Rum mahallesinin yeni oteli: Mori Bozcaada

Hepimizin bir hayali var bu hayatta. Kimimiz ev-araba almak ister, kimimiz dünyayı gezmek. Kimimiz çok para kazanıp zengin olmak ister, kimimiz her şeyi geride birakıp beton kaplı şehirlerden doğaya kaçmak. Bizim de tek hayalimiz; modern kölelikten kurtulup, hayatımızın bundan sonraki kısmını huzurlu bir yerde, beraber geçirebilmekti. Bizi tanıyanlar ada tutkumuzu iyi bilir. İşte bu duyguyla çıktık yola, gidemediğimiz zamanlarda fotoğraflarını gördüğümüz anda gözlerimizi dolduran yere Bozcaadamızdayız artık. İstanbul'a veda ettik, Bozcaada'ya merhaba dedik. Hepinizi yeni evimize bekliyoruz.

Bu açıklama Rabia ve Erdem’den. Bozcaada’da bu sezon “merbaha” diyen Mori Bozcaada Otel’in yeni işletmecileri yani. Rum mahallesinde, hastanenin bir üst sokağında 11 odası, 24 yatağı ile misafirlerini beklemeye başladı Mori Bozcaada.

Mori Bozcaada’nın, Bozcaada Kalesi, Kilise Çan Kulesi ve deniz manzaralı bir terası var. Kahvaltıyı servis ettikleri, serin ve güneş almayan bir de bahçesi var. Deniz, kale ve ada manzaralı bir adet teras odası ve bir adet balkonlu odası da yine çok özel.

Mori Bozcaada’nın kahvaltısı ise serpme. Reçelleri kendileri yapıyorlar, mümkün olduğunca organik ürünler kullanmaya dikkat ediyorlar. Pişi ve börek servisleri de mevcut.

Son söz yine onlarda: “Bozcaada samimiyetin hayat bulmuş halidir. Burada her sokak, her ev, her kapı seni sonsuz maviliğe iter. İstesen de kurtulamazsın. Önün, arkan, sağın, solun deniz tarafından sobelenmiştir resmen. Adada hayat nasıl geçiyor derseniz gelip kendinizin görmesini daha çok isteriz. Çünkü Ada aşkı öyle bir şey ki herkes ayrı bi güzelliğe vurulur burada. Kimisi rüzgarıyla gelen o eşsiz ağaçlarının kokusuna, kimisi yakamozuna, kimisi günbatımına, kimisi buz gibi denizine... Bizi soracak olursanız sakinliğinin getirdiği huzura vurulduk. Mori Bozcaada olarak sizleri bu eşsiz güzelliğe davet ediyoruz. Bir otel değil bir ev sıcaklığıyla açıyoruz kapımızı sizlere. Gelin, hem misafirimiz, hem de arkadaşımız olun.”