Ocak ayının son günü adaylıkları belli olan isimlere ve partilerin stratejilerine dair Bozcaada Haber’de bir yazı yazmıştım. Geride kalan 10 günde Bozcaada için en önemli gün kuşkusuz 9 Şubat Cuma günüydü. Çünkü hem Cumhuriyet Halk Partisi tüm partiler arasında yerel seçimlerin ilk halk buluşmasını gerçekleştirmiş oldu. Hem de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı Mustafa Mutay olarak açıklandı.

Son yılların adada en çok konuşulan seçimlerinden biri olarak görülen ve yeni belediye başkanı ile belediye meclisinin seçileceği seçimlere tam 50 gün kaldı. Her gün, her saat farklı duyumlar, kulis bilgileri ve senaryolar tüm partiler tarafından dile getiriliyor.

Bir önceki yazımda Mustafa Mutay için, “Mustafa Mutay’ın adı ocak ayı başında ciddi bir şekilde dillendirilse de şubat ayına birkaç gün kala adaylık olasılığının biraz azaldığı gelen bilgiler arasında” demiştim. Bu bilgi aslında sadece bende değil adadaki birçok kişinin dile getirdiğiydi. Hatta 6-7 Şubat tarihlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayının Cumhur İttifakı adayı olacağı bile birçok kesim tarafından yüksek sesle dillendirildi, partiye tebrikler geldi. Fakat o gece uzun bir gece oldu ve sabahına başkan adaylığı için Mustafa Mutay’ın isminin netleştiği bilgisi birçok kaynaktan hem Serkan İlik’e, hem bana gelmeye başladı. Perşembe sabahı bu bilgileri teyit için Mustafa başkanla telefonda görüştüğümde, “Kesin bilgi bana ulaşmadan bir şey söylemem doğru olmaz” demişti. Nitekim MHP’deki kaynaklarımız da genel merkez ve il düzeyinde görüşmelerin sonunda, Mustafa Mutay’ın isminin AKP’nin başkan adayı olarak açıklanabileceğini belirtmişlerdi.

Bu detayları, çok yakında Bozcaada TV Youtube kanalımızdaki “Bozcaada’da Siyaset” programımızda Serkan İlik ile birlikte konuşacağız.

MUSTAFA MUTAY YENİDEN ADAY

Geçen haftanın üç günü adadaydım. Adayı hiç bu kadar boş görmemiştim. Seçim olmasından ötürü daha fazla mekânın açık olabileceğini, daha hareketli olacağını düşünmüştüm oysaki. Açık olan bir iki yerde mevzu birkaç dakika sonra ister istemez siyasete geliyor elbette. İlk kez bu kadar partinin seçim yarışında olması da bu seferki yarışı kuşkusuz daha çetin kılacak.

İki dönemdir adayı yöneten CHP ve iktidar partisi AKP’nin her seçim olduğu gibi bu seçimde de ciddi bir yarışta olacakları bekleniyor. Cevdet Çebi’li İyi Parti, CHP’den ayrılarak Türkiye İşçi Partisi’nin adayı olan Aykut Turgal da çalışmalarına devam ediyorlar ve iddialarını her fırsatta dile getiriyorlar. AKP’nin aday çıkartıp çıkartmayacağını bekleyen ve ona göre seçim çalışmalarına başlayacak MHP ise bakalım nasıl bir yol izleyecek. Her ne kadar partideki bazı isimler, “Biz ayrı adayla, Samet Turhal ile yola devam ediyoruz” deseler de ilerleyen günlerde adaylarını geri çekip çekmeyeceklerini hep birlikte göreceğiz.

Bozcaada’nın tek basılı dergisi Mendirek’in yeni sayısının dağıtımının ardından birçok görüşme yapıp çarşamba günü Çanakkale’ye döndüm. Fakat gelen davetle CHP’nin ilk halk buluşması için cuma yeniden adaya geçtim. CHP’nin bu halk buluşmasına Bozcaada Haber sitesinde, güne dair videoya da Bozcaada TV Youtube kanalında yer verdik.

