakına, hem de kurumun güvenilirliğine büyük ölçüde zarar verirken zaten adada kısıtlı olan özel hayata daha da büyük zarar veriyor.

Kurum ve çalışanlarından rica ediyorum, dedikodu yapmayın.