KAMUOYUNA ÖNEMLE DUYURULUR!
 
        İlçemiz sınırları içerisinde, son yıllarda görülen evcil ve yabani hayvanların ölümleri (Yırtıcı Hayvanlar/ Başıboş sahipli veya sahipsiz köpekler, Zehirlenme- Hastalıklar veya Bakımsızlık nedeniyle) ve sonrasında bu üzücü hayvan ölümlerine sebep olan art niyetli kişilerin bulunamaması sebebiyle sinirlerin yıpranması ve suçun çiftlik hayvanları yetiştiricilerine yüklenmesi ve sonrasında karşılıklı olarak yapılan halkımızı yıpratıcı ve ayrıştırıcı açıklamalar ve haberler nedeniyle bu açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

        Öncelikle Bozcaada Kaymakamlığı olarak bu tür vakaların ihbarını aldığımız anda bütün sorumlu kurumlarımız  (İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve diğer ilgili kurumlar)  mevzuatlar çerçevesinde en kısa sürede gerekli incelemeleri yaparak her türlü emareyi değerlendirmiş adli kuruluşlar ve laboratuvarlara ulaştırmış, bundan sonrada aynı hassasiyetle çalışmaya devam edecektir.

2017 yılı sonunda yaşanan birçok kedi/köpek ölümleri ile küçükbaş hayvan ve kümes hayvanlarının başıboş köpekler tarafından öldürülmeleri bütün Bozcaada halkını olduğu gibi bizleri de derinden üzmüştür. Ancak bu dönemde Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğüne gönderilen dört adet ölü kedinin analiz sonuçlarından (alt bölümde paylaşılmıştır) ölüm sebeplerinin Klebsiella Pneunomisi adlı bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklandığı; yapılan analizde zehirlenmeye neden olabilecek, tarımsal mücadelede kullanılan 73 adet etken madde taraması yapılmış ancak söz konusu kedi kadavralarında bu etken maddelerine rastlanmaması nedeniyle bu yöndeki adli kovuşturma kapatılmıştır. Bununla beraber ekiplerimizce vakaların olduğu bölgede yapılan kapsamlı incelemeler neticesinde çöp konteynırları ve yol kenarlarında atılmış olarak bulunan balık parçalarından alınan numune analiz sonuçlarından (alt bölümde paylaşılmıştır)  zirai mücadele amacıyla da kullanılan Karbamat grubu pestisit olan Methomyl etken maddesi tespit edilmiştir. Bu zehirli balık parçalarının art niyetli kişiler tarafından doğadaki canlılara zarar vermek amacıyla atıldığı kanaati oluştuğundan bu yöndeki adli soruşturma devam etmektedir. Herhangi bir yanlış değerlendirmeye mahal bırakmamak adına her iki analiz sonucu resim formatında paylaşılmıştır.

        Bu tür üzücü vakaların bir daha yaşanmaması için bütün kamu kurum ve kuruluşlarımızın ve halkımızın ortak bir platformda buluşarak kedi, köpek, koyun, keçi, tavuk, tilki ayrımı yapmadan bütün hayvanlarımızı korumak için çalışması insan olmanın en büyük gereğidir.

      Hayvanlar yeterli ve uygun alanlarda uygun olmayan hava şartlarından korunacakları yarı açık veya iklim koşulları uygunsa güvenliklerinin sağlanacağı şekilde çitle çevrilmiş, hayvan refahına uygun açık alanlarda barındırılmalıdır. İlgili kurumlar tarafından aşılatmak, kısırlaştırmak veya gerekli tıbbi bakımlarını yaptırtmak amacıyla toplatılan sahipsiz kedi-köpek türü hayvanların kayıt altına alındıktan sonra sahiplendirilmesi veya on gün süre ile gerekli duyurular yapıldığı halde sahiplendirilemiyorsa, hayvanların operasyon yaraları kapandıktan en az yedi gün sonra müdahale görmüş olduklarını gösteren işaretleri üzerlerinde olacak şekilde veteriner hekimin onayıyla alındıkları ortama geri bırakılmaları ve bu ortamlarda gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde besleme odakları kurularak aç kalmalarını önleyip vahşileşmelerinin önüne geçilmeli; Hayvan sahipleri hayvanlarını mesken dışında tasma ile kontrollü bir şekilde dolaştırmalı ve kesinlikle başıboş bırakmamalı; sahiplendiği hayvanı en geç otuz gün içerisinde Belediyeye bildirerek kaydını yaptırmalı; sahiplendiği hayvana bakamayacaksa yeniden sahiplendirmeli ya da geçici hayvan bakımevlerine teslim etmelidir.