Öğle gemisiyle adadan dönmeyi düşünüyordum ama kaynaklarımıza göre Mustafa Mutay’ın adaylığı kesindi ve AKP’nin adayı olarak her an açıklanabilirdi. O sebeple dönüşümü biraz daha beklettim ve gelen haber ile Mustafa Mutay’ın adaylığı resmiyet kazandı. Ben de kendisiyle sıcağı sıcağına çınar altından bir canlı yayın gerçekleştirdim. Çınar altı meydanı bir anda kalabalıklaştı, tebrikler gelmeye başladı Mustafa başkana. Dile kolay adada 20 yıl boyunca belediye başkanlığı yapmış bir isim olan Mutay, 2014’de de aday olmuştu ama beklediğini alamamıştı. 2019’da da AKP’ye başkanlık başvurusunda bulunsa da Erdoğan Madak başkan olarak atanınca kendisi aday olamamıştı. Bu sefer partiye adaylık başvurusu dahi yapmamıştı. Ama haftalar süren bekleyiş sonunda Mutay ismi açıklandı.

Yakında kendisiyle bir canlı yayın gerçekleştireceğiz.

AKP içinde durum nedir, ayrışma var mı? Yoksa Mutay ismi etrafında parti yekvücut mu bunları da Serkan İlik ile ilk yayınımızda “Bozcaada’da Siyaset”te konuşacağız. Bu soruların yanıtları ortalık biraz durulduktan sonra daha da netleşecektir.

YAHYA GÖZTEPE İLK KEZ KALABALIK KARŞISINDA

Cuma günü adaya 11.00 feribotuyla geçtim. İskelede CHP’liler ilden gelen partilileri karşılıyordu. Sonra Zübeyde Hanım Çay Bahçesi’ne geçildi. Bir saati aşkın süren buluşmada CHP Bozcaada İlçe Başkanı Bahar Mete Bağdır, CHP Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz ve CHP’nin Bozcaada Belediye Başkan adayı Yahya Göztepe kürsüden konuşmalarını gerçekleştirdi.

Levent Gürbüz etkisiz, heyecansız ve iyi hazırlanılmamış kısa bir konuşma yaptı. Daha etkili bir dil ile oraya toplanmış kitle daha etkin kullanılabilirdi. Bahar Hanım ise daha çok takdim yaptı. Esas konuşma beklendiği üzere partinin belediye başkan adayı Yahya Göztepe tarafından yapıldı.

Göztepe çok heyecanlıydı. Bu yüzüne ve el hareketlerine yansımıştı. Konuşmasının başında da heyecanı süren Yahya Göztepe konuştukça rahatladı. Kitleyi etkileyecek anlarda sesini daha önceki konuşmalarına nazaran daha etkin kullandı. 400 dolayında, her kesimden isim CHP’nin bu ilk buluşmasında yerini almıştı. Güzel bir günde, Park Kahvesi’nin bahçesinde parti için bence kabul edilebilir bir kalabalığa projelerini anlatma fırsatı bulmuşlardı. Sağlık sebebiyle katılamayan iki meclis üyesi adayı hariç tüm meclis adaylarının da sahneye davet edildiği konuşmada projelere uzun bir bölüm ayrılmıştı. Kâğıt üzerinde etkileyici görünen birçok proje halkla paylaşıldı. Bazıları gerçekten çok alkış aldı. “Turistler gemi düdüğüyle gider, biz ancak sela ile gideriz” veya “Bozcaada’nın tek çıkış yolunu turizme bırakamayız” gibi etkileyici sözler Yahya Göztepe’nin konuşmasında dikkat çeken kısımlardı. Buluşma boyunca çay ikramı, buluşma sonunda da pilav ikramı yapıldı. Genel olarak baktığımda bazı anlar hariç iyi bulduğum bir halk buluşması olduğunu söyleyebilirim. 

Halk buluşmasına dair haber ve videoyu burayı tıklayarak detaylıca inceleyebilirsiniz. 

