Bugun...

Sulubahçe'de otel yapılıyor, sırada neresi var!

Bozcaada’da Habbele ve Sulubahçe mevkii arasında kalan denize sıfır alanda, bin m2’lik altı binadan oluşan bir otel yapılıyor. Yeşil alanın yok edildiği kısım ise bin metrekareden çok daha fazla. Adada imar olmamasına karşın birçok inşaatın yapılıyor olması, "Sırada neresi var!" sorularını sordurtuyor.

Sulubahçe'de otel yapılıyor, sırada neresi var!

Bozcaada geçtiğimiz yıl imara kapatılmış olsa da inşaatlar bir türlü bitmek bilmiyor. Son yılların en yoğun çalışması bu sezon öncesi yaşanıyor. İlk olarak adalıların Pavli Ormanı dedikleri alanda Orman Bakanlığı'ndan elde edilen ruhsatla başlanan inşaat, ardından Beylik Koyu sırtlarında kademeli yapı inşaatının devam etmesi ve yakın tarihte Eti Grup'a ait olduğu belirtilen ve 19 villadan oluşan Ayana sırtlarındaki şantiye alanı adalıları oldukça tedirgin etmişti. Geçtiğimiz günlerde de Sulubahçe'de hareketli gelişmeler oldu ve iş makineleri çalışmalara başladı.

Habbele’de birkaç yıl önce yapılan ve tepki çeken otelin ardından yine aynı mevkide bin m2’lik (1 dönüm) alana 6 adet binadan oluşacak turizm tesisi yapılıyor. İnşaat bir dönüme yapılıyor olsa da, iş makineleriyle düzlenen ve eko-sistemi yok eden kısım ne yazık ki bir dönümden oldukça fazla. Son zamanlarda Habbele ile Sulubahçe arasında kıyıya sıfır alanda yapılan çalışmaları gören vatandaşlar merak içinde durumu Bozcaada Haber’e sordu.

Edindiğimiz bilgilere göre, yapımına başlanan otelin izni için ilk olarak 2004 yılında Anıtlar Kurulu’na başvuru yapıldı. Başvurunun ardından turistik tesis olarak yapılacak otelin izni 2008 yılında kabul edilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış.

Bozcaada Belediyesi ise yapımına başlanan otel için belediyenin yetkisi dışında gerçekleştiği açıklamalarını yaparken Bozcaadalı vatandaşlar ise, imarlar kapalı olduğu halde koylara yapılan oteller hakkında endişeli. En çok merak edilen ise bu tür projelerin sayısının ne kadar olduğu ve adayı daha ne kadar tehlikenin beklediği...

DOĞA "YASALARA UYGUN" KATLEDİLİYOR!

Bu inşaatların hepsinin ortak özelliği de hiçbirinin kaçak olmaması. Ruhsatların 2008-2009 yılları arasında alınmış olması sebebiyle yönetimdeki Belediye'nin herhangi bir yaptırımı bulunamıyor. Bazı izinlerin de Bakanlık nezdinde alındığından ötürü, yine yerel yönetim, Kaymakamlık ve Belediye olarak inşaatlara müdahale şansı yok.

İnşaatların ruhsatlı ve kaçak olmaması, Bozcaada'da sivil toplum gücünün, çevre derneklerinin, oluşumların aktif olmaması da kamuoyu anlamında büyük bir kayıp olarak görülüyor. Adalıların bir kısmı bireysel olarak, şantiye sahasına dönen bu inşaatlara karşı sosyal medya hesaplarından isyanlarını dile getirseler de, inşaatlar son sürat devam ediyor.

Uzmanlar eko-sistemin, bitki çeşitliliğinin ve hatta endemik türlerin büyük ve geri dönülemez bir zarar gördüğünü de ifade ediyorlar.

Bu haber 5383 defa okunmuştur.