       Üzülerek belirtmek istiyoruz ki;  özellikle bağ evlerinde yılan fare gibi hayvanları evlerinden uzak tutmak için yaz aylarında kedi sahiplenerek evlerinin bahçesinde besleyen, geçici olarak hayvan sahiplenen kişilerin sonbaharda adadan ayrıldıktan sonra bu masum hayvanları kendi kaderine terk etmektedir. Hal böyle olunca maalesef açık arazide özellikle yiyeceğin bulunmadığı bu sonbahar ve kış aylarında beslenemeyen hayvanlar açlıktan veya bağışıklık sistemleri zayıfladığı için hastalıktan veya barınak bulamadığı için soğuktan ölebiliyorlar. Keza aynı şekilde terk edilen köpekler de bu açık arazilerde zaman içinde vahşileşip yaşamını idame ettirebilmek için çevresine zarar verebiliyor. Onun için özellikle yazın ilçemize tatile gelen ve geçici olarak kedi/köpek sahiplenen misafirlerimizin de bu konuda daha hassas olmalarını bekliyoruz. Adayı terk etmeden önce hayvanlarınızı yanınıza götüremiyorsanız ya sahiplendirin ya da Belediye teslim etmeniz bu canlıların yaşamını devam ettirmesi açısından büyük önem arz etmektedir.

        Bu tür vakaların bir daha yaşanmaması için hayvan sahiplerinin yukarıdaki hukuki kurallara uyması,  aksi takdirde Hayvanları Koruma Kanunu ve Çiftlik Hayvanlarının Refahına İlişkin Yönetmelik gereği idari para cezası ile cezalandırılacaklarını; art niyetli ve hayvanların canına bilerek zehir atarak veya işkence yaparak kast eden kişilerin ise tespit edilmeleri halinde, Türk Ceza Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanununa göre, hayvan haklarını ihlal ettikleri ve suç sayılan eylemleri işledikleri için hapis veya idari para cezası ile cezalandırılacaklarını bilmesi gerekmektedir.

       Bunun yanı sıra Bozcaada Kaymakamlığınca, İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Emniyet Amirliği, Bozcaada Belediye Başkanlığı, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü temsilcilerinden oluşturulan bir ekip belirli periyotlarla hayvanlara karşı işlenen suç ve kabahatleri tespit etmek için İlçe genelinde devriye gezecek olup; vatandaşların bu yöndeki ihlalleri bildiren ihbarları da yine bu ekip tarafından değerlendirilecek ve söz konusu suçları işleyenler bu yolla tespit edilip adli ve idari mercilere bildirilecektir. Bu yöndeki İhbarların 155 Polis ve 156 Jandarma İmdat telefonlarına suç delili ile beraber bildirilmesi suçluların adli mercilerce yargılanıp hak ettikleri cezaya çarptırılmaları önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki ispatlanamayan ithamlar Türk Ceza Kanunu’na göre İftira olarak kabul edilmekte ve İlgili Kanunun 267. Maddesinde şu şekilde ifade edilmektedir: ‘’Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ Şeklinde ifade edilmektedir.

        Bunun için önemle belirtmek isteriz ki asılsız ihbarların suç olduğunu ve  toplumu ayrıştırmaktan ileri gitmediğini İlçemizde maalesef  son 3-4 aydan beri yaşanan karşılıklı suçlamalardan görmüş oluyoruz. Bu nedenle yapılacak ihbarlar sadece bir şüpheden ibaretse kamuoyu ile paylaşılmadan önce yetkili kurumlar ile paylaşılması hak ,hukuk ve adalet açısından büyük önem arz etmektedir.
 
        Bozcaada Kaymakamlığından önemle duyurulur!