Fakat buluşmaya dair bazı eleştirilerim ve dikkatimi çeken konular var.

Birincisi bence buluşmanın günü yanlıştı. Adanın en canlı olduğu gün çarşambadır. Çünkü pazar kurulur ve neredeyse tüm adalılar illa ki merkeze iner. Bu buluşmada iskeledeki partililer bomboş ada sokaklarında Park Kahvesi’nin yolunu tuttular. Oysa pazar ziyareti yapıp esnafla bir araya gelinseydi, yılbaşındaki takvim ve bez çanta dağıtılmasından "7 hafta sonra" bir kez daha pazar ziyareti yapmış olurlardı. Ardından çınar altına uğrayıp kısa bir çay molasının ardından buluşma yerine gelselerdi farklı bir hava olurdu. Ayrıca cuma günü olması sebebiyle konuşma esnasında Cuma selasının olması da, her ne kadar o esnada konuşmalara ara verilse de organizasyonun daha iyi planlanabileceğini bana düşündürttü.

İkincisi Yahya Göztepe’nin metninde bazı cümleler, bazı sloganlar dikkatimi çekti. Konuşmayı her kim hazırladıysa bu kısımlar yazılırken ne düşündü bilemiyorum…

   Yolumuz, adamıza ve adalımıza sahip çıkma yoludur.

   Ada bize emanettir. Emanete sahip çıkmaya geliyoruz.

   Bozcaada’nın ömrü sadece 3 aya indirgenemez.

   Bozcaada’mız, kendi haline bırakılmayacak.

   Yolumuz; değerlerini korumak, makûs kaderini değiştirmek yoludur.

   (Meclis üyeleri tanıtılırken) Hiçbiri soyadına laf getirtmez. Hiçbiri ailesine söz söyletmez.

   Adaya sistem gelecek, başıboşluk bitecek. 

   Adamız için yetişin. Siz olmadan bir eksiğiz, tamamlayın. Yükün altına giriyoruz, omuz verin.

Bunlar bir kısmı ve yukarıda paylaştım. Bunlardan bazılarının mevcut belediye başkanı Hakan Can Yılmaz’ı direkt ilgilendirdiğini ve rahatsız ettiğini düşünüyorum. Sanki adada belediye başkanı farklı bir partidenmiş de CHP o partiyi yensin diye kürsüden kullanılmış sloganlar, sözler edildi. Ben pek kafamda oturtamadım bu sözlerin bazılarını. Değil Bozcaada’da, hiçbir yerde, değil meclis üyesi, sıradan bir vatandaş bile soyadına laf söyletir mi? Birisi kahvede benim için arkamdan yapmadığım, etmediğim, benim yüzümü kızartacak bir şey söylese büyük kırgınlık olur benim için. Fakat meclis üyeleri tanıtılırken özellikle “Hiçbiri soyadına laf getirtmez. Hiçbiri ailesine söz söyletmez” cümleleri özellikle neden kullanıldı, bu da dikkatimi çekti doğrusu. Böyle bir göreve soyunan “tüm” partilerin başkan adayları, meclis adayları, parti yöneticileri için asgari olması gereken şey değil midir zaten bu?

Üçüncüsü ve beni en çok şaşırtan durum ise mevcut belediye başkanı Hakan Can Yılmaz’ın kürsüye davet edilmemesiydi. Çekim yaparken farklı noktalardan çekim yaptım ve ister istemez insanlarla diyalog kurdum. Bu durum sadece benim değil CHP’li bazı isimlerin de dikkatini çekmişti. Program sonunda da pilav ikramı esnasında da bazı kişilerin bunu konuştuğunu gördüm. Tespit sadece benim değil, birçok kişi tarafından da dile getirilmişti. Eğer fikrimi sorarsanız özellikle ikinci beş yıllık dönemde Hakan Başkan başarılı bir belediye başkanlığı yapamadı. Yeni yönetim ve ekip, başarısız olduğundan ötürü Hakan Başkan’ı tamamen yok sayıyorsa ve kürsüye çıkmasının onlara zarar vereceğini düşünüyorlarsa, bunu bir nebze anlayabilirim. Ama kendisini 10 sene önce öneren ve en önemli destekçileri şu an başkan adayı Yahya Göztepe ve meclis üyesi ilk sıra adayı Hüseyin Durmuş’tu. Burada bir tezat mı var, yoksa “Yaptığımız hataydı, sorumluluğu üstlenip kolları sıvıyoruz” mu diyorlar? Her ne olursa olsun, Hakan Can Yılmaz'ın program akışında kürsüye geleceğini, kısa bir konuşma yapacağını beklemiştim. Yakınında olan birçok kişiye nazaran Hakan Can Yılmaz’ı daha iyi tanıdığımı iddia edebilirim. Hakan Başkan, “Hatamızla, sevabımızla 10 yıl hizmet ettik. Yahya kardeşim daha ileriye götürecektir. Bana ne görev verirse de yapmaya hazırım” minvalinde bir konuşma gerçekleştirip Yahya Göztepe’nin elini havaya kaldırır, herkesin ayağa kalktığı ve alkışladığı bir senaryoda kimsenin tahmin edemeyeceği bir sinerji yaratabilirdi. Zira bazı CHP’liler kabul etmese de parti içinde bazı kırgınlıklar devam ediyor. Gücü eskisinden çok uzak olsa da Hakan Can Yılmaz’ın bu davranışıyla parti içindeki iki grubun arasındaki buzların erimesi hızlanabilirdi. Zira bu süreç geciktikçe kendilerine gelecek farklı konulardaki eleştrilerin dozu da artacakatır. Bu fırsatı şimdilik kaçırdılar, bir sonraki buluşmalarda ne olacak birlikte göreceğiz.

Tüm partilere bakıldığında ilk halk toplantısını CHP yaptı. Başkan adayı, meclis üyesi adayları, projeler ve halk buluşması olarak baktığımızda CHP diğer partilerin birkaç adım önünde ilerliyor. Adanın son 10 yılında tüm yarışlardan ilk sırada çıkan partinin bu konularda ön olması da çok doğal. Bu ayrı bir özgüven vermesinin yanında, tecrübeyi de beraberinde getiriyor. Önümüzdeki günlerde Çanakkale ve İstanbul’da buluşmalarının, adada da seçim koordinsyon merkezinin açılmasıyla siyasetin CHP’de daha da hızlanabileceğini söyleyebilirim.

MECLİS ÜYE SAYISI KARMAŞASI

7 Şubat tarihinde nihai seçmen listeleri netleşti. 11 Şubat’ta sandıklar ve tam seçmen sayısı açıklanacak. 2 gün önce ise İlçe Seçim Kurulu’ndan Bozcaada Belediyesi’ne ulaşan bir yazı kafa karışıklığına yol açtı. Resmi yazıda Bozcaada’nın 9 meclis üyesi ve 1 kontenjan üyenin seçileceği yazıyordu. “Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkındaki 2972 sayılı Kanun”un 5. maddesinin b bendinde, Nüfusu 10.000’e kadar olan beldelerde 9 meclis üyesinin seçileceği ve aynı kanunun 10. maddesinde, siyasi partiler, belediye meclis üye sayısı 9 ve 11 olan beldelerde bir adet kontenjan adayı gösterirler ibareleri de bu yazıyı doğruluyordu.

Eğer bu durum doğruysa bugüne değin 8 meclis üyesi ve 1 kontenjan olmak üzere toplam 9 meclis üyesinin olduğu adada bir meclis üyesinin artması anlamına geliyor. Fakat partilerle görüştüğümüz de onlar net bir bilgi veremediler. İlçe Seçim Kurulu ve İl Seçim Kurulu’nun farklı açıklamaları da durumu biraz karmaşık yapsa da birkaç gün içinde Bozcaada’da kaç meclis üyesinin seçileceği de netleşecektir.